Selam! Bu bölümü yazarken hüzünlendiğim çok fazla yer oldu ama yeni yeni bir sürü sırlara da giriş yaptık. İpuçlarını takip etmeyi unutmayın. Küçük gördüğünüz bir şey gün gelir sizin baş belanız olabilir. Aynanın görünmeyen yüzleri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İyi okumalar :)
'' Elveda güzelim. Seni... seviyorum.'' dedi.
Gözyaşlarım akmaya başladı. Kendimi durduramıyordum.
'' Kerem... Lütfen, lütfen dayan. Tekrar aynı acıyı yaşayamam. Buna dayanamam. Anlıyor musun? Hani, beni karanlıktan çıkaracaktın. Ne olur benim için savaş. Benim için deniz gözlüm...''
Kerem, acı çekiyordu gözlerimin önünde. Yardım edemiyordum. Hiçbir şey yapamıyordum. Karanlık üstüme çökmüştü. Beni, içine çekmek istiyordu. Yalnızlığım, tüm gücüyle üstüme geliyordu.
Pelin'in sesiyle kendime geldim. '' Mira, sakin ol. Bir şey olmayacak tamam mı? Hiçbir şey olmayacak.''
Mehmet, ateş edilen yere doğru koşmaya başlamıştı. Sokağın ilerisinde tam ortada siyahlara bürünmüş biri vardı. Yüzünde siyah bir maske, ellerinde siyah bir eldiven vardı.
Kim olduğu belli olmuyordu. Elindeki silahı bize doğru doğrulttu. Mehmet'e yerinde durması için bağırdım ama nafileydi. Ona doğru koşuyordu.
Siyahlar içindeki kişi, elindeki silahı direkt olarak Mehmet'e doğrulttu. Mehmet ise geriye çekilmek zorunda kaldı.
Kim olduğu bilinmeyen kişi, cebinden bir şey çıkardı ve Mehmet'te doğru fırlattı. Fırlattığı, Mehmet'in ayaklarının altına düştü. Mehmet, eğilip onu yerden aldı. Elinde tuttuğunda ne olduğunu anlamıştım. Mavi bir zarf...
Mehmet, bağırarak konuştu. '' Lan, sen benim kardeşimi vurdun. Şimdi de bana mavi bir zarf mı atıyorsun? Oyun mu oynuyorsun, lan?''
Siyahlara bürünmüş kişi sonunda konuştu. Sesi o kadar korkunçtu ki, tüylerim diken diken oldu. '' Oyun başladı, '' dediğinde sesinden bir adam olduğu belli oluyordu.
Mehmet, tam adama doğru bir hamle yapacakken adam silahı çöp arabasına doğru sıktı.
'' Hala anlamadınız mı? Sizin hepinizi burada öldürebilirim ama intikam soğuk yenilen bir yemektir. Daha yeni başlıyoruz. Ruhum öylesine intikam ateşiyle yanıyor ki her şeyi yapabilirim. ''
Adam, sözlerini bitirdiğinde arkadan bir araba geldi. Arabaya bindi ve biz hiçbir şey yapamadan onu izledik çünkü silahı yine üstümüze doğrultmuştu.
Adam, arabayla uzaklaştıktan sonra Kerem'e baktığımda gözleri kapanmıştı. '' Hayır, hayır, lütfen kendine gel. Lütfen! Hayırrrrrrrrrrr.'' Sesim tüm sokakta yankılanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynanın Görünmeyen Yüzü
Novela Juvenil" Aynalar kırıldı. Cam kırıkları, çocukluğumuzdaki yaraları daha da deşti. "