-8-

171 29 16
                                    

"Dün Wooyoung'a biri saldırdı ve onu öldürmeye çalıştı. Binanın yöneticisi ile görüşerek kamera kayıtlarını aldım. Merkeze göndererek analiz etmelerini istedim. Mekandan birileri olduğu kesin."

Bangchan'ın benim söylediklerim üzerine ekledikleri ile Seonghwa kafasını salladı.

"Wooyoung eğer bu gördüğün şeyleri sadece şahit olmuş gibi anlatırsan hem bize yardımcı olursunuz hem de kendinizi kurtarmış olursunuz."

"Nasıl yani?"

"Sadece oraya sevgilini görmek için gittiğini ve birinin içeceğine ilaç katılarak bayıltıldığını ve götürüldüğünü söyleyeceksin. Sonrasında duyduğun kelimeleri birebir duymuş gibi anlatıcaksın. Sizi yanına çağırarak yardım teklifinde bulunduklarını ve reddettiğinizi. Bunun sonucunda ise sizi öldürmeye çalıştıklarını anlatıcaksın."

Hızla başımı salladım. Bunu yapabilirdim. Daha öncesinde polise gidememek beni daha çok korkutuyordu ama şu an oldukça rahattım. Bu işten kurtulduğumuz zaman daha çok rahatlayacaktım.

"Anladım. Her şeyi anlatacağım."

"Peki tamam. Sizinle beraber polis merkezine gideceğiz ve orada bir odada ifaden alınacak. Tekrardan bir dava dosyasını açacağımız için birebir sorgu alınması lazım sakın korkma tamam mı?"

Sakin bir şekilde kafamı sallarken gözlerindeki yaşları sildim.

"Girmeden önce anlatıcakların hakkında biraz konuşmamız lazım. Eğer eksik ve ya şüpheli bir yer olursa sıkıntıya gidebiliriz. Çünkü başkomiser de bizimle olucak ve biraz şüpheci biridir. Ayrıca Felix ve Hyunjin'in de bizimle gelmesi lazım. Wooyoung'un saldırıya uğradığını ve sessiz kalmadığını söylemeleri gerek."

"Ama polise gitmekten korkan Wooyoung'u bu durumdan kurtarmak için Bangchan'a haber verdiğinizi söylemeniz lazım. Yoksa bir anda üzerinden saatler geçen bir olayı polise şikayet etmek oldukça tuhaf bir durum gibi görünür."

Hongjoong'un söyledikleri ile hepberaber kafalarımızı salladık. Bu olanlardan sonra uzun uzun sorgu hakkında detaylıca konuşmuştuk. Herşeyden emin olunduktan sonra polis merkezine gitmek için evden çıkmıştık. Felix'in arkadaşları bizimle vedalaşarak evlerine doğru ilerlerken Hyunjin kucağındaki Felix ile Bangchan'ın arabasına biniyordu. Benle San ise Seonghwa'ların aracına biniyorduk.

Arabalara yerleşilince polis merkezine gelerek ilk önce bir süre Seonghwa ve Hongjoong'u beklemiştik. Daha sonrasında yanlarında biri ile geri dönmüşlerdi. Kendisini başkomiser olarak tanıtan adam konuyu uzatmadan öncelikle ben olmak üzere hepimizi sorguya almıştı. İlk başta çok endişelenmiş ve gerilmiştim ama bütün olanları Seonghwa ile konuştuğumuz gibi anlatıp odadan çıkınca çok rahatlamıştım. Derin bir nefes alarak beni bekleyen sevgilimin yanına giderek kendimi kolları arasına bırakmıştım.

"Hepiniz iyi iş çıkardınız. Buyrun odama geçelim size birkaç şey anlatmam gerek. Daha sonra sizi evlerinize bırakabiliriz."

Seonghwa'yı onaylayarak hep beraber oturduğumuz yerden kalkarak ardından odasına ilerlemiştik. İçeri girdiğimiz zaman büyük masaya yerleşmiştik.

Masaya oturur oturmaz uzun kollu kazağımın bilek kısmını serbest bırakmış ve elimi masaya bırakmıştım. Ama elimin masaya değmesi ile beynime dolan anılar ile hızla elimi kaldırarak şaşkınlıktan sonuna kadar açılan ağzım ile Seonghwa'ya döndüm. Yaptığım hareket ile hepsi bana dönerken gördüklerimin etkisi ile kafamı iki yana salladım.

"Wooyoung iyi misin?"

Merakla soruyu soran San'a bir bakış atarak bakışlarımı geri Seonghwa'ya çevirdim. Dudaklarımı birbirine bastırarak ısırdım.

See Memories ~hyunlix~woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin