Bölüm ithafı: kahvesadeolmali
Günün en sıcak saatleriydi. Güneş tenini yakıyor, rüzgâr tuzlu suyun kokusunu burun deliklerine taşıyordu. Dalgaların üstünde bir beşikteymiş gibi sallanarak ilerliyorlardı.
Sonunda istediği olmuş, o kaz kafalıya haddini bildirmişti. Bir Greco olduğunda ise onun gibi diğerlerine de ne kadar güçlü ve bağımsız bir kadın olduğunu, artık kimsenin onayına ihtiyacı olmadığını kanıtlayacaktı. Şu an içinden mutluluk dansı yapmak geliyordu. Buna engel olan tek şey o lanet adamın kelimeleriydi.
Benim küçük prensesim.
Fabio'nun bunu sırf onu üzmek için söylediğinden adı gibi emindi. Yıllar önce yaptığı bir hatayı hatırlatmak istemişti.
Lisenin ilk yıllarıydı. O zamanlar Sara henüz on dördünü yeni bitirmişti. Okulda popüler zamanları değildi ve tek tük edinebildiği arkadaşları henüz ailesinin kötü şöhretinin farkında değildi. Babasının kim olduğu ortaya çıktığında ondan bir vebalıymışçasına kaçacaklarını biliyordu. Çünkü herkes bilirdi ki; De Lucalar yalnızca ölüm getirirdi.
Sadece o nihai gün gelene kadar hoşça vakit geçirdiği kız grubunun tadını çıkaraktı. Sara arkadaşlarını seviyordu. Bir tek onların arasında kendini normal hissediyordu. Annesi her gün bir başka etkinlikte, seyahatte ya da alışverişteydi. Babası ise bir Don'du. Bu da bir mafya lideri olarak her türden pis işlerin içinde olduğu anlamına geliyordu. Bir gangsterin kızı değil de sıradan biri olduğu tek yer okuldu. Orada ders çalışıyor, kızlarla okul maçlarını izliyor ve sık sık erkeklerden bahsediyorlardı.
Şansı yaver gitmiş ve aylar sonra ilk defa içlerinden birinin doğum günü partisine davet edilmişti. Bu, aralarında bir çeşit kabul töreni gibi bir şeydi. Artık Sara da onlardan biriydi. Hem partinin kostümlü olması hem de o gece hayatında ilk defa dışarı çıkacağı için sevinçten havalara uçuyordu. Bu yüzden alışverişe gitmiş ve daha haftalar önceden ne giyeceğine karar vermişti.
Partide bir İspanyol dansçısı olacaktı. Siyah ve kırmızı renklerdeki fırfırlı eteği ve daha yeni olgunlaşmaya başlamış göğüslerini örten minicik büstiyeriyle oldukça havalı ve kadınsı görüneceğinden emindi. Partiye tüm okul, özellikle de futbol takımı davetliydi. Sara için bu; kız grubuna kabul edilmekten bile daha önemliydi. Çünkü takım kaptanı olan çocuktan aşırı hoşlanıyordu. Bu gece onun ilgisini çekebilmek için tüm hünerlerini göstermeliydi.
O yaştaki kızların yaptığı gibi makyaj yapmış ve saçlarını kabartabildiği kadar kabartmıştı. Akşamüzeri hazırlanıp evin merdivenlerden koşturarak inerken o kadar telaşlıydı ki, hızını alamayıp bir duvara tosladı.
Çarptığı gerçek bir duvar değildi elbette. Sadece saçları kadar koyu renk bir takım elbise giymiş, karanlık bakışlı bir adamdı. İtiraf etmek gerekirse resmen adamın üstüne çıkmıştı.
Sara Fabio ile ilk defa o zaman tanışmıştı.
Onu yakalayan adam, "Dur bakalım ufaklık." demişti. "Bu ne acele?"
O gün hazırlanmak için tam altı saatini bir yetişkin gibi görünmek için harcadıktan sonra bir genç kız için bundan daha aşağılayıcı bir hakaret olamazdı.
Sara o kadar öfkelenmişti ki, ayakkabısının topuğuyla adamın başını oracıkta ezmek istedi.
"Seni ilgilendirmez. Çekil önümden."
Fabio o zamanlar da bugün yaptığı gibi onu tutmuş ve gitmesine izin vermemişti.
"Bal gibi de ilgilendirir. Bugünden itibaren atacağınız her adımdan ben sorumluyum küçük hanım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIKALI (FRANCO) TAMAMLANDI
RomanceBir Sage Taylors romanı... Kasabaya yeni taşınan Daniella bir beladan kaçtığını düşünürken kendini başka bir belanın ortasında bulur. Amacı ailesine ait eski bir oteli işletmek ve geçmişin kirli anılarını geride bırakmaktır. Ancak hayat ona en kötü...