•8•

1.8K 135 154
                                    

Çocukluğumdan beri, o yakut gözler beni yakalamış, mahzeninde hapsediyordu.

Küçüklükten beri içimde bir boşluk hissederdim, bunun nedenini hiç bilemedim. Bu boşluk ben büyüdükçe daha da etkiliyordu beni. Güçsüzlüğüm, zayıflıklarım beni sürekli küçük düşürüyordu kendime karşı.

Kacchanla tanıştığımda ise, ruhumun derinliklerindeki o boşluğun dolduğunu farkettim, o beni kendine çekiyordu. Hayranlıkla ona bakardım hep. Çocuk olduğum için bunu bir hayranlıktan fazla olarak görmedim.

Ortaokul yıllarında, zorbalığa uğramak beni üzmüyordu. Beni üzen Kacchan'ın da bana karşı zorba olduğuydu. Canımı acıtan da yumruklar değildi. Onun bana bakışıydı. Benden iğreniyordu. Bunu söylüyordu gözleri, benim anlamama gerek yoktu bile.

Sözler de canımı yakıyordu. Kacchanla ne zaman konuşmayı denesem yüzüme bir yumruk yerdim. Beni neden sevmiyordu? Ben ne yapmıştım? Bir gücüm olmadığı için mıydı her şey?

"Gözlerini karartıp çatıdan atla. O zaman belki de bir kahraman olduğunu rüyanda görürsün."

Ne kadar ağlamıştım o gün. Ne kadar kızmıştım kendime. Onu neden bu kadar önemsediğimi de o gün öğrendim.

Seviyordum onu. Neden mi seviyordum?

Buna nasıl cevap verebilirdim ki? Bazen sebepsizce de sevilirdi.

O gün intihar etmek istedim, acım son bulsun istedim. Sonsuzluk içinde uyumak, Kacchan'ı mutlu etmek istedim. Ben onun için sadece bir  aptaldım.

İşte karar vermiştim o gün. Ertesi gün cidden çatıdan atlayacak, her şeye son verecek ve bu acının beni yakmasına bir son verecektim.

Ertesi gün yağmur yağıyordu. Şemsiyem yoktu ve ıslanmayı da pek sorun etmiyordum.

"Al."

Sarışın bir çocuk, yakut gözleriyle bana bakarak şemsiyesini uzatıyordu. Gözlerinde o bakış yoktu. Ben Kacchan'ı çok iyi tanıyordum.

Şaşkınlıkla baktım ona.

"Ne bekliyorsun. Alsana!"

Hızla şemsiyeyi tutup hiçbir şey diyemedim. Lâkin kalbim o kadar hızlı çarptı ki..Sadece ona sarılmak istedim. Ona sarılıp uzunca bir süre ağlamak.

O ise çoktan gitmişti.

Vazgeçtim o gün gözlerimi sonsuza kadar dünyaya kapamaktan. Eğer Kacchan benden cidden nefret etseydi, bana yardım eder miydi ki? Gözlerindeki o ifade her şeyi açıklamıştı bana sanki. Benden nefret etmediğini düşünmeme yetmişti.

Onun bana ait olmasını arzulamaya başladım o günden sonra.

Ne olursa olsun, kararım kesindi. O benim olacaktı, ya öyle ya böyle.

Ve bugün, sonunda sözde Alfa olan Katsuki Bakugou benim olacak.

(...)

Saat 2.00'da, Çatıda benimle buluş lütfen! O zaman her şeyi anlayacaksın!♡

"Hah, bu ne sikim böyle?"

Bu not karşısında, bu aptalın kim olduğunu daha da merak ediyordum. Gitmek ve gitmemek arasında kalmıştım. İçimde tuhaf bir his vardı.

•BASKIN BİR OMEGA• [Dkbk?]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin