5. Bölüm

449 69 9
                                    





Biliyorsunuz ki ben word belgesinde yazıyorum ve bu bölüm uzun olduğu için bölmek zorunda kaldım. Biraz orantısız oldu ama diğer bölümle peş peşe ekleyeceğim.

Keyifli okumalar 😘


☘️☘️☘️

                      
5. BÖLÜM


- VİA - 


Zezana Kraliçesi odaya girdiğinde kadının alnından aşağı akan damlaları görebiliyordum. Kraliçenin gözleri korkuyla açılmış, neredeyse rengi atmıştı. Hızla inip kalkan göğsü Selva'nın odasından buraya gelirken koştuğunun bir göstergesiydi.

Bir sandalyeye çökmüş tir tir titrerken Zonan'ın kız kardeşi Antanya, sandalyemin koluna oturmuş sırtımı sıvazlıyordu. Rhesel hemen karşımdaki duvara yaslanmış öylece zemindeki taşları izlemeye dalmıştı. Odaya girdiğimizden beri tek kelime etmemişti. Onun da en az benim kadar şokta olduğunu biliyordum.

Ve tam olarak kardeşime ne olduğunu bilmediğini de.

Amcama sormuş fakat yanıt alamamıştım. Zonan, şifacıların çektikleri kalkanın ardında Nix'in yatağının ucundaydı. Elleriyle onu tutuyor bir an bile olsun kıpırdamıyordu. Herkes şaşkın, üzgün ve perişan bir haldeydi.

Nix'in... onun yarın düğünü vardı. Evlenecekti. Sevdiği, âşık olduğu adamla.

Nix, bunu henüz itiraf etmemiş olsa bile onun Zonan'a âşık olduğunu biliyordum. Karşılıklı bir sevgi. Sonsuz bir aşk. Asla başıma gelmeyecek olan bu mutluluk neyse ki kardeşimi bulmuştu ve sonunda mutlu sonuna ulaşacağı sırada bu olanlar... Ona ne olmuştu?

Bu sorunun cevabını verecek olan hiç şüphesiz Kraliçe Selva'ydı ve bir an önce verse çok iyi olurdu.

Bir bacağım isterik bir şekilde aşağı yukarı hareket ediyordu. Vücudum titriyor, beynimden dumanlar çıkıyordu. Biraz daha böyle bekleyecek olursam birilerine saldırmam an meselesi demekti.

Kraliçe Selva sonunda Nix'in yatağının etrafındaki kalkandan içeri girerek ona yaklaştı. Nix'i şöyle bir süzdükten sonra Zonan'ın Nix'in üzerindeki ellerine baktı. Ardından yavaşça arkasındaki, sarayın baş şifacısına döndü.

İki kadın sanki zihin yoluyla anlaşabiliyormuş gibi bir süre bakıştıktan sonra Selva Nix'e doğru eğildi. Ellerini öne uzatıp gözlerini kapattı. Hızlı nefeslerim ve burun çekişlerim dışında odada kimseden çıt çıkmıyordu.

Zonan'ın nefes aldığından bile şüpheliydim. Hatta diğerlerinin de.

Selva, Nix'in üzerine eğilmiş bir şeyler yaparken kimse ne nefes almaya ne de konuşmaya cesaret edebildi.

Kraliçe, açık avuçlarını Nix'in bedeninin üzerinde yaklaşık dört tur gezdirdi. Ardından gözlerini açarak Zonan'a baktı. Yalnızca "Ver," dedi. Zonan, ne kastettiğini biliyormuş gibi Nix'in gövdesindeki elini ayırıp Selva'ya uzattı.

Selva doğrulurken Zonan'ın elini iki elinin arasına alarak tekrar gözlerini kapattı.

Ona daha hızlı olmasını kimse söylemeyecek miydi? Vaftiz kardeşimin vücudundan torbaya akan siyah sıvıyı görmüyor muydu, bu kadın? Zonan'ın ellerini tutmak yerine bu sıvıyı durdurup onun ne olduğunu araştırması ve mümkünse Nix'i bir an önce iyileştirmesi gerekmiyor muydu?

Patlamamak için dudaklarımı ısırırken olduğum yerde ileri geri hareket etmeye başladım. Karanlık, beni dürtüyor gibiydi. Avuçlarımın içi kaşınıyor, zihnim karıncalanıyordu.

TILSIMIN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin