Oy sınırı +20
Yorum sınırı +100Styles ailesi malikanelerine geldiğinde Michael orada rahat konuşamadığı için hemen konuşmaya başlamıştı.
"Beklemiyordum, şaşırttın." dedi ceketini çıkartırken. Anne neler olduğunu anlayamazken onları salona buyurup Harry'nin yanına oturdu.
"Neler oluyor?" diye sordu merakla. Harry yaptığı şeyden utanırmışçasına annesinden gözünü kaçırınca Michael anlatmaya başladı her şeyi.
Anne şaşkınlıkla onları dinlerken, Michael Harry'i övüyor, bir yandan da en son masada yaptığı hareketten ne kadar gurur duyduğunu anlatıyordu.
Harry iç çekip annesinin alnına bir öpücük kondurdu ve odasına çıkacağını belirterek salondan ayrıldı.
Elini kana buladığı için annesinin yüzüne bakamıyorken nasıl oluyordu da babası bunu överek anlatabiliyordu aklı almıyordu. Evet kendisi soğuk ve mesafeli biriydi, acımasız ve lider bir karakter özelliği vardı ama bir insanı öldürmeyi artık geçmiş, bir insanı öldürmekle övünülmemesi gerektiğini düşünüyordu.
Takımını çıkartıp duşa girerken masada olanları tekrardan hatırladı.
*Flashback*
Harry bardağını David'e uzatırken masadaki herkes şok olmuş, beklenmedik bir şeyle karşılaşmıştı.
David'in hem acıdan hem de öfkeden kızaran gözleri kendini belli ederken masada hızlıca kalktı ve davet salonundan uzaklaştı.
Harry kaldırdığı viski bardağından bir yudum alırken yeşilleri mavilere baktı. Maviler ona hiç bakmadığı gibi bakarken Harry ne olduğunu anlayamadı. Mavilerin içi yoğun ve sert bakıyordu ama bu asla kötü bir anlamda değildi.
Mavi ve yeşil uzun süre birbirine tutunurken Michael'ın sesiyle yeşil maviden koptu.
"Harry, artık kalksak iyi olacak."
Harry başını sallayıp masadakilerle vedalaştıktan sonra otelden babasıyla ayrıldı.
*Flashback end*
Duştan çıkıp üstüne rahat bir şeyler giydi ve terasa çıkıp bir sigara yaktı. Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu ama ruhen kendini kirli hissediyordu.
Sahne gözünde tekrar canlandı. O çığlık ve keskin ses. Kan. Çarşaf ve duvarlar. Bembeyaz bir beden. Bunu yaptığı için canı acımadı veya vicdan azabı çekmedi ama kendini hiç hissetmediği kadar kirli hissetti.
Bir gün bunun gerçekleşeceğini biliyordu ama bu kadar öfke ve hırs ile gerçekleşeceğini tahmin etmemişti. Öldürürken eli titrer diye düşünmüştü veya o cesedi görünce nefesi kesilir diye ama tam aksine olmuştu her şey. Ne eli titremişti ne de nefesi kesilmişti. Olması gereken buymuş gibi hissetmişti. Belki de bu yüzden kirli hissediyordu kendini. Belki de pişman olmadığı için, eli titremediği için, nefesi kesilmediği için bu kadar kirli hissediyordu.
Sigarasından bir duman daha çekti ve havaya solumasıyla o kirli hissiyatı ruhundan atmaya çalıştı. Her çektiğinde öfke ve hırs çekiyor, havaya soluduğunda o kirli hissiyat ruhundan çekiliyordu.
İşte bu dedi içten içe. Böyle olmak zorunda.
—————
Harry gözlerini babasının bağıran sesiyle açmak zorunda kaldı ve gözlerini ovuşturdu. Bu ne sikim diye içinden geçirirken sesler daha da yükselince yataktan doğruldu ve aşağıya indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cosa Nostra
FanfictionMafya (Larry Stylinson Version) Mafya oğlu olan Harry Styles, yüksek lisans için gittiği Kanada'dan iki yılın ardından döner ve Styles Holding'in başına geçer. Tomlinson ve Styles ailesinin mafya konumunda güçlü yerlerde olması, bu iki ailenin aile...