25.BÖLÜM (KİM BU ADAMLAR) Aysu rahat bir yolculuk geçirmesine karşın halsiz ve yorgundu,bunun nedeni ise kesinlikle hamilelikti,uyumak birazcıkta yemek yemek ilaç gibi gelirdi...
(2gün sonra) ''O kız da orada olacak mı?'' ''Hangi kız?''sonunda anlamıştı karısının kimden bahsettiğini Ji hoo ama geç,şimdi Aysu'yu dinleme zamanıydı. ''Şu şıllığı diyorum,ikizim var ya o''Ji hoo parmağını prensesin ağzına götürerek onu susturdu,gayet sevimli hareketle, ''Ama aşkım(!)niye sinirleniyorsun ki,bebeğimize zarar veriyorsun yapma böyle'' Alçak Ji hoo biliyordu bebeğimin en can alıcı noktam olduğunu.Sessizce oturdum yerime,oldum olası baloydu caloydu böyle çoklu ortamları sevmem,önemli bir balo daha varmış gelişimizi beklemişler resmen,diye sitem ediyordu prenses.Ne bileyim işte prenses artık tamamı ile prensin olmak istiyordu bu günü ona ayırmıştı ikisine baş başa(!) belki de bu yüzden bu kadar sitemliydi. Hep sitemli olsa ne olur kraliçenin uygun gördüğü kıyafetleri giyip çoktan balo alanına varmışlardı. *** ''Sen bir gel hele ben sana o zaman göstereceğim,kabız olursun inşallah.Yarım saattir nereye gitti bu,makyajını mı yapıyor acaba?''elini kafasına vurdu prenses böyle bir şey imkansızdı,Ji hoo bir kere erkekti dimi?Lavabo deyip gitmişti prens,prensese de göre yarım saattir(!)ortada yoktu,bence en fazla 15-20dk olmuştur da neyse. İçine bir kere kurt düştü prensesin, ''Bu böyle olmaz''deyip çoktan balo alanından çıkmıştı tabi lavabo ve koridorlara bakmayı unutmamıştı.İçinde bir sıkıntı vardı prensesin ''Acaba Ji mea ile mi?''diye içinden geçirmedi değil ama içindeki o kötü his bu değildi bambaşka bir şey anlatamıyordu işte.Kalbinin ritimleri birbirine çarpıyordu''Acaba kalp krizimi geçiriyorum?''bu defa böyle düşündü prenses.''Yoo kalp krizi yarım saat önceden mi gelir?zannetmem''deyip yoluna devam etti prenses.Bayağı balo alanından uzaklaşmıştı prenses,niye gelmişti ki buraya kadar şimdi?çenesi konuşurken ayakları bilinçsiz yön vermişti anlaşılan. ''Onları bana ver''korktu prenses. Gür ve güçlü erkek sesiydi bu,Türkiye de duysa korkmazdı,hemen herkes böyle konuşurdu ama Türkiye de değildi..! ''Ji hoo''korkmuş sesi prensesin bağırmasına neden olmuştu,tehlike seziyordu bedeni...geri gitmek en iyisiydi. ''Asla''bu Ji hoo'nun sesiydi,adı gibi emindi Aysu.Bilinçsizce ağaçların arasından geçti,park alanına varmıştı bile.Gözleri iri yarı bir adam,karşısında kocasını tabi birde silah görüyordu,donuk gözleri içinden''Silah''lafını tekrarlayınca iyice açıldı,kocasına çevrilmiş olan silah şimdi kendi bedenine çevrilmişti. ''Ooo hoş geldiniz prenses''Ji hoo hızlı bir hamle ile Aysu'yu arkasına almıştı. ''Ne geziyorsun burada''prens sinirliydi belli ki,ses tonunun farkında bile değildi prenses te cevap verecek durumda değildi. ''Karın ve çocuğunda geldiğine göre,istersen o belgeleri ver yoksa senden önce onları..''iri adam parmağını boynunda hızlıca bıçak şeklinde kesti-güya-''Kıgg''diye de iğrenç bir ses çıkarmıştı. ''Sen her zaman benim başıma belasın,biliyorsun değil mi?''elindeki zarfı da adama uzatıyordu.Neydi o? Ne oluyordu?saçma sorularını kafasına dayarken patlama sesiyle irkildi.Demek ki kalbi şu anı işaret ediyordu.Prens..prens vurulmuştu.Adam hızlıca kaçarken prenses ellerini kapatmış olduğu kulaklarından hızlıca çekerek ayaklarının dibinde yatan prense eğildi. ''Ji hoo''gözleri boncuk boncuk istemsiz yaş döküyordu,beynine gelen çekiç darbeleri hiçti kalbinin yanında,kalbi yükseklik korkusu olmasına karşın 50.kattan atlamış gibiydi. ''O zarfı al kaybetme''adam kaçarken zarfı düşürmüştü,lanet olası bu zart yüzünden mi vurulmuştu şimdi?felç tutmuş elleri zarfı yerden aldı. ''O adamlar kim?''boşlukta bu soru yankılanıyordu sadece,yere yığılmış prensin bedeni gözlerini kapatmıştı.
-SON-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)
SaggisticaKore hayranlarına gelsin :) Türk Kore karışımı hikayemiz :)