Ömür tir tir titriyordu. Korkudan değil ama öfkeden. Elleri oturduğu sandalyeye bağlı karşısında oturan adama tiksinti ile bakıyordu.
Zeki: Ama böyle kuru kuru olmuyor Ömür hanım ne ikram edelim size.
Ömür: Neden yaptın bunu?
Zeki: Neyi?
Ömür: Sana zorluk çıkarmadım. Zaten istediğin yere gelecektim. Adamlarımı neden öldürdün.
Bunları söylerken istemeden sesi titremişti Ömür'ün.
Zeki: Haa o mesele. Detaylara çok takılıyorsunuz. Biraz relax.
Ömür: Daha genceciklerdi. Önlerinde kocaman bir hayat vardı. Ve tüm bunlar senin için önemsiz birer detay öyle mi?
Zeki: ........ evet.
Ömür: Allah belanı versin!
Zeki: Seninkini verdi bile. Yazık olacak bu güzel yüzüne. Tabi abilerin dediklerimi yapmazsa.
Ömür: Ne istiyorsun?
Zeki: Senden bir şey istemiyorum ama abilerinden isteyeceğim. Daha doğrusu masadan.
Ömür: O ne demek?
Zeki: İki kardeşimi öldürdüler bunun bir bedeli olmasın mı ?
Ömür: İntikam mı istiyorsun?
Zeki: Hayır.
Ömür: Beni niye kaçırdın o zaman gerizekalı?
Zeki: Yakında anlarsın.
Bunu söylerken ayaklanmıştı Zeki.
...................3 saat sonra....................
Ömür'ün kaçırılması masa gündemine bomba gibi düşmüştü. Façalıların isteği üzerine acil durum toplantısı düzenmişti.
Alparslan: Ben doğru mu anladım şimdi Zeki bizden silahlarla beraber Avrupa'ya uyuşturucu taşımamızı istiyor.
Haşmet: Evet 24 saat zaman verdiler eğer uyuşturucu ihraç etmesini sağlamazsak bacımı öldürecek.
Hızır: Bu masanın asla kabul edebileceği bir şey değil.
Boran: Öyle de reis serserinin biri bu masada oturan birinin ailesine zarar verirse bu bize itibar kaybettirmez mi?
İlyas: Ettirir, hatta insan içine çıkacak halimiz kalmaz.
Hızır: Kimseyi ölüme terk ettiğimiz yok beyler. Her kes bir sakin olsun.
Behzat: Peki ne yapacağız Hızır bey. Var mı bir planımız.
Bunu tavırlı bir şekilde söylemişti Behzat ama Hızır dikkate almadı gözlerini devirerek Ünal'a döndü.
Hızır: Ünal bey siz yurtdışındaki dostlarınızla bağlantıya geçebilir misiniz?
Ünal: Elimden geleni yaparım.
Hızır bu sefer Boran'a dönerek.
Hızır: Boran adamların sokakları didik didik etsin.
Boran: Eyvallah reis.
Hızır: Haşmet siz iz sürmeye devam edin eğer o Zeki ararsa masada henüz bir karara varmadığımızı söyle.
Sesini biraz daha yumuşatarak devam etti.
Hızır: Merak etmeyin sizin aileniz hepimizin ailesi buradaki herkes bu hassasiyet ile yaklaşacak olaya.
Masadaki herkes Hızır'ı onayladı ve toplantı bitti. Herkes her yerin altını üstüne getirdi fakat hiç bir iz bulamamıştı. Akşam olduğunda Çakırbeyliler sofradaydı.
