HEDİYE

32 7 10
                                    


Felix

Jisung hala uyutuluyor ve hayati değerleri kontrol altında tutuluyordu. Minho ise darmadağındı. Gerçekten darmadağındı. Sakinleştiricilerle ayakta duruyordu.

Başlarda yatıştırabilsek de zaman geçtikçe bu imkansız hale gelmişti. Biz de çözümü onu uyutmakta bulmuştuk. Ekibin geri kalanı da Minho kadar olmasa da yıkılmıştı.

Elimdeki bilmem kaçıncı boş bardağı masanın üzerine koydum fırlatırcasına. Kafamı toplamak zor bir hal almıştı ben de dağıtmayı seçmiştim.

Dağılıyorduk.

Ekip gerçekten dağılıyordu. Bu su götürmez bir gerçekti. Bizi arada tutan şey hep Chris olmuştu ve o yoktu.

Bu köprünün kilit taşı artık yoktu ve biz dağılıyorduk.

Balkonda oturuyordum ve gece olduğundan hava iyice soğumuştu. Aldığım alkolün etkisinden mi bilinmez ama titremeye başlamıştım.

Gittikçe soğuyan bedenim yavaşça uyuşuyordu. Garip ve tatlı his kendimi uykunun sıcak kollarına bırakma isteği uyandırdı.

Kapının açıldığını duydum. Hayal meyal belki. Sonrasında ise birinin beni yatağıma taşıdığını ve yanıma uzandığını.

Tatlı vanilya kokusunu hissettiğimde yanımdakinin Hyunjin olduğundan emin olmuştum.

Kendimi güvende ve evimde hissettiğim kollarda uykuya bıraktım. Hyunjin, benim tek evim. Artık benim tek evim.

Sabahın belki de ilk ışıklarıyla araladım gözlerimi. Hyunjin hala yanımda uyuyordu. Tatlı kokusunu içime çekerken elimi yanağına uzattım usulca.

Parmaklarımı zarifçe elmacık kemiğinden çenesine indirdim. Dokunuşumla hafifçe gözlerini araladı Hyunjin.

''Uyandırmak istemedim.'' dedim fısıldayarak.
''Sorun değil. Kalkmamız lazım zaten.''

Kalkmamız lazım dedi ancak bir süre daha beni izledi mayışmış haliyle. Büzülmüş dudakları içimdeki bir şeyleri yıktı adeta. Kalbimi yerinden çıkacakmış gibi attırdı.

''Siktir çok tatlısın.'' dediğinde küçük bir kahkaha attım ama Hyunjin hala çok ciddi duruyordu. Bu da bende daha çok gülme isteği uyandırdı.

''Kalkalım hadi.''
''Kalkalım kalkalım.'' dediğinde benden çok kendisini ikna etmeye çalışıyor gibiydi. Bu durum beni biraz daha güldürdü.

Yavaş hareketlerle yataktan kalkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadaki yansımama baktım.

Açıkçası beklediğimden daha iyi haldeydim. Çökmüş görünüyordum belki ama yine de beklediğimden daha iyi bir Felix'le karşılaşmıştım.

Yüzümü kurulayıp çıktım banyodan. Hemen ardımdan Hyunjin de kalkmayı başarmış ve banyoya girmişti.

Üzerime mevsimlik birkaç şey geçirip yatağın üzerine oturdum. Bugün Chris'in evine gidip bodrum katında bana bıraktığı şeyi almalıydım.

Birkaç dakikanın ardından Hyunjin de banyodan çıktı ve üzerini giyindi.

''Kahvaltı yapalım mı?'' hayır demesini umuyordum çünkü bir an önce kurtulmak istediğim bir yük ve belirsizlik vardı.

Beni anlamış gibi baktı gözlerime. Mavilerinin ağırlığını hissettim.

''Dönerken dışarıda yaparız.'' derin bir nefes verdim.

Start From Scratch/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin