DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)

21.BÖLÜM(ŞU TOPRAKLAR KADAR)

TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?

YAZAR:ELİF ORAL

21.BÖLÜM(ŞU TOPRAKLAR KADAR)

Bu adamı sevmek delilikti!kendi adı kadar emindi,o artık Aysu'nun ''prenscik''idi.Sadece onun... Türkiye'ye gitme iznini Ji hoo halledecekti.Kralla konuşmuş,gerekli izinleri almıştı.Dünya televizyonları bu olayı konuşuyordu.Türkiye'nin tepkisi Aysu'nun beklediği gibiydi.Gitmek istemese de çok özlediği aşıkardı. ''Beni nereye götüreceksin?''sehpanın üzerine ayaklarını uzatmıştı Ji hoo,elmasını yerken prensesi dinliyordu. ''Köyüme'' ''Antalya,Kuşadası;Taksim..ben buraları biliyorum,senin köyünü değil''Ji hoo prensesin tepkisini merak ediyordu. ''Canım oralar bekarlar alemi,kocamı oralara götüremem ben.''Omuz silkerek konuşmasına devam etti. ''Seni bu yapmacık ortamdan çıkarıp doğaya götürüyorum.'' ''Ayı mıyım ben?''prenses kahkahalara boğulmuştu bile. ''Ne yani biz ayı mıyız?seni doğaya salıyorum demedim,seni doğayı izlemeye götürüyorum.''Bayılıyordu Ji hoo prensesin ona göz devirişine.Anlamamaktan gelse de Jİ hoo,sabırla anlatıyordu prenses.-ne sabır ama ses tonu da öyleydi kesin- Uçak biletleri iki gün sonraya alınmıştı.İki gün neydi ki hiç... .... Derin bir nefes aldı Aysu.Çok derin ciğerlerinden ,alveollerine kadar en küçük parçalarına kadar havayı içine çekmişti.Şuan Trabzon havalimanındaydılar,rüya gibi geliyordu hala prensese,elini tutmuş olan prenses dönüp; ''Şu topraklar kadar'' ''Ne?anlamadım.'' ''Diyorum ki şu topraklar kadar,hatta çok daha fazla seviyorum seni.''fısıldayarak, ''Seni seviyorum Ji hoo.''Müthiş bir gülümsemeyle tuttuğu eli daha da sardı parmaklarının arasına Ji hoo. ''Böyle açık itiraf yapacağını bilseydim daha erken gelirdik''birbirlerine gülümsüyordular sadece. Prensle prensesin her türlü ihtimaline karşın-tuzak-Türkiye'ye tam geliş tarihleri medyaya bildirilmemişti,şuan da kimsenin haberi yoktu geldiklerinden.Az önce gelen Jeeplerine binip Artvin'in yolunu tutmuşlardı.100km..90km...her bir km de kalbi daha da hızlanıyordu Aysu'nun.Ne değişmişti acaba?evi..köyü..okuluna ne olmuştu?yıkılmış olabilir miydi-inşallah-? ... Ve..Artvin...tabela da Artvin yazısını görünce tırnaklarını Ji hoo'nun eline geçirmişti Aysu,bir çocuk gibi sevinçliydi. ''Ahhh!ne yapıyorsun elime,tırnaklarını geçirdin.''Aysu ellerinin arasına Ji hoo'nun elini alarak, ''Ahy!özür dilerim fark edemedim.''elinden başını kaldırdığında Ji hoo'nun gülümsediğini görünce oda gülümsedi.Ji hoo, ''Nereye gidiyoruz?acıktım.'' ''Köyüme''kısa ve net cevap vermişti Aysu. ''Yakın mı? çok acıktım ben''Aysu'nun biraz daha beklemesi lazımdı anlaşılan,köyü Artvin den üç saatlik uzaklıktaydı.Ji hoo onu yiyebilirdi yani,düşündü.. ''ATATEPEYE'ye'' ''Orası neresi?''Türk şoförü arabayı Atatepe'ye yöneltirken Aysu konuşuyordu, ''Türkiye'nin en büyük Atatürk heykelinin olduğu yer,Artvin ayaklarının altında sanki çok güzel manzarası var.'' ... Ji hoo da aynı fikirdeydi,gökyüzünden yer yüzene bakıyor gibiydiler neden köyüne gitmek istediği belliydi,Artvin bayır ve dağlıktı ama cennet kadar yeşildi belki de,doğruyu söylemek gerekirse bu kadar doğal-yeşil-bir ortamı görmemişti,köyü daha yeşildi kesin...Ji hoo düşüne dursun araba çoktan köye varmıştı-elbette ki yemeklerini de yemişlerdi.-Karnını doyuran prens şimdide gözünü doyuruyordu,çevresine bakınarak. ''Şuradan gideceğiz,en sondaki mahalle ben varınca söylerim''Ji hoo karısının yüzündeki heyecanı fazlasıyla görebiliyordu.Kendi mahallesine varıncaya kadar kızı kollarının arsına almış çevresini izlemeye devam ediyordu. ''ANNE!'' İşte buydu,bir ressamın,bir bestekarın,bir yazarın en iyi sahnesi,mutluyken ağlamak... Arabadan inmişti prenses,koşarak annesine sarılmıştı.Ji hoo'nun hiç görmediği kaynanasına. -SON-