-19-

154 21 4
                                    

"Dün seni iki polis arkadaşımız getirdi. Nygmer'de fazlaca içmişsin."

"Neden öylece bırakmadınız ki? Her sarhoş olanı öylece yanınıza alıyor musunuz?"

"Durumlar biraz daha karışık."

Kapı çaldı. Duraksayarak kapıya döndüm. Açılan kapıdan Jeongin, Bangchan ve Jisung içeri girdi. İçeri girer girmez sırtındaki çantası ile Felix'in yanına giderek çantasından bir iğne çıkardı Jeongin.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Başım çok ağrıyor."

"Kalabalık bir ortamdasın ya ölümler seni her an etkiliyor olmalı. Sakin ol."

Jeongin onunla ilgilenirken merakla Bangchan'a baktım.

"Seonghwa ile konuştun mu? Birşeyler bulmuşlar mı? Halledebilecek mi?"

Gülümsedi ve elini beline yerleştirdi. Belinde kılıfında bir silah vardı. Eli de her an yakınında duruyordu. Her ihtimale karşı.

"Evet konuştum. Seungmin'in verdiği videoları kanıt olarak sunabildik. Girip çıkan insanları tespit ettik ve peşlerine adamlarımızı gönderdik. Tek sıkıntımız nüfuslu ve zengin insanlar olmaları. Her şeyi yapabilecek güçlü insanlar onlar."

Felix derin nefes alarak baygın bakışlarını Bangchan'a çevirdi.

"Mekanın başında başkası varmış. O daha sıkıntı."

Felix'in söyledikleri kaşlarının çatmasına neden oldu.

"Felix dinlen sen onlarla ben konuşurum. Ayrıca Jeongin San üst katta. Ölümümü öğrendi ve hiç iyi değil. Acaba onunla ilgilenir misin?"

Jeongin gülümseyerek Felix'in yanından kalktı.

"Ah sevgilimi bile ikinci plana atar oldum."

Ellerimi saçlarımdan geçirerek dağıttım.

"Böyle düşünme onlar için çabalıyorsunuz."

Jeongin elini omzuma koyarak destek oldu ve geri çekilerek dışarı çıktı. Bende geri merakla bakan Bangchan'a döndüm.

"Mekanın başında Shin değil, Park Ki Sang var."

Kaşları daha çok çatıldı.

"Şarkıcı olan Park Ki Sang?"

Kafamı olumlu anlamda sallamam ile sitemle bağırarak geriye döndü. O kendi etrafında volta atarken Jisung karşımdaki Yeosang'a bir bakış attı. Oturduğu koltukta ensesini okşayarak gerindi. Üzerindeki gömleği çıkarıp bir kenara koyup bol tişörtü çekiştirerek kendine hava yaptı. Koltukta terlemiş olmalıydı. Gece rahat uyuyamadığının farkındaydım.

Belindeki kemerine takılı telsiz ve silahını çıkarıp koltuktaki boşluğa bıraktı ve iyice arkaya yaslanarak rahat bir pozisyon aldı.

"Nasılsın?"

Yeosang kendisine yöneltilen soru ile karşısındaki Jisung'u uzun bir süre süzerek çıkarmaya çalıştı. En sonunda tanımış olmalı ki gözlerini kocaman açarak parmağını ona doğru uzattı.

"Seni orada görmüştüm. Beni buraya sen mi getirdin? Neden sadece barmene teslim ederek evime ulaştırmalarına izin vermedin. Bu olayların içine neden dahil olduk ki?"

Jisung'un dudakları alayla kıvrılırken ellerini saçlarından geçirdi. Daha sonra sırtını koltuktan ayırarak ellerini dizlerinin üzerine koydu ve alay dolu gözleriyle onu hedef aldı.

"Seni öylece bırakmış olsaydım başına ne gelirdi dinlemek ister misin? Bence duyacakların hoşuna gitmeyecek ama şansını dene derim."

Ellerini iki yana ayırarak omuzlarını silkti. Daha sonra koltukta yorgunca uzanan Felix'e dönerek Yeosang'ı işaret etti.

See Memories ~hyunlix~woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin