•BASKIN BİR OMEGA• [Dkbk?]

•34•

Zaman su misali akıp geçer bu acımasız dünyada.

Acıların yerini kahkalar alır yavaşça.

İşte bu acıları aydınlatıp karanlığı ateşiyle yakan güneş vardı havada, Katsuki'nin okula gidemediği ve yurdun odalarında süründüğü bu zamanda.

Yatağından doğruldu, telefonunun zil sesi sayesinde. Gözlerini tam olarak açmadan komidine yönelerek telefonunu bulmaya çalıştı. Yapamadığını anlayıp gözünü açtığında ise telefonun yastığının altında olduğunu fark etti.

"Hay..kim arıyor beni bu saate?"

Arayan kişi ısrarcıydı, zil sesinin zalim tınısı tekrar ve tekrar çalıyordu kulaklarında. Sarışın omega bu ızdırabı sona erdirmek için telefonu eline aldığı gibi açtı.

"Ne var..?"

"KATSUKİ! NERELERDESİN SEN?!"

"..Hah? YAŞLI BUNAK BAĞIRMASANA! HEM N'OLDU DA SABAH SABAH ARIYORSUN BE?! UYUYORUM ŞURADA!"

Sarışın annesiyle konuştukları o günden sonra, bebeği aldırmadığını haber vermek amacıyla onu tekrar aramıştı. Mitsuki sevince boğulmuş, bir yandan da annelik içgüdüleri yüzünden endişeyle ve göz yaşları içinde oğluna sarılmak istemişti. Lâkin büyük bir sorun vardı, Masaru'nun bu büyük haberden haberi yoktu. O gün, sarışın bebeği aldıracağı için ona söylemenin bir anlamı olmayacağını düşünmüş, babasını üzmek istememişti.

Masaru çok duygusal bir baba, çok romantik bir hayat ortağıydı. Bu her halinden belli olan bir nitelikti.

"Özür dilerim Katsuki Bakugou hazretleri, güzellik uykunuzu böldüm..GERİZEKÂLI VELET BABAN ÖĞRENDİ!"

"NE SAÇMALIYORSUN YA? B-bir dakika NE?!"

Uyku mahmurluğundan neye uğradığına şaşıran Sarışın omega hızla ayağa kalktı, başı dönmeye başlayınca yerine oturmak zorunda kaldı.

"NEREDE ŞUAN?!"

Masaru çok duygusaldı duygusal olmasına ama, aynı zamanda her an oğlunu hamile bırakan 'ş£refsizin' de içinden geçebilirdi. Sarışın bundan belki de zevk duyardı, fakat bu o anda düşünülecek şey değildi.

"Tamam sakin ol velet..Şuan ağlıyor zor sakinleştirdim. Çabuk götünü kaldır buraya gel!"

Katsuki sinirle yastığını tekmeledi.

"Of be! Nereden öğrendi?!"

"Hmm..bir düşüneyim..ACABA SENİN GİBİ BİR SALAK VELET HAMİLELİK İLAÇLARININ REÇETESİNİ BANA DEĞİL DE BABASINA ATTIĞI İÇİN OLABİLİR Mİ?!"

"SİKTİR!- İLAÇLARIN ADINI İSTEYEN SENDİN!"

"PARDON?! İLAÇLARIN REÇETESİNİ YANLIŞ KİŞİYE DE ATAN SENSİN!"

"TAMAM BE GELİYORUM KAPAT ŞU LANET TELEFONU!"

"ASIL SEN KAPAT SENİ-"

Telefon çoktan Büyük Patlama Cinayet Tanrısı Dynamight tarafından yere atılarak kapatılmıştı. Sarışın omega dişlerini sıkarak kendine hakim olmaya çalıştı, sabahın erken saatlerinde-saat öğlenin 2'si olmasına rağmen- rahatsız edilmekten nefret ediyordu.

Hemen gitmesi gerektiğinin farkında olduğu için, üstünü giyindi ve ilaçlarını içti. Bebek, daha doğrusu sarışının deyimiyle 'küçük velet' tam olarak 2 aylık olmuştu. Zaman cidden de su misali akıp gidiyordu.