son gün(22.bölüm)

109 12 3
                                    

karanlık ile aydınlık arasında seçim nekadarda zormuş gece ile gündüz gibi herkez aydınlığı seçer ama sonu hep karanlıktan geçer...peki ben ne seçicem?

eveett bugün insan olarak son günüm olacaktı nekadar garip bunu kabullenmek çok zor ama mecburum artık hayatım benden bağımsız olacak daha güçlerim tam olarak ortaya çıkmadı austin bana daha farklı güçlerimin olacagını söyledi yani sadece geleceği görmek değil ahh birde kan meselesi var tanrımm! tamam tamam bunu yapabilirim nee olsa güçlü bir kızım ben yanı umarım öyleyimdir şuan austinle sahilde geziyoruz bana istediğin herşeyi yapmamı söyledi nede olsa bu fırsatı herkez bulamıyor yani insan olarak son gününü herkez bulamıyor aayy ne saçmalıyorum. ahhh olamaz olamaz gördüğüm şey gerçek olamazz "austinnnn" diye bağırdım birden sıçradı güldüm "neoluyo lan" dedi "austin austin austin..." dedim heycanla "neoldu kızım söylesene" "bak orda benim 2. aşkım var" "kim lan o ebesini sikerim onun" dedi sinirle ona baktim "aşkım ne ebesi ya pamuk şekerden bahsediyorum" rahatlamışcasına "öyle desene ya" "yani pamuk şekerden kıskananıda ilk defa görüyorum" dedim gülerek ayy öyle bir baktıki yeniden aşık oldum "ne pamuk şekeri ben seni senden bile kısakanıyorum" ayy içim gitti aşkum ya kafamı yana yatırıp gülümsedim yaklaştı yaklaştı öpüşmeye başladık aklıma 2.aşkım olan pamuk şeker geldi ayrıldım hemen "austinn 2.aşkımı beklettim bak orda bana nasıl melül melül bakıyo ya şunun pempişliğine bir tipine bak eger ben onu yemessem bana küser bana küserse bende küserimmm neolur alalım" kafasını sallayarak güldü dudagıma bir buse kondurup yürümeye başladı bir tane alıp geldi "sen yemiycekmisin" kafasını salladı "ben ve pamuk şeker ahh yapma" sinsice sırıtıp kaşlarımı kaldırım "hayır lara pamuk şeker...olmaz" dudagımı büzdüm "ama lütfenn bak küser sana sonra üzülür" "hayır dedim" öylemi ben sana onu yetırdmesini bilirim denızın onunde bir banka oturduk pamuk şekerden elimle aldım austine çevirdim pamuk şekeri uzattım kafasını çevirdi kafasını geri çevirdim dudagımı ısırarak yaklaştım tam öpüşücekken ağzına tıktım pamuk şekeri güldü "sen varya az değilsin" zaferle gülümsedim zar zor onada yedirerek bitirdik pamuk şekeri "evet lara hanım başka nereye gitmek istersiniz" düşündüm aklıma birşey gelince agzımı açtım "buldum buldum buldum buldum" eliyle ağzımı kapattı "tmm anladım ne buldugunu söyle" "lunapark" "tamamdır" ellerimi çırptım sevinçle "çocuk gibisin" birşey demedim sadece gülümsedim arabaya bindik kafamı cama yasladım... lunaparka gelmiştik sırıttım austinde gülümsedi ilk ben indim austine sarılıp yanagından öptüm güldü "ee hadi girmiyormuyuz" dedim eliyle önden buyur işareti yaptı gülümsedim ilerledim "ben bilet almaya gidiyorum" dedi kafamı salladım beklemeye başladım etafıma bakındım ilgimi çeken birşey oldu siyah kabanlı kapişonunu kapatmış kafasını eğmiş birisi oturuyordu kafamı yana yatırdım dikkatlice baktım sonra bir kuş üstümden geçti ona baktım geri banka baktıgımda yoktu kaşlarımı çatmış oraya bakarken "neye bakıyorsun" deyince irkildm "aa şey hiçbirşey öyle bakıyordum" dedim gülümsedim elimi tuttu önden yürümeye başladı o banka kısa bir bakış atıp yürümeye başladım içeri girdik "eveett ilk önce neye binelim" dedim "hmm bilmemki sen seç" "tmm ozaman çarpışan arabalara binelim" "canın yanmasın" dedi ukalaca "kim benmi hah kimin canının yanıp yanmıycagını görücez" dedim meydan okurcasına "görücez" dedi göz kırptı gişenin ordan geçtik ben beyaz parıltılıya bindim oda sıyah parıltılı arabaya bindi zil çaldı arabalar çalışmaya başladı austin bana dogru gelıyordu bir hamleyle onun arkasına geçip sert bir şekilde çarptım şuan peşimdeydi beni yenemeyecekti bana yaklaşıyordu sağa dönüyormuş gibi yaptım ama sola döndüm nasıl yaptın diye sormayın bende bilmiyorum bu sefer ben onun peşine düştüm yana dönceği sırada hızlı davranıp yandan çarptım sarsıldı tek kaşını kaldırdı tekrar hızlandık karşı karşıya duruyorduk birbirimize dogru gitmeye başladık en sonunda burun buruna çarpıştık galip gelen oydu çok hızlı çarpışrı ama ben bunun altında kalmam arabaların oldugu sahada tam tur dönmeye başladım zaman kazanıyordum tam süre bitiminde ona çarpacaktım turu bitirdiğimde beni arıyordu kalabalıkta sert birşekilde yandan çarptım hamle yapıyorduki araba durdu indim zaferle gülümsedim "kazandın ufaklık" "tabikide" sahaadan çıktık "ödül olarak bir öpücük alabilirmiyim bayım" yanagımı uzattım "tabiki bayan" dedi ve yanagıma sulu bir öpücük bıraktı gülümsedim kendine döndürdü beni belimi tutup kendine çekti "seni seviyorum" dedim gözlerine baktım tebessüm ettim "ben seni sevmiyorum sana aşığım" gülümsedim bir süre öyle durduktan sonra başka oyuncaklara bindik çok eğlenmiştim baya zaman geçmişti lunaparktan çıktık "çok eğlendim teşşekür ederim" dedim ve sarıldım "sen mutlusan sorun yok" dedi gülümsedim "yanımda sen varken mutlu olmamak mümkünmü" dedim gülümsedi sarıldım karşımda yine o bankta oturan adam vardı ahh sanırım hayal görüyorum gözlerimi sıkıca kapatıp açtım gitmemişti austinden ayrıldım yuzume baktı "birşeymi oldu" kafamı salladım arabaya giderken kısa bir bakış attım ve arabaya bindim yolda eve doğru gidiyorduk yarın eve dönecektim austine dönüp baktım yola bakıyordu derin bir nefes alıp önüme döndüm...

eve gelmiştik indim bugün çok eğlenmiştim arabadan indim birlikte içeri girdik "ben duşa gireceğim" dedi "tamam bekliyorum" "yani sıkılırsan gelebirlirsin" gözlerimi devirdim "sanmıyorum açmısın" güldü kafasını salladı "zehirlenmeyelimde" kaşlarımı kaldırdım "tabi yemeklerimin güzelliğinden zehirlendiklerini söylüyorlar normal birşey" dedim ve yapmacık gülümseme yaptım "bakalım" dedi yanagımdan öpüp yukarı şimdi austin 1 saatte çıkardı herhalde 1 saatte ne yapabilirm ahaa en basıtınden pilav yaparım yanına salata ve çorba yaparsam fena olmaz çorbayı çıkardım suyu koyup sonrada çorbayı ekledim çorba pişmeye yakın pilavları koydum pilav pişeken ise salatayı yaptım güzelce limon sıktım son kez üçünüde karıştırıp altını kapattım sofraya tabak kaşık çatal gibi şeyler koydum salona geçtim austin salonda oturuyordu görünce şaşırdım "sen ne ara çıktın banyodan" "ohoooo çok oldu" telefonuyla uğraşıyordu "şey yemek hazır" telofonu bıraktı mutfaga dogru gıdeken yanagıma minik bir öpücük kondurdu gülümsedim mutfağa geçtik tabaklara yiğecekleri doldurdum bir kaşık aldım ama garipti normalde bu yemeklerri severdim ben tadı garip geliyordu neyse yemege devam ettim austin yemegini bitirmişti bende son lokmayı agzıma atıp geri yaslandım "gerçekten çok güzel olmuş eline sağlık" "afiyet olsun" birşey demeden kalkıp içeri gitti sofrayı topladım geç olmuştu e haliyl uykum gelmişti mazlum mazlum yukarı çıktım valizlerim ordaydı ayy austin yetişemiyorum sana ne ara geldi bunlar valizi alıp şortlu pijama takımı çıkardım banyoda giyindim

eve gelmiştik indim bugün çok eğlenmiştim arabadan indim birlikte içeri girdik "ben duşa gireceğim" dedi "tamam bekliyorum" "yani sıkılırsan gelebirlirsin" gözlerimi devirdim "sanmıyorum açmısın" güldü kafasını salladı "zehirlenmeyelimde" kaşlarım...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yatağı açtım içine girdim ayy şimdi bayılçem esneyerek gözlerimi kapattım ve uykuya daldım...

austin...

yemek hazırlamıştı öperek yanından geçtim mmm mis gibi kokuyordu oda gelip oturdu sanki yemek istemiyormuş gibiydi ben bitirmiştim onunkide az kalmıştı "gerçekten çok güzel olmuş ellerine sağlık" dedim afiyet olsun dedi kalkıp içeri geçtim yukarı çalışma odasına gittim alexin yerini araştırttırıyordum bir süre onunla uğraştım sonra aklıma lara geldi aşşağı indim yokru yukarı odaya baktıgımda uyumuştu tebessüm ettim yanına gittim üstünü örttüm tişortümü çıkardım yataga dikkatlice uzandım yanına dönüp koala gibi sarıldı gülümsedim bende ona sarıldım kokusunu içime çektim ve gözlerimi kapattım...


arkadaşlar inş beğenirsiniz yazım yanlışlarını düzeltmeye çalısıyorum ama illaki kaçırdım oluyor oyuzden özür dilerim :)

Bir Erkek Sorunsalı  :DHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin