Pinterest hesabım: bunnyjk97jklover
Bu bölümdeki her şey hayran kurgudan ibarettir.
İyi okumalar :)
___________________________________________
Hyunjin
Felix. Yüzünün aklımdan bir an bile olsun silinmediği, sesini asla unutmadığım, adını sürekli tekrar ettiğim adam. Her şeyim olan o küçük çocuk. Ne olursa olsun yanımda olan o genç. Hepsi Felix'ti.
Uyandığım anda aklıma gelen tek isim. Uyurken düşlediğim tek yüz ona aitti. Yemyeşil gözlerini ormana benzetirdim hep. Sanki girersen yolu kaybedecekmişsin hissi yaratan. Ama zamanla anlamıştım ki zaten o gözlere tutulan bir daha kurtulamıyormuş ki.
Tam üç yıl yirmi altı gündür konuşamıyordum onunla. Her şeyim elimden alınmış gibiydi. Her şeye katlanabilirdim belki ama onun beni hatırlamaması benim için korkunç bir şeydi. Şimdi ise onunla ilk kez oturup sohbet ettiğimiz yer olan odamda tekrar karşılıklı oturuyorduk.
O önündeki zarfları okurken onu izliyordum. Sarı saçları ensesinin hemen altında bitiyordu. Ön tarafları arkaya nazaran daha kısaydı. Gözleri yemyeşildi. Gözlerinin hemen altında başlayan ve yanaklarının yarısını saran çilleri paha biçilemezdi. Her zaman düşünürken veya önemli bir şey hakkında çalışırken alt dudağını ısırırdı. Pespembe dudakları hep rengini korurdu.
Ben ona hayranlıkla bakarken o son mektubu da masanın üzerine bıraktı. ''Pekala.'' dediğinde o muhteşem sesi kulaklarımda yankılanmıştı adeta. Dışarıdan bakıldığında oldukça tatlı bir çocuk imajı verse de Felix'in sesi oldukça derinden gelen etkileyici bir sesti.
''Evet?'' merakla ona baktığımda tereddütte olduğunu fark ettim. Derin bir nefes aldı ve dışarıya döndü. İçgüdüsel bir şekilde sigara istediğini düşünüp cebimden pakedi çıkarttım. Kapağını açıp ona uzattığımda gözleri bana döndü. Hiçbir şey demeden pakete baktı ve içinden bir tane aldı. Masanın üzerinde duran çakmakla Ucunu alevlendirip koltukta arkasına yaslandı ve bacak bacak üzerine attı.
Bende bir dal sigara çıkarıp yaktıktan sonra arkama yaslandım. Aramızda süren bu anlamsız sessizlik artık iyice uzamaya başlamıştı fakat ses etmeyecektim çünkü onun da bazı şeyleri düşünmeye ihtiyacının olduğunu anlıyordum.
''Sana inanmıyorum.'' dedi gözlerini karşıdaki gece manzarasından ayırmadan. Bembeyaz kesildiğime emindim çünkü bunu beklemiyordum. Cam açıktı ve gecenin soğuğu odayı çok daha serin bir hale getirmişken sigara dumanını havaya doğru üfledi. Ve ardından keskin gözlerini üzerime diktiğinde irkildim bir anlığına. Felix gerçekten iyi rol yapan biri idi. Her zaman böyle olmuştu. İsterse o kadar yardıma muhtaç birisi gibi davranmayı başarır ki en üst seviye ajanlar bile onun rol yaptığını düşünmezdi.
''Neden peki?'' diye sorduğumda yüzünde herhangi bir duygu değişimi olmadan devam etti. ''Bana verebileceğin tek kanıt bunlarsa beni saf yerine koyduğun oldukça açık Hyunjin.'' Elimdeki sigarayı tek hamlede sol tarafımda duran küllüğe bastırıp söndürdüm ve gözlerimi onun üzerine diktim. ''Ben yalan söylemem Lee.''
''Beni inandırırsan sana kalacağımı söyledim. Fakat inandıramadın. Şimdi gitmeme izin vereceksin.'' Sigarasını küllükte söndürüp ayağa kalktı. Hemen peşinden bende ayağa kalktım. Yavaş adımlarla kapıya doğru giderken benim onu durdurmadığıma şaşmış olduğu her hareketinden ve mimiğinden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Start From Scratch/Hyunlix
Fiksi Penggemar''Sevdiğinin seni unutması ne kadar kötüdür değil mi Hyunjin?'' ''Unutan değil belki ama unutulan çok acı çeker.''