BÖLÜM İTHAFI: MineSentekin
"Yatak odama her seferinde elini kolunu sallayarak giremezsin."
"Canım ne istiyorsa onu yaparım." Franco onu bacaklarının arasına biraz daha sıkıştırırken dişlerini sıktı. Kadının kokusu başını döndürüyordu. Ama önce alması gereken cevaplar vardı. Daniella altında kurtulmak için kıpırdanırken sertleştiğini hissetti. Lanet olsun. Onu fena özlemişti.
"Boşuna çırpınma."
"Eğer üzerimden hemen kalkmazsan çığlık atarım."
"Buna cesaret edemezsin."
"Bahse var mısın?"
Uzun bir süre bakışları kesiştikten sonra irade savaşını Daniella kazanmıştı. Kadının kararlılığını fark eden Franco, şimdilik geri adım atmanın akıllıca olacağına karar verdi. Onu daha fazla sinirlendirmek faydasızdı.
"Pekâlâ." Yavaşça üzerinden kalkıp ışıkları açtı.
"Siktir git."
"Bana burada ne haltlar olduğunu anlatmadan hiçbir yere gitmiyorum. Neden bu kadar öfkelisin söyle?"
Daniella hırsla doğrulup dağılan saçlarını yüzünden çekti. "Buraya öfkemin nedenini bilmeden geldiğini mi söylüyorsun?"
"Lanet olsun ki evet!" Franco ellerini iki yana açtı. "Neden sikik günlerdir sevgilimin benden uzak durduğunu çözmeye çalışıyorum ama aklıma hiçbir fikir gelmiyor."
"Belki de bunu üvey annene sormalısın."
Franco'nun aniden buz gibi sertleşen çenesinde bir kas seğirdi. "Bunun Lorenna ile ne ilgisi var?" Aslında bir tahmini vardı ama gerçek olmaması için Tanrı'ya günlerdir dua ediyordu. Demek dualarının bir karşılığı yoktu.
Zaten yukarıdakiyle arası ne zaman iyi olmuştu ki?
Korkunun soğuk eli ensesini sıkarken kendini sakin kalmaya zorladı. "Daha açık konuş benimle."
"Gerçekten mi?" Daniella tatsız bir kahkaha attı. "Hiçbir şey bilmiyormuş gibi mi yapacaksın?"
"Çünkü lanet olası gerçek bu."
"Tamam. Madem masum rolü oynamak istiyorsun, öyle olsun." Daniella yataktan çıkıp üzerine bir sabahlık geçirdi. Ona ait bedenini kendinden gizlemeye çalıştığı için Franco içinde bir şeyin acıdığını hissetti. O bedenin her bir kıvrımını ezberlemişti. Daniella ona aitti. Fakat şimdi sanki bir yabancıymış gibi kendini ondan saklamaya çalışıyordu.
"Dün sevgili üvey annen buradaydı." diye başladığında Franco'nun zihnindeki kızıl pus yoğunlaşarak gözbebeklerini kapladı.
"Amacının basit bir öğle yemeyi yemek olduğunu söylese de, elbette buna inanmadım. Sonra ağzındaki baklayı çıkararak benimle konuşmak istediğini açıkça itiraf etti. Onu yine reddedecektim, ancak konunun seninle ilgili olması ilgimi çekti."
Franco onu dinlerken şakaklarında ve saç diplerinde ter damlacıklarının biriktiğini hissedebiliyordu. Daniella'yı daha önce de defalarca kızgın veya sinirli görmüştü, ancak bu kez çok farklıydı. Kadının konuşurken ki duygusuz ses tonu Franco'yu ürpertiyordu.
"Sana ne anlattı?"
Daniella, "Küçük kirli sırrınızı." dedi tükürürcesine.
"Fanculo!" Sikeyim.
Franco ellerini saçlarının arasından sertçe geçirip İtalyanca küfürler savururken Daniella hiç istifini bozmadı.
"Bunu kıçından uydurduğunu düşünebilirdim. Eğer sana geleceğimi söz verdiğim gecenin sabahında onu Gorgona'dan bir tekneyle üzerinde ultra mini giysilerle dönüyorken görmeseydim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIKALI (FRANCO) TAMAMLANDI
RomanceBir Sage Taylors romanı... Kasabaya yeni taşınan Daniella bir beladan kaçtığını düşünürken kendini başka bir belanın ortasında bulur. Amacı ailesine ait eski bir oteli işletmek ve geçmişin kirli anılarını geride bırakmaktır. Ancak hayat ona en kötü...