BÖLÜM 17

739 42 304
                                    


Yeni bölüm geldi!!! Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 🥰


  Celal'in kullandığı araba öğleye doğru Ünal Kaplan'ın evinin önünde durdu. Kapıdaki korumalardan biri İlyas'ın kapısını açarken " Hoş geldiniz İlyas bey, Ünal bey sizi bahçede bekliyor." dedi. Başını onaylarcasına sallarken  "Hoş bulduk." dedi İlyas. Daha sonra korumanın yönlendirmesiyle bahçedeki Ünal'ın yanına geçti.

  Bahçede İlyas'ın geldiğini gören Ünal oturduğu koltuktan ayağa kalktı. İstanbul'daki herkes gibi dün gece olanları o da duymuştu. İlyas onun yanına vardığında korumaya gitmesi için işaret verdi, İlyas'la tokalaşırken "Hoş geldin." dedi.

İlyas: Hoş buldum Ünal bey.

Ünal: Buyur, otur lütfen.

  İlyas Ünal'ın yer göstermesi ile onun tam karşısındaki koltuğa oturdu.

Ünal: Ne içersin?

İlyas: Bir şey istemem Ünal bey, teşekkür ederim.

   İlyas Ünal'ı hiç olmadığı kadar anlayışlı bulmuştu, yüzünde her zamanki üstten bakan, alaylı ve neşeli tavrı yoktu bugün. Aksine biraz üzgün  görünüyordu. İlyas bunun kendisi ile alakalı olduğunu elbette anlamıştı ama "Artık bu duruma alışmam gerekiyor." diye düşündü.

Ünal: Nasılsın İlyas?

İlyas: Belli ki dün gece olanları sen de duydun Ünal bey?

Ünal: Duydum, gerçekten bu konuda ne  diyeceğimi bilemiyorum.

  Ünal'ın kurduğu cümle karşısında anlayışla başını salladı İlyas.

Ünal: İlyas benim yurt dışında tanıdığım çok iyi doktorlar var. Eğer istersen hemen onlarla iletişime geçebilirim.

  Samimiyetle gülümsedi İlyas.

İlyas: Sağ olun Ünal bey ama benim zaten çok iyi bir doktorum var. Yani bu durum doktorla alakalı değil.

Ünal: Sorun bende diyorsun yani?

İlyas: Yani.

Ünal: Peki o zaman, benimle görüşmek istediğin konu neydi?

İlyas: Senden bir şey istemeye geldim. İsteyebilir miyim?

Ünal: Eğer yapabileceğim bir şeyse elbette, ne istersen.

   İlyas kabanının iç cebinden bir zarf çıkardı ve masanın üzerine koydu.

İlyas: Avukatımın yanından geliyorum, bugün bir vasiyet verdim, bu zarfın içinde de bir kopyası var.

  Ünal İlyas'ın ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştı.

Ünal: Peki bunu bana niye getirdin,  ne yapabilirim  senin için? Zaten avukatında yok mu?

İlyas: Var ama avukatım ailemden korkar.  Bu vasiyette yazanlar hoşlarına gitmeyecektir, kimse duymadan yok etmek isteyebilirler. Ama aynı şeyi sana yapamazlar, bu konuda senden başkasına güvenemem.

  Ünal, dirseklerini dizlerine dayayıp ellerini birleştirerek ilgi ile İlyas'a doğru eğildi.

Ünal: Bu zarfın içinde ne var İlyas?

  İlyas'ta tıpkı Ünal gibi ona doğru eğilerek cevap verdi.

İlyas: Ömür'ün can güvenliği var.

Ünal: Konuyu biraz daha açar mısın?

İlyas: Çakırbeyli mirasının bana ait olan kısmını, yani üçte birini, masa ticaretinden her yıl benim payıma düşen paraları ve bana ait olan bütün otelleri Ömür'e, yani karıma bıraktım.

Cehennem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin