-28-

70 13 2
                                    

Felix

Kollarım arasında kanlar içinde yatan Changbin ile korkuyla nefes almaya çalışıyordum ama ölme düşüncesi ve suçluluk duygusu buna asla izin vermiyordu. Gözlerimden akan yaşlar yüzüne damlarken onunla konuşmaya devam ediyordum gözlerini kapatmaması için çünkü kapatırsa açamayacağından korkuyordum.

"Lütfen biraz daha dayan."

Kesik bir nefes aldı.

"Lütfen."

Gözlerimin önü bulanıklaşmaya başladı.

"Bak Seungmin sana çok büyük trip atar. Öpemezsin de onu hem."

Dudakları kıvrıldı.

"Öpücem."

Kesik ve kısık kelimesi ile hıçkırdım bir defa. İşler çok iyi gidiyordu.

İlk başta sinirle gelen Park Ki Sang yukarı iki adamı ile çıkarak Changbin'in evine girdi direkt. Sinirli şekilde onunla konuşmaya başladı. İlk başta inkar ettiği şeyleri Changbin sayesinde yavaş yavaş itiraf etmişti. Oyunculuğunu anlamamış ve ona birçok laf söylemişti. Biz ise yukarı taraftan bilgisayarlardan video ve ses kaydından takip ederek tetikte bekliyorduk. Bir yarım saat önce ise herkesin ölümünü kontrol etmiştim.

İçimde çok kötü bir his vardı.

Changbin en sonunda her detayına kadar aldığı itiraftan sonra az bir miktar para istemişti. Park Ki Sang kabul ederek tüm kanıtlar dan kurtulmasını istemişti. Changbin ise o gittiği zaman kurtulacağını söylemişti fakat o buna sinirlenmişti. Biz anlaşma tamamlandı sanarken Park Ki Sang tam kapıya yöneldiği sırada yanındaki adamın belindeki susturucu takılı silahı çekerek Changbin'i karnından vurmuştu.

Şaşkınlıkla olduğumuz yerde dururken onlar evden çıkar çıkmaz alt kata koşarak Changbin'in yanına gitmiştik. Ben hemen yanına çökmüş ve yarasına tampon yapmaya başlamıştım. Hyunjin ambulansı aramıştı ve Bangchan aşağıdaki adamları yakalamak için merdivenlere koşmuştu. Dakikalar sonra ise yukarı çıkan başka bir polis olmuştu.

"Bangchan amirim peşlerinde siz sakin olun. Ambulans çağırdınız mı?"

"Evet."

Adam yanıma gelerek yarasına baktı ve üstünkörü bir analiz yaptı.

"Sağ karnından vurulmuş. Çok tehlikeli değil ama hayati. Daha sert bastır Felix."

"Hayır ölümü değişmedi hâlâ. Ölmez. Ölmez."

Şu an ise tüm gücümle yarasına bastırmaya çalışıyordum. Dışardan yavaş yavaş yükselen ambulans sesi ile her tarafa bulaşan kana bakmamaya çalışarak Changbin'in gözlerine baktım. Hâlâ kendindeydi.

"Geldi. Dayan yardım geldi kurtulacaksın?"

Hafif tebessüm etti ve nefes almaya çalıştı. Açık kapı ile merdivenlerden gelen seslerle bağırdım.

"Yardım edin. Çok kan kaybetti."

Gözlerimden akan yaşlarla yalvararak söylediklerimle sesime geldi sağlık görevlileri. Yanıma yaklaşan adam ile ona yol verdim.

"Yavaşça elini çek ben devam ederim."

Dediğini yaparak tamamen ayrıldım Changbin'den. Ayağı kalkarak şok içinde olanları izleyen Hyunjin'e baktım. En yakın arkadaşının vurulmasına şahit olmuştu.

"Hyunjin."

Kanlı ellerimi umursamadan yanaklarına yerleştirerek bana bakmasını sağladım.

"Hyunjin Changbin'in sana ihtiyacı var. Onunla hastaneye gitmen lazım. Tamam mı?"

See Memories ~hyunlix~woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin