BÖLÜM 24

57 12 0
                                    

"Yeterli."
"Damar yolunu aç. Hemşire hanım tansiyonu yarım saat arayla kontrol edelim. Prozac dozunu artırın lütfen."
Sinirleri boşalan Nevra,zar zor ayakta durmasına rağmen doktora kızının durumunu sorabilmişti.
"Doktor bey Zeynep'in durumu nasıl? Ne olur bir şey söyleyin."
"Nevra hanım, kızınız travmatik kriz geçiriyor. Vücudun aşırı verdiği reaksiyona istinaden tansiyon yükselmesi ve taşikardisi mevcut. Müşahade altında ve yirmidört saat sürekli gözlemde tutacağız. Şuan için daha kötü bir durum söz konusu değil. Ama bu beyin kanaması riskini gözardı etmemiz anlamına gelmiyor. Değerleri normal düzeye inene kadar düzenli aralılarla sakinleştirici verilecek."
"Peki düzelecek değil mi?"
"Dediğim gibi izliyor olacağız. Merak etmeyin, sıkıntılı bir durum yaşanacağını sanmıyorum."

Nevra'nın yüreğine doktorun bu açıklamaları ile az da olsa su serpilmişti. Kızını ilk defa bu halde görüyor olmanın şaşkınlığı ve üzüntüsü içindeydi. Alışkın olmadığı derecede yakındı kızına. En son ne zaman bu kadar yakın olduklarını sorsalar, söylemeyemezdi belkide. Mizacı gereği sadece kızıyla değil kocası ve tüm yakınlarıyla da mesefali bir kadındı Nevra. Belki onunda, yetiştiriliş tarzı belki de karakter yapısı müsaade etmiyordu sıcak kanlı olmaya. Saçlarını okşuyor, kendine gelmesi ve iyileşmesi için dualar ediyordu. Her ne kadar anlaşamasalar da, ketumda olsa sonuçta annesiydi. Yinede soğuk kanlı duruşunu koruyor, kızıyla başbaşa kaldığı bu kötü anların geçmesini istiyordu. Babası Haluk yurt dışı seyahatinde olduğundan hastahanede yanlarında değildi. Nevra haber verdikten sonra sürekli telefonla eşini aramış Zeynep'in son durumu hakkında bilgi almıştı.
Zeynep kötü haberi aldığında sayıkladıktan hemen sonra kendinden geçmişti. Kimse ne olup bittiğini ilk etapta anlayamamış, Simay'ın konuyu biliyor olması ve olanları anlatmasıyla Nevra çok şaşırmıştı. Çünkü kızının Kemal'i bu denli seviyor olacağını tahmin etmiyordu. Aslında önceki ilişkileri hakkındada bilgi sahibi değildi  fakat Zeynep'i bu hale getirecek kadar seviyor görmek onun içinde ilkti.  Kemal hakkında Simay'ın kısaca ayak üstü anlattıkları kadar bilgi sahibiydi. Uçak düştükten sonra  ne olup bittiğini henüz kimse bilmiyordu. Şimdilik sadece haberlerde söylenilenleri biliyorlardı.

Muradiye yenge ve Nazif dayı'nın durumuda Zeynep 'ten farksız değildi. Haberi almalarıyla beraber ikisi birden kısa süreli bir şok yaşamış, daha sonra da fenalaşmışlardı. Allah'tan evde yalnız değil komşu ziyaretindelerdi. Komşuları Ayhan beyler hemen hızır acili aramış gelen ambulansla ikisinide en yakın hastaneye kaldırmışlardı. Bir yandanda susmak bilmeyen telefonlara sabırla cevap veriyorlardı. Nazif dayı ve Muradiye yengesi ile birkaç dostu dışında kimsesi olmayan Kemal' in bu uçakta olduğunu bilen kadim dostu Suphi' de kazayı öğrenmesiyle hastanede soluğu aldı.
"Ayhan bey, siz misiniz?"
"Evet benim."
"Ben Suphi, Kemal'in arkadaşıyım.Nasıl durumları?"
"Yeni çıkardılar odaya.Doktor dinlendiriyor. Malumunuz duydukları haberle yıkıldılar.Neyseki bizde yemekteydikte hemen hastaneye kaldırabildik. Doktor geç kalınsaydı farklı sonuçlar doğabileceğini söyledi."
Suphi'nin elleri titriyordu. İki eli arasına aldığı başını tutmuş haykıra haykıra ağlıyordu. "Birşeyler yapmamız lazım."
Ayhan, karşısında kıvranan genci sakinleştirmeye çabalıyordu.
"Evladım metanetli ol. Şu an maalesef hiçbirimiz bekleyip dua etmekten başka birşey yapamayız. Sen gelmeden önce Bakanlığı aradım. Yolculardan Kemal Arın' ı tanıdığımı belirtmeme rağmen hem güvenlik hemde kan bağı olmayışı sebebiyle bilgi vermediler .Vatandaşlık numarama varana kadar aldıktan sonra birinci dereceden yakını hariç kimseyle bilgi paylaşamayacaklarını ilettiler.Bende bunun üstüne dayısı ve yengesi dışında kan bağı olan hiçbir akrabası olmadığını onlarında şuanda duydukları haberle fenalaşıp hastanede ve konuşamayacak durumda olduklarını söyledim."
"Sonra ne dediler bir şey söylediler mi?" "Hastanenin adını adresini Muradiye ve Nazif'in bilgilerini isteyip, inceleyeceklerini ilettiler o kadar. Onlarda haklı. Sıradan bır trafik kazası değil bu. Yanarak can vermiş hepsi. Dna sonuçlarına göre cenazeler teslim edilecekmiş. Şuan bakanlık ve güvenlik birimleri devredeymiş. Anlayacağın sabırlı ve sakin olmaktan başka çaremiz yok..."
Suphi'de duydukları karşısında şok geçirmişti. Düne kadar sohbet edip telefonda konuştuğu biricik kadim dostu Kemal'in ölme ihtimalinin bu kadar yüksek olması hem korkutuyor hem perişan ediyordu. Yola çıkmadan birgün önceki kısa telefon görüşmelerinden Kemal'in moralinin bozuk olduğunu anlamasına rağmen onu rahatsız etmemek için görüşelim dememişti. En son kafayı çektikleri akşam Zeynep ile aralarının bozuk olduğunu söylediği günden beri görmemişti. Şimdi görüşmediğine bin pişmandı. Belkide arkadaşını bir daha hiç göremeyecek olmanın üzüntüsünü en derinden, iliklerine kadar hissediyordu.
                                  ***

KİRAZ AĞACI 🍒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin