Önümdeki kanlar içinde sandalyede oturan alex'e baktıkça içimdeki şeytan kahkahalara boğuluyordu. "Uyandırın şunu" yavaş yavaş gözlerini açmaya başlayan alex korkuyla yüzüme baktı. "Günaydın, işte en sevdiğim duygu korku!" Yanına yaklaştım. Yüzünü okşamaya başladım "şşş korkmaa hem ben napabilirim ki sana sonuçta daha yeni yeni güçlerini keşfeden kontrol etmeyi bilmeyen bir kızım sadece" diyip dudağımı büktüm. "Lara! Yapma yalvarırım" "bende yalvardım biliyor musun çok direndim hayatta kalmak için sen zihinimin içinde oyunlar kurarken bende çok yoruldum.. ahh ahh napıcaksın işte herkesin bir intikam sebebi oluyor yapıcak bir şey yok" boğazından tutup "şimdi söyle bakalım austini öldürmende kim yardım etti?" "Kimse!" Güldüm. "Biliyor musun alex bu anı gördüm ve günün sonunda boynu kopmuş vücudu parçalara ayrılmış bir şekilde yatıyordun. Şimdi benim sinirlerimle daha fazla oynamadan söyle! Son kez sorucam AUİSTİNİN ÖLMESİNDE KİM YARDIM ETTİ!"
5 yıl önce yazarın gözünden:
Alex Karşısında duran kişiyle adeta buz kesilmişti
"Sizi burda görmek ne şeref" diye kalkıp elini sıktı. "Doğrusu sıradan bir okul öğrencisiyle iş birliği yapacağım aklıma gelmezdi alex. Demek ki bazen küçük insanlar büyük işlerde başarabiliyormuş" dedi küçümseyici bir tavırla. "Gücümü hafife alma nefret ve intikamla birleşince baştan çıkarıcı bir hal alabiliyor" dedi alex gülerek. Eski bir evde dünyanın kaderini değiştirecek bir anlaşmaya imza atmaya hazırlandılar..
"Lara.." dedi sinsice gülümseyerek. "Laranın kılına zarar gelmeyecek alex. O benim! Bu şekilde modern tekniklerle okullarda ders almakla bu gücü ortaya çıkaramam. Karanlık lazım içine o alevin düşmesi lazım işte burda sen devreye giriyorsun,Onun kalbine masumluğu mutluluğu aşılayan ausitini ortadan kaldırmakla!" "Büyük bir zevkle! Peki planın nedir?" Dedi alex öfke kaplamış sesiyle.. karşısındaki adamın arkasında olması ona cesaret veriyordu çünkü
Karşısındaki adam olağanüstü yaşamın karanlık tarafını yöneten LEONARDO WİNCENT'ın ta kendisiydi. Yüzyıllarca süren savaşların yaratıcısı, doğanın kanunlarını hiçe sayıp kendi çıkarları doğrultusunda kullanan ve en önemlisi göğsü kibir ve karanlıkla kaplı karanlıklar kralı...
Leonardo wincent büyücülerin ilk soylarından gelen bir dark magician'dı. Kısaca magler aslen olağanüstü yaşamın yardımcıları olarak var olmuşlardı. Onlar doğayı dünyanın işleyişini korumakla, tüm varlıkların düzen içinde yaşamasını sağlamakla mükellef varlıklardı. Fakat yüzyıllar önce gelişen bir akımla dark future soyu üstünlük kurdu. Güç yarışına dünyaya sahip olma yarışına girdiler. Magler ve futlar ikiye ayrıldı. Büyük savaşlar başladı ve dark futureların soyu sonsuza kadar yok edildi.. fakat atladıkları bir şey vardı. O da yüzyıllar önce futlar tarafından yerleştirilmiş bir tohum! Öylesine masum öylesine tehlikeli karanlıkla kaplanmış bedenlerin aksine bir mag ve bir fut aydınlıktan kalan son zerrelerini harcadılar. Evreni,doğayı düşündüler. Bu tohum bir büyüyle kaplandı. Günü geldiğinde yeşermek için...
Günü gelmiş tohum yeşermişti. Lara foster düzeni sağlamak için dünyaya bırakılmıştı. Fakat karanlık, larayı gölgesi gibi takip edecek ve zamanla yerleşecekti temiz kalbine aynı aşk gibi...Şimdiki zaman yazarın gözünden:
Laranın gözlerini kin kaplamıştı. Alex ise korkudan tir tir titriyor suç ortağını deşifre etmek üzereydi. "Leonardo wincent" lara memnunca gülümseyip alexin boynundaki elini çekti. Karşısındaki sandalyeye oturdu. "Anlat kim bu leonardo" "dark magician soyundan bir büyücü. Daha doğrusu büyücü demek az kalır. Karanlıklar dünyasının kralı" lara anlamaz gözlerle baktı alexe "böyle biri austinden ne istesin ki" alex güldü. Bilmiyordu ki onun derdi laraydı. "Kendisine sorsan beni de bir an öldürsen nasıl olur" diye sordu alex umutsuzca lara kahkaha atmaya başladı. Karnını tuta tuta gülen lara karşısında alex garipser şekilde baktı. Birden ciddi yüz ifadesine bürünüp alexin yüzüne yaklaştı. "Sen.. bu kadar kolay ölebileceğini mi düşünüyorsun alex sana öyle acılar çektireceğim ki ölmek için yalvaracaksın." Parmağıyla kafasına vurarak "bu işkencelerimi de bu zihninle yapacağım" korkuyla bakan alex laranın öfkesiyle eziliyordu. Lara etki altına aldığı adamlarına alexi bırakmalarını söyledi "nerde bulabilirim bu leonardoyu" alex güldü "o seni bulur ama bana sorarsan onunla karşı karşıya gelmek istemezsin lara" "hadi ya o nedenmiş" "görünce anlarsın" "hadi canım hadi git ölüm sıranı bekle" dedi lara
Aşkını çalan adamın kim olduğunu bilmiyordu lara nasıl bir karanlığın içine sürüklendiğinden haberi yoktu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Erkek Sorunsalı :D
FantasyB.E.S Benim kanım , kitapları yazmış ,resimleri çizmiş,hayatımı baştan yaratmıştı ve o kan bir beyaz kağıdın üzerindeki şekillenmiş onu var etmişti kalbine kilit vurmuş kızın gözyaşları karıştı kanımla birlikte süzüldü gözlerinden... Çaresizlik hav...