https://www.facebook.com/pages/Elif-Oral-yazar-/1485905048341349?ref=hl
TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?
11.BÖLÜM(SÜRTÜK)
YAZAR:ELİF ORAL
Her zamankinin aksine her şey yolundaydı.Aysu bu rahatlıkta,kendine diken arar gibi gözünü dört açmış geziyordu ortalıkta.Prensesi şaşırtan büyükanne geleli neredeyse iki hafta olmuştu ama hiçbir şey yapmamıştı hele kraliçe,sanki içindeki buzlar erimişti artık prensese o gıcık bakışından atmıyordu.Bu fazla sessizlik Aysu'yu kuşkulandırmaya yetmişti de artmıştı bile.
Yine o muhteşem gül bahçesindeydi Aysu.İlk iç sesi eşliğinde geçmişini anlattığı bahçede.Sanki mutluydu! emin olamıyordu,korkuyor muydu ne mutlu olmaya?
Her neyse böyle sakin devam etmemeli hayatı,alışık değil bizim kızın bünyesi bozulur mazallah.
...
Aysu bahçeden odasına geçmiş kıyafet deniyordu.Bir saat sonra canlı yayına katılacaktı prensle...Hazırlanmayı sonunda bitirebilmişti hizmetçilerin yardımlarıyla.Arabada bekleyen Ji hoo'nun yanına varmıştı şimdi.
...
Bu defa yakışıklı sunucu yoktu.Onun yerine biraz daha orta yaşlı bilgece konuşan bir adam gelmişti programı sunmaya.Selam sabah muhabbetleri çoktan bitmişti,Aysu'nun ilgi alanına da girmeyen siyasi konuşmaları da tınlamadı.Her zamanki gibi dinliyormuş davranarak gülümsüyordu prenses.
''Programımızın bitmesine az kaldı,kalan sohbetimizi prensesle geçirmek istiyorum.''Aysu geçte olsa kendisinin olduğunu anlayarak başını sallayıp gülümsedi.
''Bugün ihanet hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum prenses.''diye sinsi bir gülüş atmıştı bilge-yani sunucu-
Bu kıza gerçekten acıyorum,niye doğru dürüst beklediği sorular gelmiyordu ne diyecekti şimdi?
''İhanet bitiş noktasıdır,ayrılık gibi biri iter biri gider.''
''Peki siz gider miydiniz sevdiğiniz halde?''
''İhanete göre değişir,eğer seviyorsam bedenim gider kalbim kalır.''
''Peki Presi seviyor musunuz?''Bu mendebur adam ne yapmaya çalışıyor böyle?Bahattinin olmasa ''Pıçaklasam mı?''diye düşünüyordu prenses.
''Evet''dedi şaşkınca
Adam ısrarlıydı,sanki bir şeyleri sorguluyor gibiydi.
''Peki prens sizce,..osizi seviyor mu?''
Dank!balyoz geldi yine ne diyecekti şimdi?Ji hoo'ya döndü adamın robottan farkı yoktu Aysu'ya göre,insan bir kaş göz yapar ne diyecekti? yardımcı olur...Eve gidince bunun hesabını soracaktı elbette ,neyse ilk sunucuya cevap versin;
''Kalbimde prensi hissettiğime göre seviyor.''
Sunucu intikam alır gibi sırıtarak.''Kore halkının sizi sevmediğini biliyorsunuz değil mi?''
''He biliyom ..yüzüme vurmasan ayıp olur değil mi?Kraliçeçiklerden bunlar kesin'' diye içinden söyleniyordu prenses.
Ji hoo bu defa tepkili bakmıştı sunucuya,fazla ileri gitmişti.Kim olduğunu zannediyordu?(Sonunda Ji hoo bile anlamıştı çok şükür.)
''Biliyorum,haklıda buluyorum.Kim ister başlarına bir Türk geçsin?''
Son noktayı koymuştu sunucu ekrandaki resmi göstererek!!!
''O zaman kalmanız için bir neden yok!''
Ekranda Ji hoo ile Ji mea'nın öpüştüğü resim vardı.Duvara dayanmıştı Ji mea,elerini prensin ceketindeydi.Prens bir elini duvara dayamıştı,Ji mea'nın saçlarından yüzü görünmüyordu.
Herkes şaşkınca prensesin ne diyeceğini bekliyordu.Aysu prense baktı,onun yüzündeki ifadeyle hepten ölmüştü,Suçluluk hissi akıyordu yüzünden. Ama bu kadar erken pes etmeyecekti! hepsi görecekti...üzülmek yoktu artık.
Prenses ayağı kalkarak Ji hoo'ya hiç bir şey demeden ceketinin cebinden telefonunu aldı.Resimler bölümünden sunucunun gözüne sokarak
''Bak, o kız kimmiş! beni prensiniz aldatmadı ama siz bütün dünyayı aldattınız.Beni sevmenizi beklemiyorum ama yine de diyorum ben sizleri seviyorum, şu anda kırılmamın tek nedeni bu!''
Ekranlara telefondaki resim yansımıştı,bu Aysuydu. Kıyafetleri aynı olduğu için hiç kimse çakmamıştı olayı.
Aysu selam vererek
''Halkımdan özür dilerim daha fazla program da duramayacağım.''diyerek koşarak yayından çıktı.
Arabaya bindiğinde şoföre ilk kez ''Sür''emrini vermişti.
Prenste hemen arkasından gitmişti,tabi yetişememişti.Çağırdığı araba gelene kadar düşünüyordu.
Şimdi nasıl açıklayacaktı Aysu'ya gerçeği?inanacak mıydı ki?
...
Ogün açılış töreninde prensesin ikizi gibi giyinen Ji mea'yı kolundan tuttuğu gibi dışarı götürmemiş miydi?
''Bunu neden yaptın,onu aşağılamak çok mu hoşunuza gidiyor?''
''Sadece ona kim olduğunu hatırlattım''
Prens Ji mea'ya yaklaşarak elini yumruk yapıp duvara vurdu.Görüntüdeki elin aslı işte bu sahneye aitti.
Ji mea prensin ceketini tutup''Sadece kağıt üstünde kalmış o köylü kızının neyini savunuyorsun?şimdi özüne döneceksin.''diyerek dudaklarına yapıştı.İşte lanet olası kameralar buraya kadar çekmişti ya sonrası...
***
Ji hoo,Ji mea'yı itekleyip yürümeye başladı,bir iki adımdan sonra arkasına dönerek
''Kağıt üstünde kalan sadece imza oldu.''dedi alayla kıza yaklaşarak;
''Git kraliçene de söyle prenses artık benim kadınım.''
Ji mea,neye uğradığını şaşırmıştı,şaka yapıyor olmalıydı prens!
Prens yürürken arkasını döndü kendisinin bile şaşırdığı kelime ağzından dökülmüştü.
''SÜRTÜK''demişti.
...
Hepsi Aysu'nun yüzünden ne olurdu prensin bilmediği bu saçma sapan kelimeleri kullanmasaydı?Kullanmasaydı prenste Türkçe argo kelimeleri öğrenmeye çalışmayacaktı.Aklında kalmıştı işte prenscikin ne yapsın?
*
Ji mea şaşkın bir ifadeyle sessizce ''SÜRTÜK''demişti.
Neydi bu kelimenin anlamı?
-SON-
12.BÖLÜM ADI:HAYIR SENİ KENDİME AŞIK EDERİM.
BU EN YAŞADIKLARINA SİNİRLENEN PRENSES EVE GİDİNCE SİNİRİNİN BİN KAT HATTA YÜZ KAT ARTMASININ SEBEBİ NEYDİ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA AŞKI(TÜRK KIZI KORE PRENSESİ OLURSA?)
Non-FictionKore hayranlarına gelsin :) Türk Kore karışımı hikayemiz :)