21✼

169 23 23
                                        

{Geciken bölümler için kusura bakmayın🫶🏻}

Jisoo,

"Ruhu bu dünyaya ait değil." Hwasa cümleyi yeniden söyledi. Belki de ona sunduğum şaşkın bakışlar yüzündendi veya uzun süren sessizliği silkmek için.

Gözlerimi kıstım. Dudaklarımı aralayıp bir şeyler demek istedim ama yapamayıp sadece nefes aldım.

"Sen", dedi Lalisa garip bir şekilde boğuk sesle, "Su imparatorluğundan değilsin, değil mi?" Yüzündeki katı ifade yüzünden içim titredi. Belki de dedikleri yüzündendi. "Kimsin sen?" Bu defa Lalisa'nın sesi kısık çıktı, kısık ve yardıma muhtaç. Karşısındakinin kim olduğunu bilmiyordu ama onu evine, en güvenilir alanına almıştı. Bunu defalarca yapmıştı. Ve de kim bilir Hwasa bu yöntemle kaç leydinin evine girip bilgi sızdırıyordu.

Hwasa gözlerini kapatıp başını öne eğdi. "Sanırım bu güzel rüya son buluyor."

"Şifreli konuşmanı sevmedim." Ellerimi yumruk hâline sokup sıktım. Böyle konuşmalar sonrasında kötü şeylerin olduğunu çocuk yaşlarımda öğrenmiştim.

Hwasa kafasını kaldırıp gözlerini açtığında tüm yorgunluğu üzerime düşmüş gibiydi. Derin nefes alıp titrek bir şekilde nefesini verdi. Odada bizim haricimizde Jennie'nin olduğunu unutmamam gerekiyordu. Onun yanında yanlış şeyler söylensin istemiyordum.

Kafamı çevirip bizi pür dikkat dinleyen saygısız Jennie'ye düşman bakışlar fırlattığımda kaşlarını çatıp, "Ne?!" dedi.

"Ben..." Hwasa konuştuğu için Jennie ile göz temasımız bitti. "Aslında su bükücüsü değilim."

"O belli." Lalisa'nın sesi bu defa katıydı. Karşısındakini korkutmaya çalışıyordu.

"Aslında ben..." Hwasa yüzüme bakıp benden merhamet dilenen bakışlar sunduğunda yutkundum. "Ruh imparatorluğunun prensesiyim." Sıktığım dişlerim öylece kaldı. Vücudum donmuş gibiydi. Nefesim azalmıştı. Dudaklarımı araladım fakat öylece kaldı. Hwasa açıklama ihtiyacı hissettiğinden konuştu. Kafasını sola eğmişti. "Ailemin baskısından kaçmak ve prenses kimliğimin dışında..." Gözlerini uzaklara dalmışçasına kıstı. "...kendi kimliğimi keşfetmek istedim." Bana baktı. "Onun peşinden gitmek istedim."

Kaşlarımı kaldırdım. "Bunun için Su imparatorluğunu seçtin."

Hwasa kafasını onaylar anlamda salladı. Dudaklarına garip bir gülümseme yayıldı. "Çocukken burada olmuştum. O kadar büyüleyici sokakları vardı ki... tamamen sanat... hep çocukken hayallerim böyle bir yerdeydi."

Bakışlarımı ondan çekip kafamı hafif eğdim. "Büyük... büyük bir iş başarmışsın." Kafamı kaldırmadan baktım. "Kıskanılacak gibi."

Gülümseyip dudaklarını araladı. "Annemden kaçmak kolay olmadı."

"Eminim kolay olmamıştır." Kafamı onaylar anlamda sallıyordum.

"Bizi kandırdınız!" Lalisa doğrulmuştu. "Bu gerçek! Hepimiz... hepimizi kandırdınız." Lalisa'nın gözlerindeki hayal kırıklığını görebiliyordum. "Hep sizin ne kadar başarılı olduğunuzu görüp..." Yutkundu. "...size imrenirdim." Alt dudağını ısırdı. "Ama şimdi kocaman bir sahtekarsınız!"

Hwasa omuzlarını kaldırdı. "Hiçbirimiz kusursuz değiliz."

"Evet, ama hepimiz sahtekar da değiliz."

"Leydi Lalisa..." Lalisa'yı susturmak için konuşmak istedim. Fakat o gerçekten de Hwasa'nın üzerine fazla anlam yüklemiş gibi duruyordu.

Lalisa koşar adımlarla odadan çıktığında ayağa kalkacakken yarıda durmuştum. Yeniden kanepeye oturup kafamı sağa sola salladım. "Galiba leydi Lalisa size kırıldı."

vsoo | Crystal CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin