•29•

799 73 72
                                    

Izuku-

Kacchan'ın yanında olduğum sürece yüzümde her zaman bir gülümseme olur.

Çünkü o, o kadar eşsiz, o kadar güzeldir ki..Kacchan'a bakmadan bir günümü bile geçiremem. O sarı saçlar, yakut gözler ve yüzündeki o ifade beni tekrar ve tekrar büyüler. Bir alfa gibi gözükmesine rağmen, omega olmasını öğrenen herkesi şaşırtsa da, herkes ona halâ büyülenen gözlerle bakıyor. Çünkü o Kacchan. Ve o benim.

Eskiden, Kacchan'ın hiçbir kişisel zaafı olmadığını, onun bir ateş kadar güçlü olduğunu düşünmüştüm. Biz sevgili olmadan önce, bu kanımın devam ettiğini söylemeliyim. Tamamen dokunulmaz gözüküyordu.

Lâkin, şuanda çok iyi bildiğim bir gerçek var, Kacchan, evet evet, o havalı ve dokunulmaz alfa(!) cinsel olarak tahrik edilmekten hoşlanıyor. Yanlış duymadınız, bende yanlış söylemedim. Kacchan, cinsel açıdan altta kalmayı tercih ediyor ve bunu zevkle devam ettiriyor. Bu inanılmaz gerçeği ilk keşfettiğim zaman, ilk seGs deneyimimizdi.

Kacchan'ın kısık kısık aldığı nefesler, oldukça kaba ama bir bakıma şehvete muhtaç o inlemeler ve o inatçı ve atılgan yüz ifadesi benim aklıma en küçük detaylarıyla kazınırken, fark etmiştim tahrik edilmenin onu ne kadar da etkilediğini. Yakut gözleri titremesine rağmen, kendini asla kolaydan vermemesi de bana bu zayıflığını tamamen açıklamış oluyordu.

Zayıflığını ona kabul ettirmeye çalışsam da, işe yaramıyor..Kacchan zayıf olduğunu kabul etmiyor ve sürekli asıl zayıf olanın ben olduğumu, kendisine yavşamadan (bu onun deyimi) duramadığımı söylüyor. Bu doğru..ben de Kacchan sendromu var. Kacchan'a dokunmadan ve onu öpmeden duramıyorum. Tedavisi yok ve sonsuza kadar onunla olduğum sürece de sorun değil.

Bugün tatil günüydü ve ben herkesin konuşmaları arasında kalmıştım. Herkes 'bizi' konuşurken bakışlardan kaçmam zordu. Konu her zaman bize geliyordu, sinir bozucu bir biçimde.

Bu aralar Kacchan'ın sinirlerinin bozuk olduğunun farkındaydım, bu yüzden bu saçma sohbeti bırakıp onun odasına doğru yöneldim. Kacchan neredeyse 2 haftadır olduğundan daha sakindi. Düşünün, Kacchan ve sakinlik..birbirine zıt iki terim bunlar. Ve benle "o işi yapmak" istemiyordu.

Ve, hastalığı halâ geçmemiş olmalı ki, çok yorgun gözüküyordu. Okulda olduğumuz zamanlar soluğu hemen lavaboda alıyordu. Hiçbir şey yememesine rağmen sürekli lavaboda olması beni daha da kaygılandırmaya başlamıştı.

Kapının önüne geldiğimde, düşüncelere dalmış olduğumdan kapıyı tıklatmayı unutarak trajedi filmlerindeki aldatılmış ve aldatıldığı sahneye girermiş gibi, çat diye kapıyı ardına kadar açtım.

"Kacchan, iyi misin- AHHHH?!!?"

Yazar bakış açısı-

Sarışın omega kapının hızla açılmasına aldırmadan, bornozunu tamamen çıkarmış bir halde Izuku'ya bakıyordu.

"Izu..ku?-"

"KACCHAN ŞU ÜSTÜNÜ KAPAT BİRİLERİ GÖRÜRSE NAPMAYI DÜŞÜNÜYORSUN KAPIYI KİTLEMEYİ NASIL UNUTURSUN?!!"

"N-NE DİYORSUN LAN?! KAPIYI ÇAT DİYE AÇAN SENDİN!"

"YA KAPIYI BEN DEĞİLDE TODOROKİ-KUN AÇSAYDI?!!"

•BASKIN BİR OMEGA• [Dkbk?]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin