Final ( 28) : Married

261 24 15
                                    

1 ay sonra

Harry

Aynada kendime bakarken tüm yaşananlar gözlerimin önünden geçer gibiydi. Louis ile tekrar bir araya gelişim, hayatımda olan değişiklikler, babamın ölümü..

Derin bir iç çekerken aynadaki kişinin aslında ne kadar da bana benzemediğini fark ettim. Veya yaşanmışlıklar vardı üzerimde bilemiyordum. Ama ne kendimden memnundum ne de değildim.

Sanırım bunu Louis ile aşacaktım. Çünkü o benim için elinden gelenin en iyisini yapan biriydi. Ve ben... hayatımın her bir köşesini ele alsak bile kendimi sadece onun yanında kendim hissedebilen biriydim.

Asıl benden bahsediyorum. Mafya Harry değil. Müzisyen Harry, ressam Harry, söz yazarı Harry, neşeli, eğlenceli, sevgi dolu, insanları incitmeyen, duyguları olan Harry'den bahsediyorum.

Aynada kendime baktığımda bu görünmüyordu, evet. Fakat gözlerimin içine baktığımda bunu görebiliyordum. Louis'nin gözlerinin içine baktığımda asıl ben i görebiliyordum.

Bu adamla bir hayat paylaşacak olmanın verdiği duygusallık gözlerimin dolmasına neden olurken gözlerimi aynadan çektim ve arkamı döndüm. Çok az kalmıştı. Evleniyorduk.

Derin bir nefes aldıktan sonra beyaz takım elbisemi düzelttim ve kapıyı açtım. Onu hemen şimdi görmek ve kocaman sarılıp tüm stresimin geçmesini istiyordum. Bizi dışarda bekleyen yüzden fazla kişi vardı sonuçta. Bu o kadar komik değildi.

Etrafın telaşlılığı kulağıma hafif rahatsız ederken ordan oraya koşturan Zayn ve Niall'i gördüm.

"Ah Tanrım, Harry! O kadar güzel olmuşsun ki... ama şu an seninle ilgilenemem dur." Niall bunu diyip elinde tuttuğu peçeteleri burada çalışan çalışanlara uzatırken ona güldüm.

"Cidden mükemmel görünüyorsun, Harry." dedi Zayn bana büyülenmiş gibi bakarken. "Kırk yıl düşünsem seni ve Louis'yi böyle hayal etmezdim. Ama keşke etseymişim çünkü bu... o kadar değerli ki, dostum. Cidden hala inanamıyorum."

Onun bu tepkisine gülerken "Müstakbel eşim nerede?" diye sordum. Bana gülümserken başıyla yan odayı işaret etti. "İşte orada."

Hiçbir şey demeyip gergin adımlarımla kapının önüne geldim. Nasıl olmuştu acaba? Eminim mükemmel olmuştu. Hiçbir şeyi takmayıp onunla sevişmeli miydim? Tabii ki hayır. Yani, belki.

Kapıyı açıp içeriye baktığımda viski bardağını ağzına götüren Louis'yi gördüm. Siyah, şık nir takım elbise giymişti. O kadar seksi duruyordu ki...

"Sevgilim?" Beni gördüğünde ayağa kalktı ve beni süzdü. Gözlerindeki parlaklığı size tarif edemem. Bunu cidden görmeniz gerekiyor. Anlatmaya çalışsam yazık ederdim sanırım.

"Sevgilim..." dedim ona sarılarak. İşte şimdi güvende hissediyordum. İşte şimdi yaşıyormuş gibi hissediyordum.

"Çok güzel olmuşsun." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Çok seksisin. Seninle şimdi sevişmeli miyim?" Bunun üzerine kahkaha attım.

"Bunu ben de düşündüm fakat seni görünce anladım ki bu yakışıklılığa kıyıp her yerini dağıtamam."

"Çok naziksin."

"Çok seksisin."

İkimizde gülerken kapı aniden açıldı ve Niall gereksiz telaşı ile konuşmaya başladı. "Hadi hadi hadi! Zaman geldi hadi!"

Alkışlar eşliğinde kumsalın ortasından yürürken gözlerim çoktan dolmuştu. Hem heyecan hem de mutluluk barından yaşlarım yanaklarımdan süzülürken Gemma'nın da benden bir farkı olmadığını görebiliyordum.

Bu çok büyüktü. Bilmiyorum size bunu nasıl anlatabilirim fakat, hayatta çok şey yaşayıp geçirmiştim. Pek çok duyguyu tatıp kalbimde barındırmıştım ama şu an ki duygularım çok başkaydı. Belki zamanı gelince siz de bunu hissedeceksiniz, kim bilir? Ama eğer böyle bir duygu yaşayacak olursanız beni hatırlayın. Ama o heyecanla hatırlamayacak olabilirsiniz, doğru. Bilmiyorum şu an çok heyecanlıyım saçmalıyorum sanırım...

Louis elimi daha sıkı tutarken derin bir nefes aldım ve etrafa son kez göz gezdirdim. Veranda tarzı bir yere çıktığımızda ise çoktan bir şeyler söylenmeye başlamıştı.

"Yeminlerinizi edin."

"Ben Louis Tomlinson, hastalıkta ve sağlıkta, iyilikte ve kötülükte, bollukta ve yoksullukta, ölüm bizi ayırana dek Harry Styles'ı seveceğime ve onu dünyanın en mutlu adamı yapacağıma yemin ederim."

"Ben Harry Styles, hastalıkta ve sağlıkta, iyilikte ve kötülükte, bollukta ve yoksullukta, ölüm bizi ayırana dek Louis Tomlinson'ı seveceğime ve onu her zaman destekleyeceğime yemin ederim."

Ardından bir sürü alkış... Louis'nim dudaklarını üstümde hissedişim... tüm hikayenin en başından sonuna baktığımda sizin de düşündüğünüz şeyi düşünüyorum.

Bunun için değerdi.






⌛️





Bu hikaye aslında bitmedi. Sadece artık biz ne yaşadıklarına şahit olamayacağız. Ama ben size birkaç bilgi vereyim.

Zayn ve Liam evlendi. Çok mutlular ve bir çocuk sahiplenmeyi düşünüyorlar.

Niall hala yalnız fakat işine çok düşkün ve mutlu.

Gemma evleniyor,,🥺

Anne kendi halinde çocuklarının mutluluğuna mutluluk katmaya devam edip onları hep destekliyor.

Oli kendi iş hayatını kurdu ve Louis ile olan arladaşlığına hala devam ediyor.

Ve Harry ile Louis...

Harry büyük bir resim sergisi açtı. Harry bu zamana kadar çizdiği tüm tabloları bir sergide gösterdi. Eski Harry'e döndü. 🥺 Louis ona hep destek çıktı. İkili hala kara işler yapıyor olsalar bile mutlulular. Bu işlerden el kol sallanarak çıkılmayacağını biliyorlar. Fakat çoğu işi Zayn ve Mark üstlendi. Harry ve Louis eskisi kadar bu durumların içinde değiller.

Louis kendi şarkılarını insanlarla paylaşmaya başladı ve düşündüğünden çok daha fazla ilgi ile karşılandı. Bu yolda ilerlemeyi fazlasıyla düşünüyor. Harry ona her zaman ki gibi destek çıkıyor🥺

Bazı zamanlar çocuk konusu gündeme gelsede şu an öyle bir sorumluluğa kendilerini hazır hissetmiyorlar. Belki sonra...🤍

⌛️

Ve bitti...

Dilekolay 8 ay.

Çok teşekkür ederim. Tüm destek  ve tüm güzel mesajlarınız için. Finalini Querencia ile aynı yapmak istedim. Hoşuma gitt.

Aslında bu kitap uzardı falam benim de üniversiteye geçişim uzamasın diye bitiriyorum. Ama bu bir son değil. Sınavım bittiğinde sizi bir sürü kitaba boğacağım. Hiçbir yere gitmiyorum, burdayım.

Sayfama mesajlarınızı bırakabilirsiniz. Watty de hep aktif olacağımm🤍🤍🤍

Loveee youuuuuuuu

Cosa Nostra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin