3.BÖLÜM(BÜYÜKANNE)
https://www.facebook.com/pages/Elif-Oral-yazar-/1485905048341349?ref=hl
''Büyükanne ben geldim nerdesin?''
''Hoş geldin prensesim''tonton anneannem de geldi,buruşmuş ama hala zarif elleriyle yüzümü avuçlayıp yanaklarımı sıkıyordu.Bir tek büyükannenin bana prenses demesi hoşuma gidiyor.
Normalde büyükannenin odası sarayın ortasındaydı,hastalandıktan sonra sarayın yanındaki kullanılmayan küçük eve taşındı,artık yerini kaynanama yani kraliçeye devretmişti tamamı ile.
Şu koskoca sarayda bir tek büyükanneyle bu kadar samimiydim aslında kralda beni severdi ama o pozisyonu gereği bu kadar samimi değildi,hep koruyup kollardı beni özellikle ilk zamanları,kendi karısından bile(!) ama büyükanne favorimdi,bu psikolojiden onun sayesinde çıkmış ve erken uyum sağlamıştım .Canım benim şimdi hasta ya,kraliçeye görünmeden uğruyorum yanına gerçi arık görse de fark etmez iğneli laflarına alıştım artık benim gibi koreli olmadığı belli laflarından.
''Torunumla aranız nasıl yine soğuk mu davranıyor?''demesiyle topladım düşüncelerimi,gülümsemeye çalışarak
''Hayır büyükanne,tam tersi kendime benzettim iyice, ağzı benim gibi iyi laf yapar oldu,benle sıkıntısı yokta çok ağır çalışıyor kraliçe ile de arası yok''gülümseyerek yüzüme baktı iç geçirdi ardından ve
''İşte bu yüzden seni çok seviyorum,herkese fazlasıyla değer veriyorsun ayrıca Ji hoo'nun iyi bir kral olması için çok çalışmalısı gerekir kızım,buna hazır olmalı annesine gelince onlar hep öyledir kafana takma.''Sadece sarılabildim nineme,nine demekte çok yakıştı nur yüzlüm benim.
''Keşke torunumda seni sevse,değerini anlasa''
diyebilmişti bunun jetonu şimdi düşmese de aklıma takılan başka bir şey vardı.
''Büyükanne neden kraliçe beni sevmiyor,o kızı kendi kızından ayırmıyor halbuki''
''Mea ji mı?''başımı salladım sadece.
''Çünkü ikisinin de içinde hala çözemediğim şeytani planlar var,ee iki şeytanın anlaşmaması imkansız''dedi gülümseyerek.
Neyse bu kadar gülmek yeter,enerjimde aldığıma göre gideyim artık
''Büyükanne artık ben kalkayım izninle''
''Niye kızım daha yeni geldin''
''Kralın yanına uğrayacağım''
''Hayırdır?''
''Siyasetten anlamıyorum,onunla ilgili öğretmen tutmasını isteyecektim''
Ahh,sıkıntı olduğunu anladı,şimdiye kadar hep Ji hoo'nun ders verdiğini biliyordu,hayret bir şey demedi.Yanağından öptüm ve çıktım.
Şansıma kral bahçedeydi,selam verdikten sonra maruzatımı bildirdim.Gülümsedi,
''Seni ilk gördüğümde başaracağını başaracağını biliyordum,yarın hocan hazır olur.''Demişti.
Ne yalan söyleyeyim gururlandım,ayy mutlu oldum şimdi.
...
Akşam yemeğine geçecektik biri kolumu tutmasaydı,bu prenscikin derdi var anlaşılan.Ne kadarda prenscik dememe kızsa da benim hoşuma gidiyor işte,böyle daha sevimli,değiştirmeyeceğim.Onun sabahki cümlesiyle
''Ne var''dedim lafımı bana satarsa bende ona satarım hıh.
''Kraliçe senden özür dilememi istedi,ah(!) yada emretti.Ne söyledin büyükanneye bu defa,ne için şikayet ettin?küçük kız çocuğu hım.?''
''Hiç bir şey demedim''inanmamış bir tavırla başını salladı,kral geldiği için yemek odasına geçtik,sayesinde doyduğum için bir şey yemedim.
Yatağa girdiğimde uyumadım,sağa sola döne döne bir hal oldum,boks maçı yapmış gibi yoruldum ya.
Büyükanne neden prensin beni sevmesini istiyor ,ya kraliçe ne planlıyor?Bunlar benim anlayamadığım noktalar o yüzden beynimi yormama gerek yok ama niniceğimin dediği gibi insanlara fazlasıyla değir veriyorum maalesef.
En büyük örneği işte Yağız...
Teyzemlerde otur iken zaman hiç geçmiyordu sanki,Yağızla ilklerimi düşünsem dahi.
Ya sonra aşkta gurur olmaz lafı benimi bulmuştu bula bula...
Yedinci sınıfta olan bu olay karşısında kalbim dayanamamıştı ve sekizinci sınıfta bütün duygularımı kusmuştum Yağıza.
Bilmediğim bir şey vardı aslında asıl şimdi daha çok acı çekeceğimdi.Keşke hiç aramasaydım,nerde bilirdim ki kalbim daha da kırılacağını.
FRAĞMAN:Ne üzmüştü bu kadar Aysu'yu?Niye unutamıyordu Yağızı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)
Non-FictionKore hayranlarına gelsin :) Türk Kore karışımı hikayemiz :)