23.BÖLÜM(İKİ ŞİRİN YÜZÜK)

127 4 1
                                    

23.BÖLÜM(İKİ ŞİRİN YÜZÜK) Düğün alanına döndüklerinde elleri artık Japon yapıştırıcısı ile yapışmıştı çiftleri.Ji hoo artık emindi duygularından,Aysu'nun duygularından..bugün Aysu'ya hazırladığı sürprizi verecekti. Prenses ise az önce aldığı öpücüğün şokundaydı,Ji hoo'nun sözleri dokunsa da verdiği tepki çok hoşuna girmişti... ''Hayır kalbimi kardeşim acıtıyor.''Ji hoo'ya keskin bir bakış attıktan sonra''Onu sevmiyorum,tüm kalbimle diyorum inan..sevmiyorum''demişti prensin sorusuna. Prensesin saçlarını naif hareketle kulağının arksına almıştı Ji hoo, ''Korkma,nasıl kendimi sana aşık ettiysem,onu sevsen dahi kendime seni aşık edeceğim.''diyerek çapkın bir bakış atmıştı prensese. ''Nasıl olacak bu?''masum kız çocuğu rolüne bürünmüştü bu defa prenses,sonrada aklına gelmişti Kore de de böyle demişti prense,sonra? sonramı dudaklarına yapışmıştı ki şimdi de böyle olmuştu tek farkla!dudaklarına yapışan prense karşılık vermişti bu defa. ... Prenses fazlasıyla hasretini gidermişti herkesle selamlaşmış,konuşmuştu tabi prenste peşindeydi.Türk geleneklerin vazgeçilmezi misafirlere yemek ikramı saatiydi.Büyük bir çoğunluk yemek yemeye gitmişlerdi-ara vermişlerdi oynamaya-Ji hoo bu sırada kaynanasının pardon(!)annesinin yanına geçmişti,Aysu da peşinden arkadaşlarıyla sohbetini bitirmiş yerine geçiyordu ki, ''Konuşalım mı?''sesiyle arkasına döndü. ''Ne için?''diye ifadesiz yüzle baktı adama.Bu Yağızdı,hani o sevmeyip de ''küçüksün'' diyen adam,damattı. ''Aysu üzgünüm gerçekten haberim yoktu'' ''Ne önemi var?umurumda değil.''ilerlerken duraksadı bir an prenses, ''Neden yaptı?'' ''Ne?'' ''Diyorum ki neden benden intikam almaya çalıştı?''kadınlar çok zekiydi gerçekten,üstelik en yakın arkadaşıydı nasıl anlamazdı ki diye düşünüyordu Yağız.Bu iyi fırsat olmuştu ikisi içinde gelin yemek alanındaydı Allahtan. ''Seni sevdiğim için.''tısladı prenses,alay mı ediyordu bu adam? kaç yıl peşinde koşmuştu da umurunda olmamıştı,alaycı yüzle bakıyordu karşısındaki adama. ''Sana evlenme teklifi ettiğimde,seni seviyordum yalan değildi Aysu.''Beyni çok geçirmişti,kalbi bu adam için durmuştu, çünkü sevmiyordu yine de mantığı anlayamamıştı. ''Aysu senden sonra seni hep sevdim,hiçbir şey için geç değil,sen ve ben yeni bir hayat kurabiliriz,kaçalım buralardan benimle gel,Aysu...benim ol sonsuza kadar!'' Bu nasıl vicdansızlıktı böyle?Altı yıldır sevdiği adam onu sevmemişti şimdide seni seviyorum diyordu.İnanmasını mı bekliyordu?Ondan bir gün intikamını alacağını demişti şuanda da alıyordu prenses,ama kardeşi? ** Ne kadar vicdansızdı!İki kardeşin arasına girdiği yetmiyor gibi birde ikimizle oynuyordu,ne yani kabul etsem onu öylece nikah masasında mı bırakacaktı? ''Senden sadece bir şey istiyorum.''Yağız mutlu olmuştu, galiba-ona göre-evet diyecekti ''Emrin olur''diye sırıtıyordu. ... Ji hoo yumruk yaptığı elini adamın suratına vurmamak için kendini zor tutuyordu kendini,fark etmemiştiler bile prensi,arkalarında onları öylece izliyordu. ... Prenses gayet ciddi bir ifadeyle, ''Mihriba''yutkundu ''Mihribayı sakın üzme,onu mutlu et seni seviyor,beni arkadaşlıktan silecek kadar çok.''Yağız neye uğradığına şaşırmıştı,beklediği cevap bu değildi. ''Ben kocamı seviyorum Yağız,hem de çok''Yağız deliye dönmüştü,kesinlikle Aysu yaptıklarının intikamını alıyordu.Altı yıl peşinden koşmamış mıydı?sonra güldü, ''Seni sevmeyen adamı mı?''sanki kendisini sevdiğinde o Aysu'yu seviyordu(!) Bu zevki ona vermeyecekti,herkes Yağız mıydı?Kocası da onu seviyordu.Deli gibi ağlayıp bağırabilirdi şuan ama daha sert intikam alacaktı. ''Ben hamileyim''adamın tepkisini beklemeden uzaklaştı... Kolunu sımsıkı saran ele baktı Aysu,bu Ji hoo'ydu.Onları duymuş muydu yani? İfadesiz yüzüne baktı,hiçbir şey anlamamıştı,kızmış mıydı kendisine? ... Nereye gidiyorlardı?prens arabanın yanına geldiklerinde, ''Beni yeşil bir tepeye götür''yeşil tepe neydi ya ? içinden gülse de başıyla onayladı prenses.Şoföre yolu tarif ediyordu yaylaya çıkıyorlardı.Prenses hala bir şey sormaya cesaret edememişti. ** Burası çocukluğundan beri en sevdiği yerdi,gökyüzünde hissediyordu kendini Aysu.Anılarına dalmışken prensin sesiyle topladı kendini prenses. ''Şu çimlere uzanalım mı?''ne yapmaya çalışıyordu bu adam?Çoktan çimenlere uzanmış olan kocasının yanına uzandı prenses,tırssa da merakına yenik düşerek, ''Kızdın mı?' ''Ne için?''elinin körü için,ya Allah! ''Onunla konuştum diye?'' Prens çimlerin üzerinde doğruldu, ''Hayır''gülümsüyordu, ''Verdiğin cevap ona fazlasıyla yetmiştir umarım''dedi. Prenses rahatlamıştı... Ji hoo arkasını dönmüştü,yine ne olmuştu?çimlere uzandı ardından kocasının ne yapmaya çalıştığını anlayamadığı için anlamayı bırakmıştı,gök yüzüne çevirmişti kafasını.Kocasının omzuna koyduğu başını hafif doğrulttu.Yanlış mı görüyordu?İki parmağa gülücük yüzü çizilmişti,orası o kadar dikkatini çekmemişti üstündekiler deydi öyle? ''İki şirin yüzük''diyebilmişti.. *** Hayat çok garip değil mi sizce de? önce birini seversin..hatta çok seversin üç yıl beş yıl senelerce tüm geleceğini onunla ilgili kurarsın belki de yuvanı çocuklarını..Ama insanoğlunun unuttuğu bir şey var bu hayatta kurduğun hayaldeki kişi gerçekten sana ait midir acaba?Sevgili dostlarım, sevgi,aşk kadar güzel bir şey yok bu hayatta hele birde ''o'' olunca yanında,yine diyorum bize ait olmayan dünyada çok yaşarsak eğer bağımlılık yapar senin olmayan''O''yu kalbinin merkezine koyar..ince bir noktayı unutur ..ama sonrası? sonrası bu olur kalp yarası.. derin bir kalp yarası belki de intikam bendeki gibi.yüreğimi yakan aşkı yakmak istemek gibi.. -SON-

DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin