-29-

71 14 1
                                    

Elimdeki silah yere düşerken yatakta uzanan bedene doğru ilerledim. Omzundan vurulan Park Ki Sang acı içinde yataktan kayarak yere düştü.

"Siktir."

Yanına giderek yerde yatan bedene tepeden baktım. Yatakta uzanan baygın bedene bir bakış atıp derin bir nefes alırken eğilip elimle çarşafı tutarak üzerini örtmüştüm.

Onu kurtarabildiğim için çok mutluydum. Onu bu beladan kurtarabildiğim çok mutluydum. Buna engel olmuştum. Sadece üzerindeki pantolonu çıkarmasına neden olacak kadar geç kalmıştım. Daha fazlası için değil. İç çamaşırı ve bol gömleği hala üzerindeydi ve vücudunda tek bir iz dahi yoktu. Ayrıca şu an kendi yüzünden gördüğüm ölümü değişmişti.

Tekrar ayağımın dibinde yatan adama döndüm. Seonghwa vursaydı eğer yaşayamayacak olan adamın  omzundan vurarak etkisiz hale getirmiştim. Ölmesine izin vermeyecektim.

Kahkahalarla gülmeye başladı. Manyağın tekiydi.

"Hepsini ödeyeceksin."

"Ne? Ne ödemesi?"

Ayağımla yarasına bastırarak bağırmasına neden oldum. Seonghwa sadece yanımda durarak beni izliyordu. Bir süre sonra ise içeri San girmişti. Korkuyla girdiği odada sevdiğini yatakta görmesi ile duraksadı. Ben ise ona rahat nefes aldıracak cümleyi kurmuştum ona.

"O tamamen iyi. Korkma."

Gözlerinden yaşlar gelirken sevdiğine yaklaştı.

"Kaçırdım güzelliği."

Söyledikleri ile ayağımın altında daha çok ezildi omzu ve daha çok bağırdı Park.

"Şerefsiz seni mahvederim lan."

Sinirle yanımıza yaklaşan San'ı durdurdu Seonghwa.

"Benim kim olduğumu biliyor musun?"

Ayağımın altındaki beden güldü.

"Ne o ölüm meleği misin ki?"

Gülümsedim ve yanına çöktüm. Saçlarından tutup kafasını kendime yaklaştırdım.

"Evet ta kendisiyim. Ben bir ölüm meleğiyim. Herkesin ölümünü bilirim. Hemde herkesin."

Sırıttı. Saçından tuttuğum kafasını hızla yere çarptım birkaç defa.

"Ayrıca yarım saat önce vurduğun adamın, Changbin'in arkadaşıyım."

Daha çok sırıttı. Zar zor nefes alırken benimle laf yarıştırmaya devam etti.

"O bağımlı arkadaşın mıydı? Tüh yazık oldu."

Bu defa ben sırıttım.

"Sana ölüm meleği olduğumu söylemiştim. Ölmedi. Senden sonra yanındaydım. Ambulansa binene kadar hemde. Ve sana şunu söyleyeyim senin aksine ölümü asla değişmedi."

Durdu. Kaşları çatıldı.

"Benim aksime mi?"

"Onunla konuşurken üst katta konuşmalarınızı dinliyor ve sizi kameraya alıyorduk. Sen Park Ki Sang bütün herkes rezil işlerini öğrenecek. Herkes ne bok olduğunu bilecek. Ve ben her gün senin ölümünü kontrol ediyor olacağım. Ben senin asla ölmene izin vermeyeceğim. Sen yaşlanana kadar peşini bırakmayacak ve sen kendini öldürmeyi denediğin her an bunu engelleyerek bu dünyadaki ızdırabını arttırmaya devam edeceğim."

Sinirlendi.

"O piç gibisin değil mi? Sikik görme işi falan. Ölümleri gören. Onun ölümünü görüp geldin buraya değil mi?"

See Memories ~hyunlix~woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin