Evet arkadaşlar 13 gün sonra yeni bölüm ile karşınızdayım. Bu bölümü hikaye okurken tek bir yorum yapmayıp bölüm gecikince 'yeni bölüm' diye beni darlayan sevgili okurlarıma hediye etmek istiyorum.😅 Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Sevgiyle kalın🥰
(Ömür'ün kombinini hatırlatmak istedim)
Arabanın içinde nereye gittiğini bilmeyen Ömür, iyice sabırsızlanmaya başlamıştı.
Ömür: İlyas sen beni meraktan öldürmek mi istiyorsun, daha ne kadar gideceğiz?
Ömür'ün bu çocuk gibi hallerine iyice keyiflendi İlyas.
İlyas: Merak etme 2 dakika falan kaldı.
Gerçekten de 2 dakika olmadan araba durmuştu.
İlyas: İşte geldik in bakalım.
Çok işlek bir caddede inmişlerdi, bütün ön cephesi camekan olan geniş bir iş yeriydi burası. Ömür buraya neden geldiğini anlamamıştı ta ki başını kaldırıp iş yerinin üzerinde yazan tabelayı görene kadar:
'Ömür Çakırbeyli Sanat Galerisi'
Nutku tutulmuştu Ömür'ün, ne olduğunu idrak etmeye çalışırken İlyas'ın sesi ile irkildi.
İlyas: E hadi Ömür, içeri geçsene.
Çok keyifli bir şekilde kurduğu bir cümleden sonra Ömür'ü beklemeden içeri geçti İlyas. Hiçbir şey söyleyemeden İlyas'ın peşinden içeri girdi Ömür, içeriye bir göz gezdirince çok geniş ve ferah bir alan olduğunu gördü. Tadilattan yeni çıktığı belliydi her şeyi yepyeni ve çok şık görünüyordu. Ömür şaşkınlıktan ne yapacağını bilemezken içerideki odalardan birinden henüz 20'li yaşlarının başında olan iki genç kız çıktı.
Ömür bu kızları tanımıyordu İlyas'a dönüp bunlar kim der gibi baktı. İlyas ömrüm bu şaşkın haline gülmeden edemedi. Ömür'e bir şey söylemeden kızlara hitaben seslendi.
İlyas: Gelin kızlar gelin, patronunuzla tanışın.
Sonra da Ömür'e döndü.
İlyas: Bu kızlar Elif ve Deniz, Güzel Sanatlar fakültesinde okuyorlar çok da başarılılar. Okuldan arta kalan zamanlarında burada sana yardımcı olurlar diye düşündüm. Tabii sen de istersen?
Ömür hâlâ hiçbir şey söyleyemiyordu, Bu arada iki genç kız da Ömür'ün yanına gelip tokalaştılar. Kelimeleri bir araya getiremeyen Ömür sadece başıyla selamladı onları. Uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştı Ömür. Belki de hayatında ilk defa gözleri mutluluktan dolmuştu. İlyas'ın gözlerinin içine bakıp sadece ismini söyleyebilmişti;
Ömür: İlyas...
Ömür hiçbir şey söylemese de İlyas'ın ismini telaffuz ederkenki ses tonu çok şey anlatıyordu. Mutluluğu her zerresinden görünüyordu...