001300

92 15 8
                                    


*

"Bak bana ikidir aynı şeyi söylüyorsun, nereden çıktı bu?" Diye sordu doğrudan bana bakarak, bir an bakışları altında ezildiğimi sandım. Yüzündeki sırıtışı soldu sorduğum soruyla, saniyeler önce aşık olduğum gülüşü yerleşmişken o güzel yüzüne saniyeler sonra yerini buz gibi bir soğukluk aldı. Garipti ve inanın bana tüm bedenim baştan aşağıya buz kesti. Sanki sanırsınız 'adam öldürdün biliyorum' dedim..

Hem vereceği cevaptan ötürü, hem de bakışlarından dolayı bedenim tir tir titriyordu. Ben ona çok aşıktım ve her ne kadar sorduğum sorunun cevabını da biliyor olsam yine de bunu duymaktan korkuyordum. Benden nefret etmesine alışıktım ama ya benden nefret ettiğini bir kez daha yüzüme karşı söylerse ne yapacaktım..

Bakışlarımı Taehyung'dan kaçırdım, gözlerinin içine bakıp bunu yine doğrudan duymaya hazır değildim çünkü..

"Bana bak." Dedi yumuşacık bir sesle, sanki bana 'yok öyle birşey' diyecek gibiydi.. sanki 'nefret etmiyorum ben senden' diyecek gibi.. umutlanmak istemedim. Umutlanıp, pamuktan yapılmış kalbimin eriyip gitmesini istemedim. Kalbimin tuzla buz olup kırılmasını, heveslerimin bir bir boğazıma dizilmesini istemedim. Dışarıdan hiçbir şeyi takmıyormuş gibi görünüyor olsam da içimdeki dünyanın yanıp kavrulduğunu bilmiyordu kimse. Eğer bana bir kez daha nefret ettiğini söylerse ben içimdeki dünyayı bir daha kurtamazdım, o kadar çok korkuyordum ki.. ona olan aşkım her ne kadar ayakta tutuyor olsa da beni, nefreti bir o kadar yok ediyordu içimi.

BİLİYORUM BANA ŞU AN ÇOK ÜZÜLDÜNÜZ DİMİ? Bende üzülüyom kendime ama napalım, aşk bu.. hem de bir taraf nefret ederken, diğer tarafın deli divane vurulduğu bir aşk.

Bakışlarımı çeviremedim ona, korkum maalesef onun yumuşacık sesinin önüne geçmişti bu kez. "Jungkook." Dedi yine ben bakmayınca. Sürekli kaçırıyordum bakışlarımı, yere bakıyordum, kitaplara, duvarlara, masalara, Taehyung'un olmadığı, onu göremeyeceğim her yere bakıyordum ama gözlerim onu arıyordu, onu istiyordu. "Bakmazsan öperim seni." Dedi aniden. KALBİM DURUYORDU KALBİM.

Ne dediğini duydunuz değil mi? Öperim seni dedi bana. BANA. SENİ. ÖPERİM. DEDİ.

Bakmasam mı diyecektim ama ben ne yaptım biliyor musunuz? O cümleyi kurduğu an kurulu saat gibi saniyesinde döndüm ona. Kocaman gözlerimle, yarı açık ağzımla doğrudan gözlerinin içine bakıyordum. Az önceki korkumun yerini bu defa şaşkınlık almıştı. Bakın beni nasıl duygudan duyguya atlatıp manyak yapıyor, görüyorsunuz.

"Aferin." Yüzüne yerleştirdiği o muzur gülümsemesi var ya.. "Bu kadar mı korktun seni öpmemden?" Dedi yine kendi konuşup, onun karşısında ben yine dilimi yutmuş gibi kaldım, konuşamadım. Bana sorduğu sorunun komikliğine bakın bir kere...... SİZCE BEN ONUN BENİ ÖPMESİNDEN KORKAR MIYIM?

"Şaşırdım bir anda." Dedim sonunda konuşup, her şeyi içimde düşünüp düşünüp kendi kendime içimden konuşup duruyordum ve sonunda ona cevap vermeyi başarabilmiştim. "Sen çok garip bir çocuksun Tete." Dedim dilim açılınca, konuşuca konuşur, dilim tutulunca konuşmayı unuturdum işte.

"Tete.." geçen sefer olduğu gibi yine Tete dediğimde benden sonra tekrarladı aynı şeyi ve gözlerindeki o garip ifadeyi gördüm. Tanımlayamıyordum ama sanki onun için bu kelime çok duygusal bir şeyi ifade ediyordu. Sanki onun için özeldi. Söylememeli miydim..

"Tete." Dedim yine soruyla karışık. Merak ediyordum bunun nedenini. "Rahatsız mı ediyor sana böyle seslenmem?" Arkadaşlar bana az önce cevap vermedi? Normalde ben cevap veremezdim ama bu sefer o beni cevapsız bıraktı.. "Taehyung?"

"Aklıma çocukken tanıştığım birini getiriyorsun." Dedi silik bir tebessümle, "ben daha beş yaşlarındayken bir çocukla tanışmıştım.. bana sürekli Tete diye seslenirdi, onu getiriyorsun aklıma."

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin