ağla velet(24.bölüm)

128 14 0
                                    

lara...

sabah güneş ışığı ile açtım gözlerimi boynumda cılız bir ağrı vardı özellikle şu doğum lekemin üstü kalktım banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım havluya silip kafamı kaldırıp aynaya baktıgımda garipsedim yan dönüp boynuma baktım iz daha belirgin olmuştu dahda siyahlaşmıştı kendimi mükemmel hissediyordum böyle enerji dolu zaten bu güçlerin etki etmesiyle birlikte gözlerim daha iyi görüyor kulaklarım daha iyi duyuyordu tamam umarım bugün güzel olur mutlu gözük lara gülümseee. gülümsedim banyodan çıkıp aşşağıya indim telefonumu arıyordum komodinin üstünde buldum 2 arama 3 mesaj il aramalara girdim ikiside austindendi mesajlara girdim

ukala ayım; sabah kalktıgında beni merak etme yan evde odamdan seni izliyor olacağım

ukala ayım; iyi geceler deniz gözlüm

ukala ayım;günaydın kahvaltı edince yanıma gel özledim

güldüm birde ayağına çağırıyor öküz...

gönderilen ukala ayım;

tab2 gelirim ukala ayım benim 20 dakikaya ordayım

telefonu bırakıp hızlıca birşeyler atıştırdım yukarı çıktım dolabımı açıp kıyafet bakmaya başladım pembe bir elbisede karar kıldım

saçlarımı doğal haline bıraktım dudaklarmın rengine yakın bir ruj sürdüm kalem ve far sürdüm çanta lamadım sadece çantamı alıp çıktım zaten hemen yan evdi kapıyı çaldım yere bakıyordum kapı açıldı kafamı kaldırdığımda yarı çıplak austin beklemiyor...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

saçlarımı doğal haline bıraktım dudaklarmın rengine yakın bir ruj sürdüm kalem ve far sürdüm çanta lamadım sadece çantamı alıp çıktım zaten hemen yan evdi kapıyı çaldım yere bakıyordum kapı açıldı kafamı kaldırdığımda yarı çıplak austin beklemiyordum gülümsemeye çalısarak "günaydın" deyip içeri geçtim aman tanrım oda neydi öyle tamam lara sakin ol! ona doğru dönüp gülümsedim ay birde görüntüsü yetmezmiş gibi gelip sarıldı sarıldım derin bir nefes çekti "çok özledim seni" güldüm "austin daha dün beraberdik" "olsun ginede özledim" dedi dudağıma bir buse kondurdu "dün gece neoldu" "ne gördüğünü hatırlamıyormusun" "hayır hatırlıyorum ama ondan sonrasını hatırlamıyorum" "dün işte o görüntüyü gördükten sonra titremeyle kendine geldin bir süre uyudun pek birşey olmadı" dedi kafamı salladım "bugün ne yapıyoruz" "yapıyoruz değil yapıyorum malesef bugün halletmem gereken işler var" "pufff peki ben ne yapıcam" deyip dudak büzdüm austinin gözleri dudaklarıma bir süre bakınca geri düzelttim "senn... claranın yanına gidebilirsin veya babanın yanına" "aa hayır ozaman ben claranın yanına giderim" "seni bırakırım" dedi bir süre bekledik neden bekliyoruz biz ya "austin gitmeyi düşünüyormusun" "hayır" "ha ha ha ha çok komik hadi gidiceksek gidelim yada..." deyip sustum "yada?" ayy ben niye öyle birşey dedimki aslında orda başka hiç hoş olmayan şeyler diycektim ama kendimi tuttum ayyhhh iyiki tutmuşum "madem cevap vermiyosun ben devam ettiriyim" dedi ve üstüme gelmeye başladı geri gitmeye başladım hay ben benim çeneme..... off "ee şey senin işin yokmuydu" "iş bekleyebilir" "yok yok bekletme sıkılır falan onla uğraşmayalım" bana gelmeyi bırakıp kahkah atmaya başladı ohaa ya ne güzel gülüyon sen öyle ayyyyy yerim seni ben neye gülüyo bu derken dediklerim aklıma geldi ayy malım ben mal mal saçma saçma konuşmuştum gine gülmeyi kesti bana baktı "çok sıkılırmı acaba" dedi dalga geçerek "ya dalga geçmesene ya ne biliyim öyle biranda heyecanla çıktı" "sen heycanlandınmı bakim" "yanii... birazcık çok azıcıcık" "tabi tabi kesin öyledir" dedi tabi bu sırada üstüme üstüme gelmeyi ihmal etmiyordu en son belime sarıldı yaklaştı dudağımı öpüceğini sanıyordum ama boynumu öptü içim ürperdi aman tanrım bu koku hızla austini ittirdim yere düşüyordu anlamamış gibi bakıyordu gine aynı şeyler "lara kan içmen lazım gözlerin gine renk değiştiriyor..." sözünü kestim "hayır dayanabilirim" dedim komodının üstündeki aynaya baktım gözlerimi ovuşturdum kendimi kan kelimesi ve görüntüsünden uzaklaştırdım gözlerim kendi rengine dönüyordu austine döndüm bütün tadım tuzum kaçmıştı ama ginede gülümsedim "tamam hadi gidelim" dedim önden yürüdüm kapıyı açıp dışarı çıktım austin arabyı açıp bindi bende bindim dışarıyı seyretmeye başladım içimden bir ses diyorki sen çok malsın bende diyorumki aynn ya ben çok malım sonra o diyorki evet malsın çünkü yanında taş gibi çucuk var sen burda dana gibi oturuyon diyor bilin bu kim tabikide iç ses 'lan sana kaç kere diycem o benim siktir git lan' dedim kendi iç sesime 'aaa aaa nerden seini oluyo be hanım hanımmm onu ilk ben gördüm taammı o benim yahuşuklum uzak dur' aaa aa mala bakya "sen kimsın lan ' dedim 'asıl sen kimsin' dedi 'ben senin sahibnim canım hatırlatıyım' dedim 'köpekmiyim lan ben o benim benim sen kim köpeksin lan sana bakçak o sana değil içine bakıyo yani banaaa ağla velet' tama sus yaa yeter offf vay be austin sendemi yapıcaktın bunu bana aşk olsun ya yavşak pislik ukala ayı austine dönüp "hani beni seviyodun lan mal" diye bağırdim " neoldu ya tabiki seni seviyorum neden bağırıyorsun" dedi bak birde anlamamazlıktan geliyo pislik yaa "ya anlamamazlıktan gelme eğer sevmiyosan baştan söyl..." ay dur birdakika birdakika ben neden bunları diyorumki offf iç ses offffff ya sen nekadar mal gerizekalı pislik birşeysin senin yüzünden hiç olmayan birşeyi olmuş gibi yapıp bağırdım yaa lan ben nekadar malım ya sanırım deliriyorum iç sesimle kavga edip sonra kendi aşkumla kavga ettim resmen 'eheheheeh intikam öyle değil böyle alınır lara hanım' ulan seni varya aaaaaaaaaa siktir git lan........dıt dıııtt dıııtt diye saydırdım gerçek olsaydın seni yaşatmazdım off ne diycem ben şimdi austine ya "ne oldugunu söyliycekmisin ne sevmemesi neden bahsediyorsun" dedi sinirle "eee tamam ya sen şey yapma unut boşver yok öyle birşey ee şey yüzünden dedim ben onu ee şey heh denemek için öyle dedim" "lara yalan söyliyemiyorsun gerçeği söyliycekmisin artık gerçi dur ya ben niye yoruyorumki direk düşüncelerini okuyabilirim" hiiii " hayır hayır sakın okumayı aklından bile geçirme bak sakın okuma vallaha küserim konuşmam" güldü " küsersin?" gine güldü "tamam okumıycam hadi söyle ama gerçeği söyle" offf tamam tamam yapabilirim "ben dışarı seyrederken iç sesim bana o yahuşuklu çucuk benim dedi bende sıktırgıt dedim nerde senin oluyo o benim dedim oda dediki o senin değil seni değil senini içini seviyo yani beni dedi bende dayanamayıp sana öyle saçma şekilde bağırdım sonra ne yaptıgımın farkına vardım sonra böyle oldu işte" diye tek nefeste hızlı bir şekilde söyledim gözlerim sıkı sıkı kapalıydı gözlerimin birini yavaşca açtım austin gülmemek için kendini zor tutuyordu ikisinide açtım sonunda dayanamayıp kahka atmaya başladı bir yandanda araba sürüyordu nasıl bir adam bu yahu sinirlendim "off gülme yaa zaten yeterince rezil oldum" hala gülüyordu "ya gülme" diye bağırdım kendini durdurmaya çalışarak "tamam kızma gülmiycem...ama o halin çok komiikti" dedi ve yine gülmeye başladı bende kendimi tutamayıp güldüm... 1213423523421312 saat güldükten sonra durdurmuştum ve birde üstüne öpüşmüştük şuan nerdemiyim şuan claradayım kahve içiyorum austin beni bırakıp gitmişti acaba bukadar önemli olan iş neydi clara kendi kahvesini alıp geldi "kızım çok özledim seni yaa hadi hadi anlat neler oldu" dedi baştan sona anlattım tabiki vampir olayını anlatmadım konuştuk dertleştik akşam olmuştu austini kaç kere aramış mesaj atmıştım ama yoktu clara ile vedalaşıp eve gittim acaba istesem geleceği görebilirmiydim off nerde bu yaa saat kaç oldu yukarı çıktım dolabı karıştırıyordum austinin tişoru vardı güldüm burda kalmıştı bunu onda özel olarak almıştım gemiye gittiğimiz zaman giymişti dokundugum anda titremeyle görüntüler görmeye başladım anılarımızı hemen elimi çektim oda neydi öyle korkarak hemen aşşağıya indim çıkıp austinin evine gittim belki gelmiştir vurdum vurdum kimse açmadı offf dokundugumda tişörtü giydigi yerdeki anılar gelmişti buda yeni bir güçmüydü nede ekleniyorki diğerleri yetmezmiş gibi off kapıya çoktüm çok sinirlerim bozulmuştu başımı dizlerime gömdüm her geçen arabaya bakıyordum austinmi diye artık umudum tukenmişti saat baya geç olmuştu kaç kere aramıştım ulaşılmıyordu off umarım birşey olmamıştır üşümüyordum sadece austinin kapısında başımı dizlerime gömmüş oturuyordum evede gitmiyordum sonra br araba sesi daha geldi başımı kaldırmadım gine bakadır ama buraya yaklaşıyordu kaldırıp baktıgımda austindi beni görünce gözü dönüp onu göremeyekcek kadar hızla yanıma geldi "lara iyimis biri birşeymi yaptı" diye endişeyle soruyordu kafamı salladım birşey demeyip sarıldım "hey hey neoldu" dedi gözyaşımı sildim onu çok merak etmiştim burnumu çektim "seni çok merak ettim gerizekalı nerdesin kaç saattir" dedim ağlamaktan değişen sesimle gülümsedi alnımdan öpti "kıyamam sana ben denizgözlüm teleofnumun şarzı bitmişti" "takcak yer bulamadınmı ya öldüm burda meraktan" "vaktım olmadı" gine sarıldım başımdan öptü "birdahakine haber ver iyi oldugunu bilsem yeter" gülümsedi "tamam ama sende ne olursa olsun ağlamıycağına söz ver" "neyapiyim çok merak ettim korktum birşey oldu sandım eğer sana birşey olucaksa ağlamam okadarda önemli birşey değil" dedim "ben senin tek damla göz yaşına kıyamamki hem ağlarsan beni daha çok üzmüş olursun" burnumu çektim göz yaşımı sildim "tamam ozaman hiç ağlamam" dedim gülümsemeye çalıştım gülmsedi "ama seni çok özledim ya ben" dedim gülümsemesi büyüdü dudağıma yaklaşıp öptü ayrılıp "ee bu arada bir sorunumuz var sanırım yeni bir güç daha geliyor" dedim gerginlikle şaşırdı "hallederiz lütfen beni hayatımdan mahrum etme" dedi dudaklarıma ve gözlerime bakarak gülümsedim "ozaman hayatını geri kazandıralım" dedim be öpmeye başladım işte o an hiçbirşeyin önemi olmadı benim için...

evet evet evet biliyorum geciktim mazeretim ise geziye gitmiştim ve bir kaç gündü oyüzden yazdıgım yarım kalmıştı daha dün geldim bugün yazma fırsatım oldu özür dilerim oy vermeyi unutmayın inş beğenirsiniz

Bir Erkek Sorunsalı  :DHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin