B.E.S
Benim kanım , kitapları yazmış ,resimleri çizmiş,hayatımı baştan yaratmıştı ve o kan bir beyaz kağıdın üzerindeki şekillenmiş onu var etmişti
kalbine kilit vurmuş kızın gözyaşları karıştı kanımla birlikte süzüldü gözlerinden...
Çaresizlik hav...
ve beyaz gülü kapladı kan! peki değişen neydi? içinde kalan bir beyaz noktamı yoksa o noktanın kanla boğulmasımı?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
austine kahvaltı hazırladım kahvaltı yaparken mesaj geldi austinin telefonuna yine çenesi kasıldı "biraz daha burda kalıcaz" dedi "neden" "öyle gerekiyor" dedi kalktı peşinden gittim "benim kısa bir işim var sakın evden dışarı çıkma kapıyı kimseye açma benim anahtarım var" deyip birşey dememe izin vermeden gitti garip neolmuştu acaba neyse... televizyon izliyordum kapı çaldı televizyonu kapattım kalktım tam açacaktım austinin dediği şey geldi aklıma geri çekildim delikten baktım kimse yoktu gitti derken çok sert bir şekilde yumruklanmaya başladı geri çekildim elime vazoyu aldım dışardan ses geldi "laraaa" siktir kim bu ya "ben geldim bebeğim seni alamaya" dedi piç bir sesle sesimi çıkarmadım "evdesi biliyorrummm" dedi cevap vermedim "kapıyı kırmamı istemiyorsan aç şunu" diye bağırarak yumrukladı odaya koştum hala yumruklamaya devam ediyordu austini aradım "hadi hadi hadi aç şunu" diye mırıldandım derken kapı kırıldı iyice korkmaya başlıyordum ayak seslerini duyuyordum buraya dogru geliyordu "nerde oldugunu biliyorum kokun çok güzelll" dedi o sırada austin açtı korkuyla "austin buraya gel evde biri var acele et" derken kafamı kaldırdıgımda sadece gözleri açık olan bir adam hızla telefonu alıp kapattı geri çekildim "sakın yaklaşma bana" dedim "ooo melezimiz biraz korkmuş merak etme ben seni rahatlatırım" dedi hızını kullanarak yaklaştıgında yumruk attın geriye doğru sendeledi "bayada güçlüymüşsün" dedi birdaha deneyince şeyine tekme attım gittikçce duvara yapışıyordum bu sefer eline kazık alıp yaklaşmaya başlayınca şaşkınlıktan birşey yapamadım derken austinin sesi geldi neoldugunu anlamadan kalbime sapladı acı içinde bağırırken "daha sonra yine görüşeceğiz" deyip camdan atladı nefesım daralıyordu yere yıgıldım kesik kesik nefes alıyordum...
austinin gözünden
lara arayınca direk eve sürdüm yakınlardaydım zaten son gaz giderken elimde tefon kapandı dahada hızlandım siktir siktir eve gelince koştum kapı kırıktı lara diye bağırırken laranın acı dolu çığlığı geldi odaya koştum kalbıne kazık saplanmış yerde can çekişen halini görünce bütün herşey sinir sistemimden dışarı çıktı yanına koştum "lara" kazıgı çıkartınca inledi "aus-(nefes)-tin" yavaş yavaş gözleri kapanıyordu "şşştt lara lara dur kapama gözlerini biraz daha dayan lara lara bana bak" derken gözlerimde birdamla yaş aktı "ölecekmiyim" dedik kısık sesle "hayır hayır birşey olmayacak iyileşecek birazdan kendine geleceksin sana birşey olmayacak duyuyormusun beni" dediğimde gözlerini kapattı "hayır hayır böyle olmaması gerekiyordu hayır lara gözlerini aç laraa gözlerini açç" diye bağırmaya başladım titreyen elimle kazıgı alındım laranın elini kaldırıp kazıgı dokundurdum geri çektiğimde yanmıştı ama geçiyordu derin bir oh çekerek laranın elini öptüm mine sürülmüştü kalbıne geldiği içinde bayılmıştı gözyaşlarımı sildim larayı kucagıma aldım her yeri kan olmuştu meleğimin üstünü görünce tepkisisz yatan bedenine baktıgımda sanki kalbımden birparça kopuyordu yataga yatırdım blake arayıp gelmesini söyledim o kanlı kıyafeti çıkardım laranın üstünden temizledim geri tişört güydürüp üstünü örttüm öylece tepkisiz yatıyordu endişelenmeye başlıyordum blake geldiğinde yanınada matte gelmişti "siktir austin neoldu" dedi matt sinirle gidip yumruk attım "lan hani korunuyordu bu ev hani kimse gelemiyordu kaç adam koydurttum lan ben buraya adam elini kolunu sallaya sallaya girdi buraya matt ya ona birşey olsaydı ha ona birşey olursa seni öldürürüm anladınmı lan öldürürüm" dedim yakasını tutarak blake geri çekti beni matt kafasını eğdi "bir sürü koruma koydurttum austin molaya çıkmışlar" dediğinde daha çok bağırdım "sikerim lan molasını lara ölseydi moladayıdım mı diycektiniz lan" diye bağırdım blake "austin sakin ol şuan konumuz bu değil lara neoldu ona" dedi sinirli bir şekilde "kız geldiğimde kalbınde mineyle kaplanmış bir kazıkla can çekişiyordu sonra ise bayıldı" dedim kazıgı eline aldı inceledi "kalbıne mi geldi" dedi kafamı salladım mesaj geldi açıp baktım gizli numaradandı "küçük süprizimi beğendinmi austin unutma son 1 gün var larayla vedalaşsan iyi olur" diye "aah lanet olsun" diye bağırıp duvara fırlattım telefonu telefon yerle bir olurken hala sinirimi atamamıştım "çıkın dışarı" dediğimde yanıma gelip "sakin kalmalısın" dedi blake "size çıkın dışarı dedim" dişarı çıkıp kapıyı kapattılar sanki cansızmış gibi yatan meleğimin yanına gittim oturdum yuzunu oksadım "hadi uyan meleğim kapalı gözlere değil senin gökyüzü gözlerine ihtiyacım var üstünde kan kokusu değil ferah kokuna ihtiyacım var bu adamın sana ihtiyacı var..."
evet biraz kısa oldu ama burda kesmek zorunda kaldım
