See Memories ~hyunlix~woosan~

-2-

"Seninle konuşabilir miyiz?"

Hyunjin beni koltuğa bıraktı. Elimle karşı koltuğu gösterdim oturması için. Etrafa baktı.

"Yanlız olsun lütfen."

"Wooyoung. İlk önce oturur musunuz?"

Oturdu. Ve sevgilisi de yanına.

"Ben Lee Felix. Bu da sevgilim Hwang Hyunjin. Arkadaşlarım Jeongin, Seungmin ve Changbin."

"Tanıştığımıza memnun oldum. Ben de Wooyoung'un sevgilisi Choi San."

"Şimdi benimle istediğini konuşabilirsin Wooyoung. Burası gayet güvenli. Ayrıca arkadaşlarımda."

Bir süre durdu ve düşündü.

"Sana güvenebileceğimi söylüyorsun. Ve sanki bunu söylerken bana da güveniyor gibisin. Nasıl oluyor bu?"

"Senin bana güveneceğine inanıyorum. Dün gece hatırladın mı?"

Hissettiğimiz şeyden bahsetmiştim. Ve o da anlamıştı.

"Sana güvenebilirim. Ama tek bir şartla."

"Neymiş o şart?"

Elini bana doğru uzattı.

"Bir süre elini tutabilir miyim?"

Kaşlarımı çattım. Birşeyler dönüyor. Onda birşeyler vardı ve şu an ise bir şeyler yapıyordu. Ama anlamıyordum. Dün ona saldıran adamın dediklerini sabah anlamıştım. Çok net hatırlıyordum.

'Bunu önceden göremedim değil mi? Aptal. Şimdi gereksiz merakın başına neler getirdiğini göreceksin. Patron sana çok kızgın.'

Adam patron derken kimden bahsediyordu ve görmekten kastı neydi. Kamera falan mı acaba?

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Sana güvenmemi istemiştin."

"Wooyoung dur."

"Hayır San onda birşeyler var. Öğrenene kadar durmam. Eğer sana inanmamı istiyorsan elini uzat Felix."

"Tamam o zaman bana o adamın sana ne dediğini söylersen elimi uzatırım."

"Dün kimse bana bir şey söylemedi."

"İkimizde o adamın sana neler söylediğini çok net biliyor Wooyoung. Görmek derken neyden bahsediyordu."

"Bunları nerden biliyorsun peki Felix. Adam beni boğana kadar konuşmamızı dinlediğini söylemeyeceksin heralde?"

"Eğer bana gerçekten olanları anlatırsan anlatabilirim."

"Peki o zaman elini ver anlatayım."

"Neden bu kadar uzattın. Elimi verdiğim zaman ne olacak sanki. Anlat bana. O adam görmek derken ne demek istiyordu. Patron dediği kişi kim?"

"Birinin bana saldırdığını nasıl, nerden biliyorsun Felix. Kimsin sen? Yoksa onlardan biri mi? Yoksa beni de mi sevgilin ve arkadaşların gibi bir yerlere bağlıyacaksın. Ya da beni öldürecek misin?"

Tamam işler gerçekten garipleşiyordu. Herkes şaşkındı şu an ve sadece bizi dinliyorlardı.

"Tamam şimdi dur. Fazla ileri gidiyorsun?"

"Hayır ileri gitmiyorum, sadece kendimi ve sevgilimi güvenceye alıyorum. Nesin sen peki? Katil falan."

Söyledikleri aklıma kısa süre önce yaşadığım şeyleri getiriyordu. Ellerim titremeye başlamış ve sinirlenmiştim.

"Ben katil falan değilim ama sevgilinin Shin tarafından öldürülürken nasıl kolların arasında son nefesini verirken seni sevdiğini söyleyişini anlatabilirim tamam mı? Beni hafife alma Wooyoung."