Onbir

138 21 10
                                    


Bugün onbirinci provasıydı Kim Taehyung'un dans kulübüyle, haftasonu tatili girmişti araya ve ben onu izlemeyi özlediğimi farketmiştim.

Tüm provalar boyunca anladığım ve arkadaşlarımdan dinlediğim kadarıyla koreografide önemli değişiklikler yapmıştı. Bir kaç kişinin yerini ve rolünü değiştirmiş, Jimin'in de solosunu uzatmıştı. Jimin'in neşesi görülmeye değerdi. Tabi bunda sevgilisi Namjoon hyungun gösteriye geleceğine dair söz vermesi de oldukça etkiliydi.

Yoongi hyung en başından beri geleceğini söylemiş, hatta Tae faktörü olmasa provaları da izlemek istediğini söylemiş.

Ancak bugün bir gerginlik vardı salonda. Provalar konusunda oldukça dakik olan Kim Taehyung bugün sahnenin arkasında gergin bir telefon konuşması yapıyordu. Gerginliğini farketmemiz, elindeki telefonla sahneye gelip ekibe yarım saat sonra başlayacaklarını söylemesi ile olmuştu. Isınma hareketleri için bile fazla olan bu sürede Jimin ve Hoseok da diğer herkes gibi salonun çeşitli yerlerine dağılmıştı.

"Bi sorun mu var Jimin?"

"Minjae gelmemiş..." koreografide önemli bir rolü olduğunu son bir kaç günde farketmiştim dans aşığı küçük yengemin.

"Minjae mi? Hiç böyle yapmazdı."

"Ciddi bir durum var sanırım. Anlarız birazdan."

Dansçıların hepsi kendi arasında konuşuyordu ve bu durum haliyle salonda bir uğultu oluşmasına neden olmuştu. Minjae dans aşığı bir kızdı, biliyordum, gerçekten önemli bir şey olmasa provayı kaçırmazdı.

Yaklaşık on dakika sonra Tae'nin ciddi sesi yankılanmıştı salonda:

"Alex! Ofise! Hemen!"

Alex denen çocuk, umursamaz tavırlarla sahneden geçip gözden kaybolmuştu ve bu sürede salona hakim olan ölüm sessizliği yerini yeniden uğultulu konuşmalara bırakmıştı.

"Ben hava almaya çıkıyorum dışarı, geliyor musunuz?"

Beni onayladıklarında üçümüz beraber binanın ön bahçesine çıkmıştık. Canım uzun zaman sonra sigara çekmiş, arkadaşlarımın onaylamaz bakışları ve söylenmeleri arasına bir dal yakmıştım. Hoseok'un otomattan aldığı kahveleri içerken otoparka gelen araba dikkatimi çekmişti. Jackson'ın arabasıydı bu, ve daha ilginci sevgilisi Minjae -sanırım artık nişanlısı demeliyim- yanındaki koltukta ağlamaklı bir haldeydi.

Şöför tarafından çıkıp sevgilisinin elini tutan Jackson'ın sinirli tavırları farkedilemeyecek gibi değildi. Az ilerisindeki bizi görmemişti bile. Ama biz aralarındaki konuşmayı duyabiliyorduk.

"Sevgilim lütfen sakin ol, yalvarırım..."
"Korkma güzelim sen..."

"Hassiktir tahmin ettiğim şey sanırım." Aramızda ilk konuşan Jimin olmuştu, biz de farkındaydık bir şeylerin döndüğünün ama Jimin bu işte... o diyorsa bildiği bir şeyler vardır.

"Jimin?"
"Ne oluyor?"

Binaya doğru, içeri giren çiftin arkasından, hızla ilerlerken Jimin tahmin ettiği şeyi anlatmaya başlamıştı.

"Alex, sanırım Minjae'yi rahatsız ediyor. Çift soloları var ve gereksiz yavşak davranıyordu kızın sevgilisi olduğunu bilmesine rağmen."

Bu sefer Hassiktir diyen ben olmuştum sessizce çünkü bu durum Jackson'ın kulağına gittiyse ve az önceki tavırlarını da dikkate alacak olursak kan çıkmaması mucize olurdu bugün burada.

Önümüzdeki çifti takip ederek salona girmeden koridordan ofisin olduğu tarafa ulaştığımızda kapalı kapının ardından yükselen sesleri duymuştuk.

Zenne - TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin