"Eşyaları yatak odasına çıkartalım lütfen."
Harry Louis'nin teklifini kabul edeli yaklaşık bir hafta olmuştu. Bunun için o kadar heyecanlanmış ve mutlu olmuştu ki Louis ona "Keşke daha önceden teklif etseymişim, dünden razıymışsın." diyerek dalga geçmişti.
Anne ve Gemma bu durumu olumlu karşılasada, Micheal Harry ile kavga etmişti fakat en sonunda Louis olaya dahil olup Micheal'ın kabul etmesini sağlamıştı. Zaten Harry o kabul etmese bile Louis ile yaşayacaktı. Louis sadece gerginlik olmaması için Micheal ile konuşmuştu.
Niall ise onun olmadığı bir evde yaşamanın çok kötü olacağını söyleyip biraz duygu sömürtüsü yapmıştı ama tabii nafileydi. En sonunda ise onun için mutlu olduğunu, ama kendisini boşlarsa ikiliyi ayıracağını söylediği bir şaka yapmıştı.
Şimdi ise birkaç çalışan Harry'nin kıyafet ve kişisel eşyalarını Louis'nin -artık ikisinin- odasına yerleştiriyordu.
"Artık her gün gözümü açtığımda minik güzel bebeğimi göreceğim için çok şanslıyım." Hevesle sanki eve ilk kez gelmiş gibi hayranlıkla bakan Harry'i koynuna çekerken konuştu Louis.
"Seninle her gün sevişeceğim, Louis. Sabah uyanınca, öğlen ve akşam yatarken."
"Günde üç posta sence de zor olmaz mı?"
Harry bakışlarını ona çevirip kendinden emin bir şekilde tek kaşını kaldırdı. "Ne o? Yapamaz mısın?"
Ses tonu fazla davetkâr çıkıyordu.Louis bu soruya karşılık bir elini onun büyük kalçasına indirdiğinde "Hayır.." dedi. Ardından kalçasını okşadı ve devam etti. "Ben senin için sormuştum, güzelim."
Harry nefesi ağzından alırken titredi ve hemen geri çekildi. Çalışanlar evdeyken bu şekilde görülmek rahat hissettirmemişti. Ama yalan yoktu, birazdan pantolonu şişkinlik yüzünden delinebilirdi.
Çalışanların salona girmesiyle birbirlerine olan bakışları son bulmuş ve etraftaki cinsel gerilim yok olmuştu. Şimdilik.
"Her şeyi yerleştirdik, efendim. Başka bir arzunuz var mıdır?"
"Hayır, teşekkür ederiz. Çıkabilirsiniz."
Çalışanlar ona veda ettikten sonra evden çıkmışlar, Louis ve Harry'de odalarına çıkmıştı. Her yeri inceleyip bir sorunun olmadıklarını görünce ise evden çıkmak için hazırlanmışlardı.
"Oli aradı ve bir ev bulduğunu söyledi. Bugün eve bakmak için gideceğiz ve en kısa sürede yerleşecek. Ve artık biz de baş başa vakit geçirebileceğiz."
Harry bundan memnuniyet duyarken "O nasıl?" diye sordu. "İşe adapte olabildi mi?" Louis onu onayladı. "Gayet iyi gidiyor açıkcası bu kadarını beklemiyordum. Ama iyi oldu. İngiltere'de mutsuzdu ve artık burada bir hayat kurması beni rahatlatıyor."
"Tabii ki öyle, bebeğim. O senin en yakın arkadaşlarından sonuç olarak ve Zayn gibi senin yanında olup hep görüşebiliyor olmak daha da mutlululuk verici olmalı."
Louis onun dudağına bir öpücük bıraktıktan sonra ikili evden çıktı ve Harry Holdinge geçerken, Louis'de Oli'nin yanına gitti ve içine sindiğine emin olduktan sonra ev için işlemlere başlanmıştı.
Gelen aramanın ardından ise hızlıca holdinge geçip odasına girdi. Üç adamın onu beklediğini görünce ise hemen koltuğuna oturup konuşmaları için işaret verdi.
"Luke Brown; 26 yaşında ve Kanada'da Toronto Üniversitesinden ekonomi mezunu. Annesi Georgia, babası Barney. Ebeveynleri o henüz 16 yaşındayken boşanmış ve babası o dönem hapise girdiği için velayeti annesine verilmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cosa Nostra
FanfictionMafya (Larry Stylinson Version) Mafya oğlu olan Harry Styles, yüksek lisans için gittiği Kanada'dan iki yılın ardından döner ve Styles Holding'in başına geçer. Tomlinson ve Styles ailesinin mafya konumunda güçlü yerlerde olması, bu iki ailenin aile...