Bu bölümde biraz Minho'nun LeeKnow tarafından bahsetmek istiyorum. Nasıl biri olduğunu neler yaşadığını.
İyi okumalar :)
____________________________________
Minho
Yıllar önce
Gün, ay, yıl, saat... Hiçbir şey bilmiyordum. Sadece hücreme sızan ışıktan sabah olduğunu anlamıştım.
Gece boyu uyumamama rağmen üzerimde ne bir yorgunluk ne de bir uyku hali vardı.
Elimdeki bıçakla duvara bir çentik daha attım. Daha 16 yaşındaydım ancak reşit bir suçlu gibi yargılanmış ve hüküm giymiştim.
Çünkü benden korkmuşlardı. Yapabileceklerimi görmüşlerdi. Kendi öğretmenime işkence yaparak öldürdüğümü görmüşlerdi.
Açıkçası hak etmişti. Bir öğrenciyi taciz ederken yakalamıştım onları. Sonrasında ise kendimi durduramamıştım.
Ama bu vahşetin sahibi ben değildim. Bi vahşetin sahibi LeeKnow'du.
Beni buraya tıkana kadar beş cinayet işlemiştim. Tam beş tane. İlki öz babam olmuştu.
Hücremin kapısı açıldı büyük bir gıcırdamayla. Dönüp o tarafa bakmadım bile.
"Lee Minho dışarı çıkma vakti."
Derin bir nefes aldım. Minho burada değildi. Minho suçlu değildi."Adım LeeKnow." dedim sinirle. Burada kalan LeeKnow'du.
Daha yaşım küçük olmasına rağmen benden korkmuşlar ve hücrede kalmamı istemişlerdi. Nedeni ise yetimhane müdürümün içini dışına çıkardığım yüzündendi.
Ayaklarımı sürükleyerek dışarıya çıktım. İki ayın sonunda hücreden ilk defa çıkmıştım. İnsan sesleri ilişti kulağıma. Yabancı sesler.
Gardiyanla beraber aşağı kata indik. Bütün mahkumlar yemekteydi. Boş bir yere geçtim.
"Senin ne işin var burda velet?"
Söyleyen kişiye doğru döndüm. Fazlasıyla iri ve yüzünde birçok yara olan biriydi. Belli ki yıllardır buradaydı.Cevap vermedim ve sakince yemeğimi yemeye devam ettim.
"Sana diyorum sürtük!"
Başımı kaldırıp sakince ona baktım. Ben sakin kaldıkça o daha da deliriyordu.
"Bu yaşta hapse neden girdin? Tecavüz mü yoksa?" Gülmeye başladı.
Beni suçladığı şey buraya girme nedenimdi evet ama dolaylı yoldan. Yapan kişiyi öldürmüştüm. Ve adalet(!) ile buraya düştüm.
Bana böyle bir suçla iftira atması bile iğrençti. Bir de bunu gülerek yapması. Bardağın son damlası ise iğrenç sırıtışını gördüğümde taştı.
Sinirle yerimden kalkıp ona doğru yürüdüm. Tek hareketle elimdeki bıçağı boynuna sapladığımda fışkıran kan yüzüme sıçramıştı.
Bunu gören gardiyanlar yanıma gelmeye çalışırken teker teker hepsini öldürdüm. Onlar da temiz değildi. Kimse temiz değildi burada.
Çoğu mahkum ve gardiyanı öldürdükten sonra gözlerimi kapatım açtım sakince. Derin bir nefes aldım. Kan kokusunun ağırlaşması midemi bulandırıyordu. Yani Minho'nun midesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Start From Scratch/Hyunlix
Fiksi Penggemar''Sevdiğinin seni unutması ne kadar kötüdür değil mi Hyunjin?'' ''Unutan değil belki ama unutulan çok acı çeker.''