2.3

4.8K 241 8
                                    

BÖLÜM 23

Olaylardan sonra yaklaşık iki gün geçmişti ama ben hâlâ toparlanabilmiş değildim. 'Onun hain olması fikri beni içten içe öldürmüştü. Eğer onu şu 27 yılda biraz da olsa tanıyabildiysem, bu işte bir şey olduğunu seziyorum. İşte tam da beynimi ele geçiren sezgi buydu.' odamın kapısının çalınmasıyla irkildim ve düşüncelerimden sıyrıldım. Kapı açıldı ve hafif aralıktan kafasını uzatan Serdar'ı görünce gülümsedim. "Günaydın."

"Günaydın." çatallaşmış sesimi duyunca yüzümü buruşturdum. Serdar da aynı tepkiyi verdi. "Sağol ya, çok enerjiksin. Sabah sabah bütün enerjimi sömürdün yemin ediyorum!"

"Ne var oğlum ya, gelmeseydin uyandırmaya o zaman. Ben mi dedi-"

"Özür dilerim, yemin ederim bir daha ağzımı açmayacağım. Yeter ki sen konuşm-" yastığımı kavrayıp, suratına atmamla sözü yarıda kesildi. "Ne! Yastık savaşı mı? Öyle olsun." ardından gülüp, timin kalanına seslendi. Herkes kapıda, elinde yastıkla belirince ürkmedim değil. "Saldır-"

"Ay bir dakika sus be sen. Onların komutanları benim, benim komutumu dinlerler. Değil mi?" hepsi bir ağızdan "Doğrudur komutanım" dediler. "Aferin aslanlarım, şimdi Serdar'a saldırın bakayım." hepsi Serdar'ın üstüne çullanınca güldüm. Sonra Serdar'ın can çekişerek konuşmaya çalışmasını duyunca daha da kahkaha attım. "Ulan! İtalya, Osmanlı'yı bu kadar hızlı satmadı anasını satayım!"

...

Kapıyı iki kere tıklatıp, içeriye girdim. "Albayım beni emretmiştiniz."

"Ah evet kızım, geç şuraya otur bakayım. Bir sürü konuşulacak şey var. Ha bu arada oturman rica değil, emirdir." böyle söyleyince tıpış tıpış masanın önündeki sandalyelerden birine oturdum. "Nereden başlasam inan bilmiyorum ama bir yerden başlamak lazım sonuçta. Rütbeni konuşalım ilk önce. Bildiğin gibi rütbe atlama zamanın geldi. Hem senin, hem de Kara yüzbaşının. Şu an bir tören düzenleyemiyoruz, önemli sebeplerden dolayı. Yeni üniformanı alırsın. Hayırlı olsun binbaşım." albay göz kırpınca, hafif gülümsedim.

"Teşekkür ederim komutanım." o da başını hafif salladı ve konuşmaya devam etti. "Bir diğer konu; geçen Kerem yarbay ile yaşadığınız olay."

"Komutanım, gerçekten benim bir suç-"

"Dur bir kızım, anlatayım. Yarbay ile konuştum. O gün gerçekten zor şeyler yaşamıştın. Bunun için daha empati kurarak yaklaşmasını söyledim. Fakat beni dinlemedi ve bende onu görevinden uzaklaştırmak zorunda kaldım."

"Sağ olun komutanım."

"Sormak istediğin bir şey varsa dinliyorum. Yoksa çıkabilirsin." bir an Emre'yle ilgili soru sorup, sormamak arasında kaldım. "Komutanım, bir haber var mı?" gülümsedi ve ne demek istediğimi anlayıp, yanıtladı: "Bunun cevabını çok yakında öğrenirsin." onu başım ile onayladım ve ardından selam verip, odadan çıktım. Karşıma çıkan kişi ile hızlı bir hareketle belimdeki silahımı kavrayıp, karşımdakine doğrulttum. "Ne işin var senin burada?"

...

Merhaba, umarım bölümü beğenmişsinizdir.

İlerleyen bölümlerde görüşmek üzere.

Sağlıkla kalın.

EMRET KOMUTANIM! (KİTAP OLDU!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin