13.BÖLÜM: Hırçın Deniz Kızı Korsan Kral'a Karşı

1.7K 266 319
                                    

BÖLÜM İTHAFI:  Peri1990bir kullanıcıdan bahset

"Birbirlerine yakıştılar ha, sen ne dersin?"


Angelo, Antonio'nun yanında dikildiği pencerenin önünde, ay ışığıyla yıkanmış karanlık bahçede yürüyen genç çifti izliyordu. Şimdiye kadar karşı cinsle ciddi bir ilişki yaşamamış olan oğlunun neden De Luca kızı için bu kadar ısrarcı olduğunu anlayabiliyordu.

Sara De Luca, zarafeti ve dudak uçuklatan güzelliğiyle girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çekebilecek bir genç kızdı. Ayrıca son derece nazik, kibar ve anlayışlıydı. Genç Stefano için ondan daha iyi bir gelin adayı daha düşünemiyordu. Üstelik Antonio'nun hakkı vardı. Birbirlerine oldukça yakışmışlardı.

"Oğlumu daha önce hiç böyle görmemiştim. Başta ilişkilerini benden gizlediği için ona kızgındım ama kızını tanıdıktan sonra artık neden böyle davrandığını anlayabiliyorum."

"Birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz Angelo." dedi Antonio masasına doğru yürüyerek. "Seninle zamanında güzel işler yapmıştık. Eskiden arkadaştık da."

Lena'dan önce diye geçirdi içinden Angelo. Fakat konuşmak yerine elindeki pahalı viskiyi yudumlamayı seçti.

"Aramızda bazı yanlış anlaşılmalar olmuş olabilir."

Antonio purosunu yakarken Angelo'nun kaşları hayretle havaya kalkmıştı. Pencereden uzaklaşarak karşısındaki deri kanepeye kuruldu.

"Yanlış hatırlamıyorsam en son beni karını öldürmekle suçlamıştın."

"O zamanlar ne yaptığımı bilmiyordum. Ama artık Lena'yı senin öldürmediğini biliyorum."

Oysa Angelo hâlâ ondan emin olamıyordu. Lena Morel, bir güç savaşına kurban gitmecek kadar akıllı ve güçlü bir kadındı. Onu Antonio'nun düşmanlarının öldürdüğüne inanmıyordu. Üstelik öldürülme şekli, tıpkı oğlunun katiline yaptığı şekilde nefretle ve vahşiceydi. Bunu ancak onu bizzat cezalandırmak isteyen biri yapmış olabilirdi.

"Suçlular bulundu ve cezalandırıldı."

"Lena ile birlikte olduğumu düşündüğün için, adamlarımı öldürtüp evimi ateşe verdiğini unutabilirim ama onu benim yüzümden kaç defa insan içine çıkamayacağı durumlarda bırakman asla aklımdan çıkmayacak."

"Haklısın." Antonio pişman göründü. "Dediğim gibi, o zamanlar gençtim ve kıskançtım. Üstelik karıma ölesiye âşıktım. Fakat senin de bana, onu kıskanmam için bir dolu sebep vermekten geri durmadığını hatırlatırım." dedi işaret parmağını suçlarcasına ona doğrultarak.

Angelo itiraz etmeyince, "Her neyse." diye devam etti. "Geçmişi geçmişte bırakmak en iyisi. Bundan sonra atacağımız her adım yalnızca bizi değil çocuklarımızı da ilgilendiriyor. Zaten buraya da bunun için gelmediniz mi? Bir aile olmak için?"

Angelo başıyla onayladı. Bu doğruydu, ancak bu kadar kolay olmasını beklemiyordu. Tanrı şahitti, dünyada en son isteyeceği şey Antonio De Luca ile akraba olmaktı. Oğlu Stefano ona gelip, bir De Luca'ya âşık olduğunu söylediğinde onu azarlamıştı. Antonio'nun nasıl bir manyak olduğunun farkındaydı ve oğlunu bile bile ateşe atmak istemiyordu. Antonio'dan ömrünün sonuna kadar nefret edecekti. O, hem Lena'nın hem de aşklarının katiliydi. Fakat sonra düşününce, Antonio yüzünden birbirini seven iki kişinin daha mutsuz olmasına gönlü razı gelmemişti.

"Söylediklerinden yola çıkarak senin de bu evliliğe sıcak baktığını düşünebilir miyim?"

Antonio purosundan uzun bir nefes çekip dumanını havaya üfledi.

SABIKALI (FRANCO) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin