See Memories ~hyunlix~woosan~

-24-

Olmayan inancım yerle bir olmuştu.

Aradan dört gün geçmişti ve herşey yeni yeni halledilmişti.

Changbin için ayarlanan evi Jisung ve Minho tüm şehri gezmiş ama üç günde anca bulmuştu ve bulur bulmaz içeriyi düzenlemek bir günlerini almıştı. Arada onlarında işleri olmuştu tabi.

Bangchan bu sürede merkezde halletmesi gereken evrak işlerini anca hallederek bize yardım etmeye devam etmişti.

Seonghwa, Mingi ve Yunho'yu sorguya götürmüş sorgu sırasında komiser sabıkaları olduğu için ilk başta onlara inanmamıştı. Yunho orada çalıştığını kanıtlamak için orada çektiği fotoğrafları kanıt biçmişti ama yine de bu inanması için bir delil olmamıştı. En sonunda San ve benim verdiğim ifadeler ile ifadeleri uyuşunca birkaç gün düşünerek en sonunda dosyaya birer kanıt olarak eklenmişti şahit oldukları. Sonrasında ise tanık koruma programı ile güvenli bir eve alınmışlardı. Seonghwa ve Bangchan bunun için çok uğraşmıştı.

Hongjoong bir telefon ve yeni bir numara ayarlamıştı Changbin'e. İçine Bangchan'ın isteği üzerine Nygmer'in birkaç iç ve dış fotoğrafları ayrıcada Raw'ın videosunu çekmişti. Zor da olsa Tuvalet tarafından arkaya doğru uzanan yolu da çekmişti. Bu sadece içeriye girdi izlenimi göstermesi içindi. Yoksa elimizde dahi olmayan kanıtla onu tehdit etmeye çalışacaktık.

Seungmin idolün numarasını iki gün boyunca bilgisayar başından bir iki saat ihtiyaçlarını karşılamak dışında kalkmadan uğraşarak bulmuştu. Sanırım bütün fansiteleri ile konuşmuştu ama en sonunda bir haterdan bulmuştu numarayı. Garip insanlar var gerçekten.

Changbin günlerdir Bangchan ile zaman zaman konuşacakları şeyi ve rolünü konuşuyordu. Buna hazırdı. Gerekirse ölüme dahi. Bütün kötü durumlara karşı önlem almıştı fakat manyak adam ona söylediklerini duyduğu an bile zarar verebilirdi ona.

Yeosang ve Jongho hem korktukları için hem de güvenlikleri için bir süredir bizimle kalıyordu. Aslında gidebilirlerdi ama Yeosang'ın bu binadan çıkarak yüzünü göstermesi ne kadar doğru olurdu bilemeyiz çünkü onu kurban olarak kullanacaktık.

Felix bu birkaç gündür kafasını topluyordu ve gerçekten buna çok ihtiyacı vardı. Ben de onun gibi birkaç gündür bedenimi dinlendiriyordum. Bu süreçte ne San beni, ne de Hyunjin Felix'i yanlız bırakmıştı. İşte en büyük desteğimizde buydu ya.

Video kaydı alınır alınmaz Park Ki Sang'dan adım bekleyecektik. Özel şahsi aracının plakasına kadar bulan Seungmin Nygmer'in yanında bulunan apartmanın girişini gözetleyerek geldiği an diğerlerine bilgi verecekti.

Bu onun işi değildi aslında ama Park Ki Sang hakkında yaptığı araştırmalar sonucunda ona ait her bilgiyi edinmişti ve oraya girip girmediğini anlayabilecek en iyi kişi oydu. Bir polise teker teker bunları anlatmaktan ise yanına bir polis koyarak gözleme işini ona vermişlerdi.

Mekana girer girmez Yeosang içeri girecek ve kısa bir zaman içinde içerek sarhoş olacaktı. Bilerek Raw'ın yakınlarında dolanarak ilgi çekmeye çalışacaktı. Her ihtimale karşı Jisung ve Minho içeride müşteri kılığında hazır bekleyeceklerdi.

Üç günden daha kısa bir sürem kalmıştı. Park Ki Sang şansımıza şehir dışındaydı ve bu akşam geri dönüyordu. Lanet programına küfürler etmiştik ama boştu. Bu bize zaman kaybettirmişdi. Bangchan merkezdeki işini bitirdikten sonra gelip Changbin'i alıp tuttukları eve geçeceklerdi ve planın üstünden bir tekrar yaparak Park Ki Sang'ı arayarak göreve başlamış olacaklardı. Konuşmanın gidişatına göre Changbin saati konuşarak buluşma ayarlayacaklardı. Eğer şanslıysak bu gece bir buluşma olabilirdi. Aksi takdirde bütün plan yarına kalırdı ve daha fazla gecikemezdik. Changbin olabildiğince üstüne giderek erken olmasını sağlayacağını söyledi çünkü az bir vaktimizin kaldığını anlamıştı.

Felix, Bangchan ve adamları ile Changbin'in yanında olacaktı. Hyunjin de Felix'in yanında. Ayrıca herkesin birer resmini çekmişti kendi telefonunda. Ara sıra ölümlerimizi kontrol etmek için olduğunu söylemese bile herkes anlamıştı ne olduğunu tabi.

Ben ise olayları öylece oturup evden izlemek istemediğim için mekanı gören bir restoranda San ile yemek yiyormuş gibi davranarak olup bitenleri izleyecektik. Jeongin ve Jongho, Yeosang gelen kadar operasyon için bekleyen diğer polisler ile birlikte hazırda bekleyeceklerdi.

Çalan zil ile kapıyı açmaya giden Changbin Seonghwa ve Hongjoong ile birlikte salona geri döndü. Kendilerini günlerdir oturduğum koltuğun karşısındaki koltuğa atarken yorgunca başları arkaya düşmüştü. Masada hala bilgisayarı ile ilgilenen Seungmin nihayetinde kalkarak yanımıza geldi ve ortadaki sehpaya bir flaş bellek koydu. Herkesin bakışları flaşa dönerken o ise Seonghwa'ya baktı.

"Park Ki Sang bir aptallık yaparak kendi şahsi aracı ile o binaya yaklaşıyor duruyor ve içinden inerek binaya giriyor. Kamera kaydı elimde. Mingi'nin ifadesi ile tarihi alarak kaydını çıkarmak istedim bir işe yarar diye. Ayrıca birkaç devlet adamının da içeri giriş çıkışları yakalandı. Eğer içeride kamera varsa kayıtları baskında işinize yarar ama ne olur ne olmaz giriş çıkışlar önemli. Belki kamera yoktur bile."

Seonghwa şaşkınca bir flaşa bir de Seungmin'e baktı. Öne doğru kayarak ikiye doğru açtığı bacaklarına kollarını yasladı. Düşünceli bir şekilde öylece durdu ve beklediğimiz aksine alakasız bir soru sordu.

"Ne iş yapıyorsun Seungmin?"

Seungmin şaşkınca bir süre yüzüne baktı ve sonra kendini toparlayarak ona cevap verdi.

"Bir kafede çalışıyordum ama çıktım. Bir aya son dönemim başlıyor. Bilgisayar mühendisliği okuyorum, onu da bitirip diplomalı bir işsiz olmayı planlıyorum."

Söyledikleri Seonghwa'da bir gülümsemeye yol açtı. Sehpanın üzerindeki flaşı cebine koyarken söyledikleri ile Seungmin'in kaşlarının çatmasına neden oldu.

"Okulun bittikten sonra seni merkezde görmeyi isterim."

"Neden? Yaptığım şey yasadışı biliyorum ama zor zamanlar dışında asla böyle bir şey yapmadım gerçekten."

Korkuyla kendini açıklamaya çalışan Seungmin'in omzuna elini koyarak güldü Seonghwa.

"Hayır. Seni bilişim suçları ekibimizde çalışırken görmeyi çok isterim."

Seungmin'in yüzündeki ifade bir anda değişti ve gülümsemeye başladı. Sesindeki heyecanı gizleyemeyerek inanmaz bir şekilde yaklaştı Seonghwa'ya.

"Sen ciddi misin?"

Hızla kafasını sallaması ile yanındaki Changbin'e dönerek sarıldı Seungmin. Bu habere oldukça mutlu olmuştu. Bu halinden çok rahat belli oluyordu. Onca kötü olay içerisinde oluşan bu güzel haber bizi bile sevindirmişti.

"İyi karardı."

Seonghwa'nın omzuna elini koyarak ona destek oldu Hongjoong ve o da gülümsedi.

"O kadar umutsuzdum ki iş bulma konusunda. Şu an aşırı rahatladım."

Hâlâ Changbin'e sarılan Seungmin bir an duraksadı ve kendini sarıldığı bedenden ayırarak kendince sert ama bize göre tatlı bir ifade ile söylendi karşısındakine.

"Eğer sende bu işten sağ çıkarsan daha rahat olacağım."

Bezgin bir şekilde söylendi Changbin.

"Öpücük sözü aldım ya. Nasıl geri dönmemezlik yapabilirim ki?"

Onlar biraz daha sohbet ederken salona Felix ve Hyunjin gelmişti. Ardından çalan kapı ile de Bangchan.

İşte artık herşeyin başlangıç vaktiydi.