Han ve Minho'nun arası nereye gidiyo ya. Felix de uyansın artık. Değerlilerim kendi kendine oluyo bunlar hep.
Neyse klasik girişi yapıyorum.
Okuduğunuz her şey hayran kurgudan ibarettir.İyi okumalar :)
__________________________________________
Hyunjin
Açılan kapıyla beraber gözlerimi Felix'ten ayırdım bir saniyeliğine. Gelenin Jungkook olduğunu görünce tekrar Felix'in kapalı gözlerine döndüm. İçimdeki heyecan o kadar fazlaydı ki.
Bütün duyguları had safasında yaşıyordum. Sevinç, coşku, sevgi, aşk, endişe, korku... Felix'in uyandığında her şeyi hatırlayacağının bir garantisi yoktu. Beni korkutan da bu olmuştu zaten. Ya hatırlamazsa diye ödüm kopuyordu.
Ellerim Felix'in yana düşmüş bir elinin üzerindeydi. Jungkook'un yanıma yaklaştığını anladım adım seslerinden.
''Hyunjin. Lütfen artık yemek ye, duş al. Biraz uyu. Söz kalkmam ben başının ucundan.''
''Olmaz.''
''Hyunjin lütfen.''Felix bu hale geldiğinden beri ağzıma hiçbir şey sokmamıştım. Uyumamıştım, duş almamıştım. Hiçbir şey yapmamıştım.
Kapı tekrar hızla açıldı. Bu sefer gelen Taehyung'du. Bunu adımlarımdan anlamıştım. Ama beklemediğim şey beni bir anda kolumdan kaldırıp sürüklemesiydi.
''Kes şunu Taehyung!''
''Asıl sen kes o sesini.''Beni peşinden sürükleyerek çıkarttı odadan. Sonunda koridorun sonundaki odaya geldiğimizde kolumu sertçe bıraktı ve çıkıp ardından kapıyı kilitledi. Resmen zorla tutuluyordum.
''Tae aç kapıyı!'' Her hangi bir ses duymamıştım. Gerçekten beni öylece bırakıp gitmiş olamazdı. Değil mi?
Oturduğum yerden kalkıp banyoya doğru ilerledim. Aynada kendimi görünce bu berbat görüntüye bende tanık olmuştum. Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup duş kabinine girdim. Başta soğuk olan su ürpermeme neden olurken zamanla sıcak oldu ve duşumu rahatça aldım.
Üzerime bornozumu geçirdikten sonra Taehyung'un benim için bıraktığı kıyafetleri üzerime geçirdim. Saçlarımı kurutup taradıktan sonra masanın üzerine bırakılan yemekleri yemek için masaya yerleştim. Bir yandan da telefonumun tuş kilidini açmaya çalışıyordum. Sonunda açtığımda Minho'dan bir mesaj geldiğini fark ettim.
'Konuma gidiyorum arama açamam muhtemelen. Han'a göz kulak olun.' Kahretsi diye geçirdim içimden. Benden habersiz bunu yapmamalıydı diyordum ama muhtemelen bu benden kaynaklı bir yanlıştı.
Hızlıca telefondan Minho'nun konumuna baktım. Evde görünüyordu. Zaten mesaj saatler önce gelmişti. Hızlıca rehberden Minho'yu ararken ana ekranıma bir arama düştü. Arayan Minho'ydu. Hızlıca açıp telefonu kulağıma dayadım.
''Hyunjin.''
Sesi oldukça bitki ve yıpranmış geliyordu. Bu daha çok endişelenmeme yol açtı.
''Dolaptaki şeker ilaç çıktı.''
Duyduğum şeyle bir anda ayağa fırladım. Bu Minho ve benim aramda olan ve sadece aşırı önemli durumlarda kullandığımız bir koddu. Kapı koluna elimi attım. Artık kilitli değildi bu yüzden rahatça açmayı başarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Start From Scratch/Hyunlix
Fanfic''Sevdiğinin seni unutması ne kadar kötüdür değil mi Hyunjin?'' ''Unutan değil belki ama unutulan çok acı çeker.''