004900

37 4 0
                                    


*


Bazı şeylerin izahı olmazmış ya, bende bazen bazı şeyleri izah edemiyorum. Onu geçtim bazen bazı şeylere anlam bile veremiyorum, neden varım mesela? neden dünyadayım? bir amacım olmalı, buradaysam bir işe yaramalıyım. 

Ama bazen kendimi öyle vasıfsız hissediyorum ki, bomboş bir insanmışım gibi.. tamam belki daha lise hayatım son bulmadı, önümde üniversite var ve ondan sonraki hayatımda yapacağım şeyleri seçme zamanım var. Ama.. ya seçemezsem? ya hiçbir şey yapamazsam, kendimi üniversiteden sonra da boş bir insan olarak bulursam ne yapacağım? elinde avucunda hiçbir şey kalmamış boş ve vasıfsız bir insan olmaya devam edersem ne olacak? ya hiçbir şey yapamazsam? kurduğum hayalleri gerçekleştiremezsem? ya da, kuracak bir hayal bile bulamazsam ne yapacağım? 

Ya da şöyle sormalıyım, kurduğum hayaller benim için imkansızsa ne yapacağım? birilerini görürsün, senden başarılı olan ve kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış birilerini görürsün ve imrenirsin ona, kıskanmak değil bakın, imrenmek. O gördüğün kişi gibi olmak istersin, mesela bu bir şarkıcı olur, ya da bir avukat.. önemli olan o kişinin bir şeyler başarmış olması. Gurur duyarsın onunla, ne kadar başarılı ne kadar cesur.. kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış.. ben sadece böyle olmak istiyorum işte, bir şeyleri başarmak istiyorum. Kendimle gurur duymayı çok istiyorum. Yarışmayı kazandığımızda duyduğum gururdan çok başka bir duygu olmasını istiyorum. Gerçekten. 

"Gözlerini dolduran ne yine güzel gözlüm?" diye sordu Taehyung dizlerimde yatmış alttan bana bakarken, "hiç.." dedim uzatarak, düşüncelerimi ona söyleyip onu da sıkmak istememiştim çünkü. Parmaklarımı saçlarında gezdiriyor, usul usul seviyordum saçlarını. 

"Seni zorlamak istemiyorum ama canını sıkan bir şey varsa lütfen paylaş benimle." Elini kaldırıp yüzüme dokundu, parmakları olduğu yeri sevdi sakince, dokunuşlarına bitiyorum ben bu çocuğun.. 

"Gerçekten bir şey yok sevgilim.." dedim şirince, dolan gözlerimi kırpıştırıp derin bir nefes aldım neşem yerine gelsin diye, gelecek kaygısı mıydı yoksa başka saçma sapan bir şey miydi düşündüklerim bilmiyorum ama bana bile gereksiz gelirken bu düşünceler onunla paylaşmayı istememiştim, gereksizdi çünkü. 

"Öyle olsun sevgilim.." dedi benim gibi beni taklit ederek, dizlerimdeki kafasını kaldırmadan bana doğru dönüp yattı bu kez, kollarını belime dolamıştı, nasıl yatıyor bu şekilde bilmiyorum ama o kadar rahat duruyor ki sesimi çıkarmadım, saçlarını sevmeye devam ediyordum sadece. 

Taehyung'la birlikte onun odasında onun yatağında yatıyorduk, bugün hafta sonu olduğu için okulumuz yoktu ve bugünü değerlendirmek istemiştik, evet.. onun odasında birlikte film izleyerek değerlendirdik bu boş günümüzü ne var? bence dünyanın en iyi aktivitesi.. sevgiliyle film izlemek. 

Tüm film boyunca dizlerimde yattı, bir ara uyuduğunu düşündüğüm için eğilip bakmak istemiştim ama uyumuyormuş, nerden fark ettim biliyor musunuz? eğilip baktığımda gözleri kapalıydı ve tam geri çekileceğim sıra dizlerimden kafasını kaldırıp ensemden tutarak dudaklarıma yapıştı.. kandırdı beni.. ama sonucu güzel oldu şikayetçi değilim.. 

Neyse işte öyle.. Şimdi de sanırım gerçekten uykusu geldiği için bana sokulmuş kedi gibi kucağımda yatıyor. 

"Birazcık daha saçlarımla oynamaya devam edersen uyuyacağım kucağında haberin olsun.." dedi boğuk çıkan sesiyle, kıkırdadım. "Uyu.." dedim uzata uzata, "ama uyumak istemiyorum." dedi, mızıkçı bir çocuk gibi omuzlarını silkti, ne kadar yapabildiyse işte. 

"O nedenmiş?" diye sordum, elimi saçlarından çekmemiştim, uykusunun çok fazla geldiğini biliyordum uyusun istemiştim, neden direniyorsa deli çocuk.. 

"Gideceksin çünkü ben uyursam." dedi, kafasını kaldırmamıştı, daha çok sokuldu bana, "yanımda uyumuyorsun ki.. kaçıp kaçıp gidiyorsun.." dönüp alttan bana bakarak dudaklarını büzdü, eğilip yumuşacık dudaklarını öptüm bir kaç kez. 

"Kaçıp kaçıp gitmiyorum Tete.. babamlar kızıyor ne yapayım." şey.. evet.. kızıyorlar.. tamam biliyorlar bizi ama işte babadır.. kızıyor.. birkaç kere sabah erken saatte dönerim diyerek kalmıştım Taehyung'la birlikte ama uyanamadığım için eve geç gittim.. bunu öğrenen babamda birazcık kızdı.. 

