3.3

3K 159 74
                                    

Bölüm 33

"Ne işiniz var burada?" ikisine yönelttiğim soruyla, onlar da şaşırmıştı. "Asıl senin ne işin var?" daha onları görmenin şokunu atlatamamışken, Kara'nın tekerlekli sandalyede olmadığını gördüm. Yürüyordu. "Sandalyede değilsin! Yürüyorsun!" tepkime gülümseyip, konuştu. "Evet, yürüyorum."

Sevinçten kendimi tutamayıp, Kara'nın kollarına atladım ve sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı aynı şekilde. "Ay çok mutlu oldum Kara ya! Çok sevindim senin adına."

"Teşekkür ederim." saçlarıma bir öpücük kondurunca, utanıp, geriye çekildim. O da tatlı tatlı sırıttı bana.

Emre'nin varlığını hatırlayınca, ona doğru döndüm. Yüzünden düşen bin parçaydı. "Sen nasılsın Emre?"

"İyi diyelim, iyi olsun Deniz." ses tonu çok soğuktu. Genelde bu tonu yabancılara karşı kullanırdı.

'Deniz... Bu tuhaf hissettirmişti.'

Mahçup bir tebessümle başımı salladım. "Hadi gelin içeriye geçelim. Konuşacak çok şey var." birlikte yavaş yavaş karargaha girdik.

"Biz de bu time dahilmişiz. Albay, görevden döner dönmez söyledi." Kara'nın söylediği şeyi tahmin etmiştim, onları görünce. "Harika!" mutlu olmuştum ne yalan söyleyeyim ama Emre'nin de burada olması işleri zorlaştıracaktı.

İzmir'deyken yeteri kadar düşünmeye fırsatım olmuştu. Emre'ye karşı bir duygu hissetmediğimin farkına varmıştım. Başka birinden hoşlanıyordum. Tabii ki bu Kara'ydı. Bunu kendime itiraf etmem zor olmuştu ama sonunda başardım, önemli olan da buydu.

Ben düşünürken, albayın odasına gelmiştik bile. Kapıyı iki kere tıklatıp, içeriye girdim. Hemen selam verdim.

"Binbaşı Deniz, komutanım iki subay daha geldi."

"Kıdemli yüzbaşı Kara."

"Kıdemli yüzbaşı Emre Acar."

"Memnun oldum çocuklar, Albay Fırat Gökmen." kafaları ile albayı onayladılar. "Binbaşı, sen yatakhanelerini gösterirsin. Ardından akşam içtimasına katılsınlar."

"Emredersiniz komutanım! İzninizle çıkıyoruz." o başı ile bizi onaylayınca, selam verdik ve kapıdan çıktık. "Yatakhaneleri göstereyim size o zaman."

"Senin odan var mı, yoksa sen de yatakhane de mi kalıyorsun?" Kara'nın yönelttiği soruya yanıt verdim. "Odam var."

Yatakhanelerin oraya geldiğimizde, önden ikisinin girmesini bekledim. Çocuklar müsait olmayabilirler sonuçta. Kara'nın gel işaretiyle içeriye girdim. Hepsi tek sıraya dizilmişti. "Aslanlarım, timimize yeni katılan askerler. Büyük ihtimalle komutanınız oluyorlar. Her neyse, ikisini de iyi tanırım."

'Ne tanımak ama!'

"İyi anlaşın. Tanışırsınız birazdan zaten."

"Emredersiniz komutanım." konuşmamı bitirdikten sonra dağılmaları için komut verdim. Onlar başka taraflara giderken, ben, Kara ve Emre'ye boş yatak ve dolapları gösterdim. Orada işim bitince, yatakhaneden çıktım. Arkamdan gelen ayak seslerini duyunca, durakladım. "Efendim Kara."

"Şu huyuna bayılıyorum." tebessüm ettim. "Biraz konuşabiliriz diye ummuştum."

"Konuşalım. Odama gidiyorum, gel istersen benimle." o onaylayınca birlikte odama geçtik.

"Aslında lafa nereden başlasam bilemiyorum." utana sıkıla söylediği çok barizdi. Çekiniyordu. Bir elini ensesine atıp, kaşıdı. "Çok uzun zamandır düşünüyorum ve aklımda bu konuşmanın pratiğini yapıyorum." söylediklerine tebessüm ettim. "Seni seviyorum Deniz. Öyle böyle değil. Bu ayrı kaldığımız süre içerisinde kendimi çok boşlukta hissettim." bunu söylemesini beklemiyordum ama hoşuma gitmişti. Çünkü ben de ona karşı boş değildim.

Ben bir şey söylemeyince, endişelendi. "Kusura bakma, söylemekle hata yapt-" onu susturan, dudaklarına kapanan, dudaklarımdı.

Bir anlığına donup, kaldı. Sonra elini belime dolayıp, karşılık verdi. Nefesim tükenince geriye çekildim. "Ben de seni seviyorum Kara." anlını, anlıma dayadı. "Teşekkür ederim." tebessüm ettim.

"Yani aşkından ölüp, bitiyorum diyorsun."

"İki saniye ciddi kalamıyorsun değil mi?" bunu söylerken güldü. Ben de başımı salladım. "Çok mu belli." o da başını salladı. "Sevgilim olur musun?"

"Bilmem, ajandama bakayım." o kaşlarını çatarken, ben dudağına küçük bir buse kondurdum. "Bence cevabını aldın."

Hızla geriye çekilip, masama oturdum. "Ee yüzbaşım, bir sürü işim var malum. Otur da yardım et." dediğime gülüp, yanıma sandalye çekti. "Sizi dinliyorum komutanım." tebessüm ettim ve dosyaları anlatmaya başladım.
...

Merhaba, umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Bölümü hakkında yorumlarınızı bekliyorum.🤭

İlerleyen bölümlerde görüşmek üzere.

Sağlıcakla kalın.

EMRET KOMUTANIM! (KİTAP OLDU!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin