Otele döndükten sonra kendini çalışma odasına kapatmış, günlerdir biriken evrak işlerini halletmeye uğraşıyordu, ancak bir türlü aklını işine veremiyordu. Gustavu sonunda tehlikeyi atlatmış, büyük annesiyle birlikte huzur evindeki sakin yaşantılarına geri dönmüştü. Öte yandan babasından hâlâ bir iz yoktu. Daniella içinden Franco'nun ona bir şey yapmamış olması için dua ediyordu.
Birinin diğerine zarar vermemesi için sevdiği iki adamı polise ihbar etmek zorunda kaldığına inanamıyordu. Ama başka yolu yoktu. Ne yazık ki bundan sonra ikisinin de kurtuluşu Hugo Moretti'ye bağlıydı. O adama güvenmekle doğru olanı yaptığına inanıyordu.
Elbette doğru olanı yaptın, dedi içindeki ses onu rahatlatmak ister gibi. Moretti Franco'ya asla zarar vermez. Hatta onu bu dünya üzerinde koruyabilecek tek bir kişi varsa bu Moretti'den başkası olamazdı. Ancak babası için aynı şeyi söylemesi imkânsızdı. Onu canlı olarak bulsalar bile Mario'nun sonunun parmaklıkların arkası olduğunu biliyordu.
"Girebilir miyim?"
Kapı vurulduğunda önündeki rakamlara ne kadar süredir baktığının farkında değildi. Gloria kapıda belirince başını kaldırıp arkadaşına zoraki bir gülümseme yolladı.
"Tabii, gelsene."
"Uzun zamandır ortalıkta görünmeyince seni merak ettim. Sanırım akşam yemeğini kaçırdın? Poala harika bir menü hazırlamıştı."
Bu bir sorudan çok tespitti ve yalan söylemenin faydası yoktu. Gloria asla cevaplarını bilmediği sorular sormazdı. "Ah, buna sevindim. Ben..." Daniella göz ucuyla saatine baktığında vaktin epey geç olduğunu anladı. Saatlerdir bu odaya kapanıp kalmıştı. "saatin farkında değildim."
Gloria, "İyi öyleyse." dedi önündeki koltuklardan birine otururken. "Öğle yemeğini de atlamış olduğunu düşünerek sana yiyecek bir şeyler getirdim."
Daniella arkadaşının getirdiği tepsiyi önüne bırakmasını izledi.
"Hindili sandviç mi?"
"Turşu ve mayonezle birlikte."
"Vay canına unutmamışsın."
"Neredeyse her gün yediğin şeyi nasıl unutabilirim?"
Daniella gülümsedi. "Doğrusu İtalya'ya geldiğimden beri hiç yememiştim."
"Şimdi tam sırası o halde."
Gloria kendine de tavuklu bir sandviç hazırlamıştı. Daniella şirketteyken arkadaşıyla yaptıkları öğle molalarını hatırladı. Tavuklu sandviç Gloria'nın favorilerinden biriydi. Güneşli günlerde birlikte W&W&W'nin teras katına çıkar ve orada otururken yüzlerine vuran ılık meltemin tadını çıkarırlardı.
"Açık havada yemek ister misin diye sormadım? İstersen bahçeye çıkabiliriz."
"Böyle iyi. Teşekkürler."
Gloria bir süre yemeğine sessizlik içinde eşlik etti. Fakat içindeki tutamayan biri olduğundan bu çok uzun sürmemişti.
"Bana neler olduğunu ne zaman anlatacaksın?"
"Ne gibi?"
"Günlerdir uykusuz gezdiğinin farkında olmadığımı mı sanıyorsun? Başta Gustavu yüzünden olduğunu sanmıştım, ancak doktorlardan iyi haber aldığında bile gözlerindeki şu hüzünlü ifade bir türlü değişmedi."
"Gloria, ben..."
"Sen canım, artık beni oyalamaktan vazgeçmek zorundasın. Zeni bu kadar üzen ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIKALI (FRANCO) TAMAMLANDI
RomansaBir Sage Taylors romanı... Kasabaya yeni taşınan Daniella bir beladan kaçtığını düşünürken kendini başka bir belanın ortasında bulur. Amacı ailesine ait eski bir oteli işletmek ve geçmişin kirli anılarını geride bırakmaktır. Ancak hayat ona en kötü...