BU BÖLÜMLERDEN SONRA YAZARIN ANLATIMINA YER VERİLECEK İLERİ Kİ BÖLÜMLERDE DE DAHA ÇOK YAZAR ANLATMAYA BAŞLAYACAK.
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
https://www.facebook.com/pages/Elif-Oral-yazar-/1485905048341349?fref=ts
4.BÖLÜM(TÜRKÜYE DE Kİ KALP YARAM)
8.sınıfta,bizim zamanımızda lise sınavları vardı şimdi yerine ne geldi ismi ne oldu bir fikrim yok.7.sınıfa göre daha iyi durumdaydı notlarım ama sağlık meslek lisesine gitmek istediğim için fazla çalışmıyordum,Artvin deki sağlık meslek lisesinin puanı düşüktü.
7.sınıftaki gibi 8.sınıfın son zamanları,nisan mayıs civarı yine kuzenlerimle bizde kalıyorduk,yine konumuz''O''ydu.Banu
''Keşke arasan da her şeyi anlatsan''demişti.
Bu kızlar bana yarar mı sağlıyor zarar mı bir fikrim yok.Artık aklıma bir şeytanlık gelmişti,bir tane daha keşke sayfası açmak istemiyorum,en azından içimde kalmamış olur.
Numarası?Ahh! hadi ama oda dert mi yani? 118 80 kavramından hemencecik bulmuştum.
O gece heyecanla aradım.
''Alo, Yağız ARSLAN ile mi görüşüyorum?''
''Evet benim,siz kimsiniz?''iyice emin olmak istedim ve,
''Hasan ARSLAN' ın oğlumu?''(Hasan kimlikteki adıydı biz Artvin de Yakup diye seslenirdiler.)Artvinli olduğum anlaşılmasın diye kimlikteki adını kullanmıştım,çok zekiyim değil mi? Tabiki de benim fikrim değildi,Banu söylemişti.Bu kızların başıma bela açacağı belliydi zaten,Mihriba yapma diye yalvarmıştı,o böyle şeylerden çok korkardı...Neyse
''Evet benim,siz kimsiniz''dedi yine.
Kızlar kulağımdaki telefona yapışmış dinlerken bende,
''Gizli bir hayranın''deyip kapattım.
Gül gül kopmuştuk o gece. Mihriba komşusu olduğu için sesini tanıyordu,
''Bu o değil bence''diyordu hala sesi ona göre çok ince ve kibar çıktığını söylüyordu ama ben onun ilk defa konuştuğu biriyle nasıl kibar konuştuğunu gayet iyi biliyordum hele de kızlarla,kesinlikle oydu.
Aklıma koymuştum,yarın yine arayıp bu işi bitirecektim...
...
Bugün Mihribalara geçtik,evlerimiz köydekine karşın Artvin de birbirine çok yakındı.Dördümüzün de 5dakikalık araylaydı evleri.
''Yağız''
''Evet''
''Müsait misin?''
''Okuldayım şuan,akşama ara''
Ne diyor bu çocuk? tutmayın beni gerçekten ağzını burnunu kıracağım.
''Akşama araymış,sen kaşındın oğlum akşama arayım da görüşürüz...''
...
Bir buçuk saat sonra Aylinlere çıktık hani şu''Kafanı kırarım''diye benim ağzımdan Yağıza yazan.Saat 6:30 çıvarıydı,daha fazla dayanamadım ve aradım(Tabi konsey başımda cıt çıkarmadan konuştuklarımızı dinliyor.)
''Alo,Yağız''
''Evet''
''Şimdi müsait misin?''
''Evet,evdeyim.Sen kimsin?''
''Adı üstünde kızlı''(ayrıca gizli numaradan arıyordum)
Arada ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum bir zaman sonra şunu dedi,
''Her neyse birbirimizi tanıyalım,nelerden hoşlanırısın?''
''Imm,arabalardan''
Kızlar artık dayanamayıp gülmüşlerdi,Aylin sandalyeden yere düşmüştü,ne var yani arabalara ilgi duymam için ila erkek mi olmam lazım? çok saçma.
''Kim var yanında''kızların adını saydım.
'' güvenme dostuna dostunun da dostu vardır''demişti.Tabi bende,
''Sen kendi dostlarına karış,benimkilerden şüphem yok''diye trip attım.Nerden bile bilirdim ki,kuzenimin erkek arkadaşı olacağını.Belki de içine doğmuştu.
Hani şu konuşmayı hatırlamadığım anda ismimi söylemiştim sonrada zaten kızların ismini saydım şimdi aklıma geldi de.Şimdi sayma zamanı!
''Seni salak,hödük ne olacak.Gerçekten kıracağım senin kafanı,doğruyu söyle ilk sen mesaj atmadın mı?''
''Duymak istediğin bu mu?''
''Evet''sesim kızgın çıkmıştı.
''O zaman özür dilerim oldu mu?''
''Hayır olmadı''bir daha diledi.
''Başka bir şey söylemek istemediğine emin misin?''
Ne demek istiyor bu çocuk,başka ne diyebilirdim ki?İstem dışı bir cevap cıktı ağzımdan,
''Hayır''
Ondan sonra beyefendi arkadaşlık edelim dedi ''Normal arkadaş''Benim istediği bu değildi ki!Durmadan lafı değiştiriyordu,son kez
''Kararın ne?''dedim
''KÜÇÜKSÜN''küçükmüşüm,hah şimdiye kadar aklın nerdeydi hay oğul!o zaman büyük müydüm?
''Sütünü iç yat mı diyorsun yani''diye sayarken sonunda benim yapamadığımı Aylin yaptı ve telefonu kapattı.
''Artık yeter''dedi yumuşakça,incitmekten korkar gibi.Sadece gözlerim konuştu,akan yaşlar ant içmişti artık
''intikamı mı alacağım''
Nerden bile bilirdi ki gözyaşlarım üzülenin yine ben olacağımı,halbuki bir şey yapmamıştım sadece SEVMİŞTİM.
(YAZARDAN)
Artık kalbi aşkla atmıyordu Aysu'nun Yağız için.Şimdiki göz yaşları ise kalbinde kalan yarayaydı,dostundan ve eski sevdiğinden.
Sabah güneşini izlemeyi adet edinmişti artık Aysu ve dışarı çıktı,gerçekten Kore çok güzeldi ama Türkiye bir başkaydı.Türkiye yeşil cennetti Aysu için,hele Artvin! Türkiye de bile ismi tam bilinmeyen bu şehir için boşuna mı ''Yeşil Cennet''demişlerdi.Şimdiki hedefi Türkiye'ye gitmekti Aysu'nun.
Biraz daha güneşi izledikten sonra şatoya geri döndü.
Bugün ilk televizyon programına çıkacaktı,aslında daha önceden çıkmasını istemişti Kore halkı ama kral Koreceyi ve kültürünü tam sökmüş bir şekilde çıkmasını istemişti.Çünkü gelin olarak o seçmişti Aysuyu, Kore kızlarının daha fazla tepkisini çekmek istemiyordu.
-SON-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)
Non-FictionKore hayranlarına gelsin :) Türk Kore karışımı hikayemiz :)