"Bugün kalsan benimle?" diye sordu, O BANA BÖYLE SÜT DÖKMÜŞ KEDİ GİBİ BAKARKEN NASIL HAYIR DERİM? demeyeceğim zaten. "Kalırım." dedim ama sanırım yanlış anladı minik kaplanım.. 

"Al işte, hiç kalmıyorsun ki.. hep gideceğim deyip duruyorsun sonra ben üzülü.." bir an duraksadı, sırıtarak onu dinliyordum deli bu çocuk.. "bir dakika, ne dedin?" 

"Kalırım dedim sevgilim." saçlarında dolanan parmaklarımı çekmedim, dudaklarımı birbirine bastırmış gülüşümü engellemek için öyle duruyordum, "Gerçekten mi?" diyerek bir anda fırladı, o öyle fırlayınca kollarım havada kaldı, "Gerçekten." dedim, bu kadar sevineceğini tahmin etmemiştim.. 

"Taehyung seninle hiç uyumamışım gibi davranıyorsun." dedim yatağın ortasında dizleri üzerinde oturan minik kaplanıma bakarak, "Ee ama uyumuyorsun hep kurabiyem." yatakta emekleyip dibime kadar girdi.

"Ee ama hep nasıl uyuyabilirim seninle?" dedim burnumu burnuna sürterek, şirinlik modum açık.. "benimde evim ve odam var değil mi?" dedim geri çekilip. 

"Ama ben hep benimle kal istiyorum, senin odan benim odam olsun benim odam senin odan olsun.." dedi yaklaşıp dudaklarımı öperek, sırtımı yatak başlığına yaslamış bana sokulan sevgilimi izliyordum gülümseyerek, "senin yatağın benim, benim yatağım senin olsun.." dedi ve yine öptü, dizleri üzerinde emekleyen bir bebek gibi duruyordu önümde, "yani işte ayrı kalmayalım hep benim yanımda ol istiyorum çok mu?" yine öptü, bu sefer geri çekilip dizleri üstüne oturdu. 

"Ee o zaman evlenmemiz lazım bizim?" dedim şakacıktan.. yemin ederim şakacıktan dedim.. ama ciddiye aldı beni. "Evleneceğiz zaten." dedi tüm ciddiyetiyle, "hemen gidip yarın evlensek mi?" ağzım beş karış açık önümde yaşanan şeyi izliyordum, şaka yaptığını düşünüp yalandan bir kahkaha attım ama.. 

"Gülme ben ciddiyim." dedi, "evlenelim mi yarın? hem hiç ayrı kalmayız bundan sonra, kimse de karışamaz.. evet evet, evleniyoruz yarın." 

"Tae.." dedim kekeleyerek, ağzımı kapatamıyorum da, "Tae..hyung, şaka mı yapıyorsun?" kocaman gözlerimi üzerine dikmiş bakıyordum, "yoo.." dedi, o kadar rahattı ki.. 

"Nasıl yoo?" yine yalandan gülmeye çalışıyordum ama şaşkınlığım izin vermiyordu pek, "yoo işte, şaka yapmıyorum. Evlenelim yarın, sonsuza kadar beraber uyuyalım." benimle uyumak için benimle evlenmek istiyor şu an. HEM DE YARIN? 

"Biz daha çocuğuz." dedim de.. çocukluğumuz mu kaldı be.. "19 yaşındakiler çocuk değildir Jeon Jungkook, eskiden hep o yaşlarda evlenirlermiş bilmiyor musun?" AY BU ÇOCUK GERÇEKTEN CİDDİ.. EVLENİYORUM BEN GALİBA YARIN? 

"Ee okuyoruz ama biz.. daha okulumuz bitmedi.." bakın şimdi yanlış anlamayın evlenmek istiyorum onunla tabi ki, evlenmek istediğim tek kişi Taehyung, ama şimdi değil.. daha çok erken arkadaşlar.. biz daha okuyoz ya..

"Sen benimle evlenmek istemiyor musun?" diye sordu bir an yüzündeki gülümsemeyi silip, üzdüm onu ben şu an.. "İstiyorum Taehyung.." dedim yüzünü avuçlarım arasına alıp, "çok istiyorum hem de.." gözlerine sabitledim gözlerimi, "ama.." dedim..

"Ama.." dedi cümlemi devam ettirmem için, "ama şimdi değil." yüzündeki hayal kırıklığı canımı çok yaktı. 

Ya ben böyle olacağını düşünmemiştim, bu olayı bu kadar ciddiye alacağını düşünmemiştim.. "tamam bende şimdi demedim ki." dedi, "yarın dedim.." istemsizce kıkırdadım, o da güldü benimle, gözlerindeki hayal kırıklığı gitsin istiyordum. NE OLACAKSA OLSUN BE. 

"Tamam Kim Taehyung.." dedim ellerimi çekmeden, "şimdi değil, yarın evlenelim." NASIL BİR ANDA GAZA GELİP KABUL ETTİM GÖRDÜNÜZ MÜ? demiştim ya, ona asla hayır demem diye, demedim işte. Ona asla hayır demem, neyi bekliyoruz ki diye düşündüm, şimdi olmaz dediğim neydi ki? ileride zaten evlenmek istediğim kişi oydu, beklemenin ne anlamı vardı ki..

EVLENİYOZ BİZ GALİBA, HEM DE YARIN? 


BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin