00300

136 20 12
                                    







*


NE NE NE VE NE?

Yeni mi ortağımızın mı oğlu mu?

Tamam biliyordum bu ara işlerimiz pek iyi değil gibiydi, iyi değil dediğim de yani toplam kazancımızın az biraz altında bir kazanç elde edilmişti bu ay ve bu resmen canım babamın kalbinin tutmasına neden olmuştu. Sanırsınız iflas ettik..

Alt tarafı iki kuruş az para kazanıldı ve bu yüzden yeni bir ortak bulmak, ne biliyim biraz şov bence..

Ha tabi bu durumdan şikayetçi miyim? Yooooo, asla.

Annem arkamdan hafifçe ittirip, tanışmak için elini uzatan Taehyung'un önünde sarsak bir adımla durmamı sağladı, bu kadın ne olmasını istiyor anlamış değilim ama neyse..

"Resmi olarak tanışalım seninle," diyerek gözlüğünün altından şirin şirin gülümsüyordu.. Bu çocuk tam bir şeytan.. Okulda yüzüme bakmayan, köşe bucak benden deli gibi kaçan çocuk değil misin sen Taehyung bey? Ne bu şirin çocuk halleri şimdi.. Keşke içimden geçenleri duysan, ya da dur.. Duymaman en iyisi. Kes Gguk, çocuk elini uzatıyor, bu fırsat bir daha nah gelir, TUT ŞU ÇOCUĞUN ELİNİ.

"Tanışalım," diyerek içimdeki aptal Gguk'un sesini susturdum ve oldukça soğukkanlı bir şekilde elini kavradım, YUMUŞACIKTI. Sakin ol oğlum, sakin ol Gguk. "Gguk ben.." Lanet olsun! Gguk değil ki benim adım.. "Şey.. şey benim adım, Gguk değil, Jungkook.." avucumun içindeki bebek poposu yumuşaklığındaki eli hafifçe elimi sıktı, karşımda durmuş şirin şirin kıkırdıyordu, Tanrım ben çok aşığım..

"Taehyung bende." diyerek aşağı yukarı birkaç kez elimi salladı, bırakmak istemiyordum elini, o kadar güzeldi ki.. "Zaten tanıyorsundur beni sen, değil mi?" gözlüğünün altından bana yolladığı bakışlarını görseniz dersiniz ki, seni küçük... Neyse.

"Hı hı." dedim sadece, dilim tutulmuş gibiydi, ben normalde asla bu kadar sakin ve utangaç bir insan değilimdir ama şu an yaşanan şey içimden resmen 3 yaşında bir bebeğin çıkmasına neden oldu..

"Elimi alabilir miyim peki Gguk? Lazım oluyor da bana.." boşta kalan eliyle, havada sallanan ellerimizi gösterdi, düşüncelerimin içine o kadar çekilmiştim ki dakikalardır el ele tutuştuğumuzu ve benim asla bırakmayacakmış gibi elini sıkı sıkı tuttuğumu fark etmemiştim.

"Bana daha çok lazım ama." dedim ve o an bunu SESLİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜ FARK ETTİM. Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun.

Elimi hızlıca elinin içinden çekip kurtardım, bakın diyorum ya normalde asla ama asla bu tarz şeyler söylemekten çekinmem ama.. Şu an ne olduğu konusunda en ufak bir fikrim bile yok.

"Ah!" diye inledim kafamın acısıyla, "Ne vuruyorsun anne!" arkadan kafama yediğim tokat hafiften canımı acıtmıştı bu yüzden elimle kafamı sıvazlamaya başladım, bir yandan da bana öldürücü bakışlar yollayan anneme bakıyordum.

"Sen gerçekten onun kusuruna bakma Taehyung oğlum, bugün ne olduysa buna bir salaklık var üzerinde, gerçi her zaman böyle ama bugün daha bir salak." Ah canım annem ne de güzel iltifat ediyor bana görüyor musunuz?

"Saol ya annecim." Hala kafamı ovalamakla meşguldüm. Taehyung'da sadece gülümsüyordu hem de şirin bir şekilde. Senin şirinliğini yesinler, bu nasıl güzelliktir, bu nasıl bir şirinliktir.. Bu nasıl endam, bu nasıl boy, bu nasıl kaş, bu nasıl göz.. Tanrım, şuraya bayılasım var güzelliğinden ama çok garip olacağı için kendimi tutmaya karar verdim. Tutmasam bayılacağım çünkü ondan..

"Ah!" dedi Taehyung elini anneme uzatıp, "Ben artık gideyim, sohbetiniz için çok çok teşekkür ederim, bundan sonra sık sık uğramaya çalışacağım, kendinize çok iyi bakın olur mu?" annemin elini tutup centilmen bir şekilde minik bir öpücük kondurdu elinin üzerine. SEN ŞU AN BENİ ÖLDÜRMEK Mİ İSTİYORSUN TAEHYUNG BEYİ?

Dudakları o kadar güzel görünüyordu ki büzdüğünde, istemsiz gözlerim dudaklarında sabit kaldı, annemin yine kafama vurduğunu fark etmemle kendime geldim, bir de dudaklarımı büzmüş o şekilde bakıyordum Taehyung'a.. Gerçekten rezil bir insan oldum ben bugün.. Tanrım, yeri yarıp beni içine çeker misin?

