Zeynep'in çözmeye çalıştığı birbirine dolanmış bir kördüğümdü. Ki hala çözmesi gereken düğümler vardı. Yolun sonu henüz görünmesede çoğu gitmiş azı kalmıştı. Üç gün içinde hayatında neler olup bittiği, neler öğrendiği, kaderin onu nerelerden nerelere getirdiği ayan beyan ortadaydı. Beyninin içinde peşpeşe çark misali soruların biri gidip biri geliyordu. Kendi sorduğu sorulara kendi kendine mantıklı bir cevap arayıp bulmaya çalışması kafasını dahada karıştırıyordu. Aklına takılan en kilit soru; Kemal'in evlatlık olduğunu bildiği halde saklamış olma ihtimaliydi. Yada kendisi bile evlatlık olduğunu bilmiyordu. Bilseydi muhakkak tanıştıklarında söylerdi diye düşünüyordu. Yaşadığı her şeyi her detayı en ince ayrıntısına kadar anlatan Kemal'i onu kandırmazdı. Pek tabi evlatlık olduğunu, ailesinin söylememe ihtimalide vardı. Sonuçta hangi anne baba bunca yıl besleyip büyüttüğü çocuğa kendi öğrenmediği yada şüphelenmediği müddetçe evlatlık olduğu gerçeğini anlatırdı ki? Bu açıdan baktığında da Kemal'in bilmemesi mantıklı geliyordu. Nazif dayının ise kız kardeşi Nazire'nin evlatlık aldığını bilmeme olasılığı pek kafasına yatmıyordu. Bilmeyecek tek kişi'nin Kemal olduğu kuvvetle muhtemeldi. Çünkü öyle olmasa, Kemal'in kaybından sonra ki dna araştırması için diğer kayıp yolcunun yakınları beklenmez, bir şekilde Muradiye yengesi tarafından birinci derece akrabası illaki getirtilirdi. Başka kan bağı olan akrabasının olmadığını bilen tek kişi Muradiye yengeydi. Bu zamana kadar Muradiye'ninde elini kolunu bağlayan belkide bu çaresizlikti. Ayıp ve günah birşey işlenmişcesine inatla hâlân bu durumun saklanıyor olması Zeynep'e bencilce geliyordu. Aklına konuşmak fikri gelsede hiç birşey açıklamayacaktı. Çünkü yaptığı gizli araştırmaların duyulması, sadece kendisini yakmaz ona bilgi veren başkalarınıda yakardı. Esasında
Zeynep'in kafasını kemiren en önemli şey evlatlık olmasının gizlenmesi yada ortaya çıkıp çıkmaması değildi. Şu an için artık asıl merak ettiği şey; Yüzüne 'Kemal' diye baktığı adamın kazadan kurtulan Kemal mi? yoksa ikizi olan Ali mi? olduğunu öğrenebilmekti. Bu sorunun cevabını tek bir şey belirleyecekti...
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRAZ AĞACI 🍒
Genel Kurgu"Tarihi Eminönü Camii'nin, büyüleyici minarelerinin avlusundaki güvercinlere minik elleriyle buğday veren çocukların masumluğu, namaz kılmak için şadırvan etrafında toplanan bastonlu amcaların aldığı abdestlerle birleşiyor, ruhunu arındırıyordu. İn...