"Görüşürüz Gguk." diyerek önümden geçip çıkışa yöneldi Taehyung, gitmeden beni de bir kere öpseydi ya.. "Görüşürüz.." diye mırıldandım ama kendimden başka kimse duymamıştı. Okulda görüşeceğiz Taehyung, hem de gerçek yüzünle görüşeceğiz..

Bakışlarım hala yavaş adımlarla çıkışa doğru yürüyen Taehyung'daydı, annemde arkasından onu yolcu etmek için gidiyordu aynı zamanda bize kek getirdiği tabağı elindeki peçeteyle silmeye çalışıyordu, içine eminim evde ne varsa doldurup öyle gönderecek.. Çünkü canım annem asla gelen bir tabağı boş göndermez. O tabakla uğraşırken Taehyung bir anda arkasına dönerek kapı boşluğundan bana baktı, gözlerimiz birbirine kenetlenmişti ve ben her an şuracığa bayılacağımı düşündüm, kalbim kulaklarımda yankılandı, sanırsınız kalbimin içinde kaplanlar savaşıyor..

Hayır bir de yetmezmiş gibi kapının girişinde masum masum bana bakıyorken birden göz kırptı, NEDEN BANA BUNU YAPIYORSUN TAEHYUNG BEYİ?

"Siktir!" dedim, yine son derece kısık bir sesle, bu kez gerçekten beni kimsenin duymamasını istemiştim ve başarılı da olmuştum. Taehyung dudaklarımdan okuyabildiyse ne dediğimi anlayabilmişti ki zaten salak değilse anlamış olmalıydı.

Salaksa da benim salağımdı ben onu bu haliyle de kabul ediyorum, ne yapalım aşk bu. Salağına da gidiyor, Taehyung'una da..

Annem mutfakta bulduğu bir kaç kurabiye ve çörek tarzı şeyleri tabağa doldurup Taehyung'un eline tutuşturdu, yine şirin gülümsemesini takınarak tabağı annemin elinden aldı. Çocuk bu kadar tatlı olma yoksa annem kıçıma tekmeyi basacak.. Benim onun biricik evladı, beni reddedip her an seni alabilir git buradan, git..

Aptal Gguk'u susturup annem ve Taehyung'un evden çıkışını izledim. Hareketsiz öylece mutfağın ortasında bekliyordum, annem gelene kadar da öyle beklemiştim. "Oğlum senin bugün derdin ne ha?" diyerek mutfağa tam bir anne girişi yaptı biricik yavrum annem.

"Aşığım ana!" dedim bir an boş bulunup, "Ne?" dedi, aynı anda bende "Ne?" dedim onunla. Ben gerçekten salağım galiba. "Kime aşıksın?" diye sordu ellerini beline koyarak, az önceki salak salak tavırlarıma kızacaktı ama bir anda aşığım deyince bütün odağı dağıldı ve kime aşık olduğumu sorgular oldu, şu an onun dünya üzerinde en çok merak ettiği ve en çok düşüneceği şey buydu, onun dünyevi sorunu ben söyleyene kadarda bu olacaktı..

"Kime aşığım?" dedim sorusuna soruyla yanıt vererek. "Kime aşıksın?" diye sordu yeniden, pes etmiyordu. Ben ne kadar inatçıysam o da o kadar inatçıydı.. Ee anam çünkü.

"Öyle demedim ki ben," dedim omuz silkerek, kurtar bakalım paçayı şimdi Gguk..

"Ya ne dedin salak oğlum." birazdan eline oklavayı alıp beni kovalayacak gibi bakıyordu bana, "ben sağır değilim, aşığım ana dedin."

"Şaşıyım dedim, ne aşığı.." Neresinden kurtarırsam kardır düşüncesiyle yardırmaya başladım, saçma falandı ama bence inandırıcıydı, tabi benim annem bunlara inanacak bir kadın değildi ama işte, umut fakirin ekmeği.. Gerçi ben fakir değilim, umut zenginin pırlantası demem daha doğru olur herhalde. "Hem," dedim devam ederek, "Aşk ne ben bilmiyorum, yeniyor mu?"

Annem gözlerini devirip omzuma vurdu bir tane, "Söylemeyeceksin değil mi? Boşuna uğraşıyorum." Ama böyle yaparsa ben ağlarım ki, söylesem mi diye düşündüm ama söylersem ortaklığımız dünürlüğe dönüşürdü o yüzden şu an bunun hiç sırası değildi. Gerçi fena mı olurdu? Yooooo, asla. Ama daha gencim, benim daha biricik Taehyung'umla cilveleşmem lazım, ona evlenmeden olmaz Taehyung bey falan demem lazım böyle çat diye evlenirsek sonra ben bunları nasıl yaparım. Önce bir sevgili olmamız lazım, kocam ilerde olacak.

"Anne gerçekten," dedim kolumun altına annemi alıp, "Aşk ne, yene bir şey mi? Ya da içiliyor mu ne o?" çantamı yerden alıp boştaki omzuma attım, okula geç kalabilirdim bu yüzden hemen evden çıkmam gerekiyordu, anneme şaklabanlık yapmayı kesip yanağına sulu bir öpücük kondurduktan sonra evden çıktım.

Bakalım bakalım beni okulda hangi Taehyung bekliyor, benden nefret eden mi yoksa bana göz kırpıp benimle resmen flörtleşen mi?

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin