001400

90 13 6
                                    



*


"İyi misin sen?" Diyerek yanıma geldi Taehyung. Ama ben beni böyle görmesini istememiştim, yanıma gelip beni ağlarken görsün hiç istememiştim.

YA ARKADAŞLAR BU ANLATTIKLARIMIN EĞLENCELİ OLMASI GEREKİYORDU NE BU DEPRESİF HALLER KESİCEM ŞİMDİ KENDİMİ!

Gördüğüm rüyanın etkisiyle kaçıp saklandığım rafların arasında usulca yanıma geldi Tete, ona böyle seslenmeyecektim, böyle söylemeyecektim aslında ama o benim Tete'mdi, benimdi. Başkasının olamazdı. Başka biri ona böyle seslendi diye, onu hatırlıyor her seferinde diye ben.. VAZGEÇİYORUM BE, SİKTİRSİN GİTSİN O BAŞKASI DEMİCEM TETE FALAN NİYE BAŞKASINI HATIRLASIN HEP?

Sakinim..

"Jungkook?" Oturduğum yumuşak zeminde hemen yanıma, dizinin dizime değeceği şekilde çöküp oturdu. "İyi misin?"

Değildim, nasıl iyi olabilirdim ki ben.. gördüğüm rüyanın etkisindeydim hâlâ. "İyiyim." Dedim. Üstelememesini ummuştum ama hiçbir şey umduğum gibi olmadı. "Ama ben pek iyi görmüyorum seni." Bağdaş kurup tam yanıma oturmuştu ama kendini yerden kaldırmadan sadece birazcık kendini kaydırarak önüme geçti, sanırım bunu beni daha iyi görmek için yapmıştı. Kütüphanedeki kitaplık raflarının arası çok geniş değildi, benim kaçıp saklandığım rafların arasındaki koridor daha da dardı ve Taehyung gelip önüme yine bağdaş kurarak oturduğunda dizleri benim kendime çektiğim ayaklarımı içine hapsetmişti. Ufacık temaslarda içimin böyle coşması normal mi? 

"İyiyim gerçekten.." dedim ama daha gözlerimdeki yaşlar kurumamıştı, sallayacaksan da düzgün salla Gguk.. "Sorun ne?" Diye sordu söylediğimi duymazdan gelerek, "nefret mevzusundan dolayı mı böylesin, bak sana anlatmaya çalışıyorum ama bana izin vermiyorsun açıklayayım olur mu?" Öyle masumdu ki, öyle içten konuşuyordu ki benimle.. benim tanıdığım Taehyung olamaz bu diye düşündüm, benim tanıdığım Taehyung üç gün öncesine kadar gülmezdi bile, gidip kimseyle konuşmaz kimsenin yüzüne bile bakmazdı. Nelerin değiştiğini, onu nelerin değiştirdiğini çok merak ediyordum. İçimdeki bir ses, keşke o sesi susturma şansım olsaydı.. o ses bana bunun ortaklıkla ilgili olduğunu söylüyor, söylemekle kalmayıp avazı çıktığı kadar da bağırıyordu. Umarım benimle oyun oynamıyorsundur Taehyung.. yoksa ben biterim. Hayatım kayar benim be. Jungkook diye biri olmaz, dünyadan silinir o derece..  ben kendi varlığımı unutur, kendimi unuttururum..

"Onunla ilgili değil ama, yine de merak ediyorum.." dedim burnumu çekerek, ağlamam tamamen durmuş sadece burnumdan akan salak sıvı durmak bilmemişti bir türlü. Sümüklü bir bebek gibi burnumu çekip duruyordum. "Seni değiştiren ne? Sen iki gün öncesine kadar yolda beni görsen konuşmazdın, adımı bile neredeyse yeni öğrendin, benden nefret ettiğini bana söylemiş olmana rağmen beni hatırlamadın, şimdi değişen ne?"

"Beni dinleyeceksen sana her şeyi anlatacağım." Dedi hiç düşünmeden, yüzündeki ifade içimi rahatlatıyordu, bana öyle güzel bakıyordu ki tüm o kötü hisleri, tüm acıları silip alıp götürüyordu benden. Kafamı salladım sadece, susup onun bana anlatacaklarını dinleyecektim bir bir.

"Öncelikle, yine söylüyorum sana ben senden nefret etmiyorum." Bunu söylerken cebinden çıkardığı peçeteyle uzanıp yüzümdeki daha yeni kurumaya yüz tutmuş ıslaklığı sildi, nefes alamadım.. dokunuşları kesti nefesimi, bu çocuk bana hem bu kadar iyi gelirken, hem nasıl beni böyle mahvedebiliyor????

BİR DE AKLIMA TAKILAN NE BİLİYOR MUSUNUZ? BU ÇOCUK BÖYLE BİRİ ÖNÜMDE AĞLAR DİYE CEBİNDE PEÇETE Mİ TAŞIYOR? Neyse sakin ol Gguk kuşu.. olabilir tabi, bir tek insanlar cebinde peçeteyi ağlayan olur diye mi taşıyor, sende Gguk alemsin.. sakin..

"O anlattığın hikaye, bana kek getirdiğin hani.." dedi benden uzaklaşıp, peçeteyi avucunun içinde sıkıp ellerini bağdaş kurduğu dizlerinin üzerinde birleştirdi, "benim o zaman kimseyi gözüm görmüyordu, senin getirdiğini bile bilmiyorum eğer sen olduğunu bilseydim öyle davranır mıydım ben.." BU NE DEMEK ŞİMDİ? Beni umutlandırma Taehyung beyi, yapma..

"O ne demek?" Aklımdaki soruyu sordum, artık bir şeylerin cevaplanması, bir şeylerin açığa çıkması gerekiyordu çünkü. "O gün annemlerle kavga etmiştim ben, hem de çok büyük bir kavga.. nedenini hatırlamıyorum bile, evden çıkıp gitmek istedim ama yapamadım, benim yerime onlar gitmişti biraz sakinleşip kendime geleyim diye ve sen tam olarak bu kavganın üzerine geldin.. ben o gün birisinin geldiğini hatırlıyorum evet ama o kişinin sen olduğunu bilmiyordum, yüzüne bile bakmamıştım ki nereden bileyim kendin de söyledin yüzüme bile bakmadın diye.. rastgele ağzımdan çıkan saçma sapan kelimelerin seni bu kadar üzdüğünü bilseydim ben.." derin bir nefes aldı, sadece onu dinliyordum sessizce ve söyledikleri üzerimdeki ağırlığı kaldırmıştı sanki, kendimi hafiflemiş gibi hissetmiştim. "ağzıma sıçayım ben tamam mı?" Dedi boş olan elini saçına geçirerek..

"Anlattıkların kabul edilebilir şeyler." Dedim yine burnumu çekip, tripli Gguk modum açılmıştı birden. "Özür dilerim, sen olduğunu bilsem her şey çok daha farklı olurdu o gün güzelim, gerçekten çok özür dilerim.." samimiyeti gözlerimi yaşarttı, gerçekten bu arada.. ben yine ağlıyom da..

"Neden ağlıyorsun şimdi sen?" Avucunun içinde tuttuğu peçetenin varlığını unutmuş gibi, parmaklarıyla gözlerimde düşmeye hazır yaşları sildi, "ağla diye söylemedim ben sana bunları noldu şimdi?"

"Güzelin miyim gerçekten?" Dedim yine burnumu çekerek, YA BAKIN ŞU AN TAM BİR BEBEĞİM BEN, BEN ŞU AN AĞLAK BİR AŞK SARHOŞUYUM..

"Güzelsin, güzelimsin.." dedi ellerini çekmeden, bana çok yakın duruyordu ve ben her an gördüğüm rüyadaki gibi nefesimi tutup onun beni öpmesini beklemeye hazırdım.. kalbim öyle bir çarpıyordu ki, bana olan yakınlığından dolayı kalp atışımı duyacak diye endişelendim.

"Sen git diğer çocuğa güzelim de." BEN NEYİM? BEN BİR TRİP MELEĞİMİYİM NEYİM? Bana attığı bakışı bir görseniz var ya.. saniyeler önce yine ağlamaya başlamıştım ya ben, şimdi de kahkaha atmamak için sıkıyordum dişimi.. çok komikti..

Gguk'tan dersler, -ders 4- eğer hoşlandığınız çocuğun size karşı olan davranışlarının daha da yumuşak davranışlar olmasını istiyorsanız ona trip atın. -ders bitti.-

"Hangi çocuk?" Dedi geri çekilip, gözlerini gözlerime sabitlemiş merakla cevabımı bekliyordu. "Sana Tete diyen çocuk hani?" Kollarımı göğsümde bağlayıp başımı sağıma çevirdim.

"Beş yaşında tanıştığım çocuktan mı bahsediyorsun?" Kahkahası doldu kulağıma, bu kadar güzel güleceğini bilseydim daha önceden sorardım bunu, BİR DAKİKA! O çocuktan bahsedince kahkaha attı, onun hakkında bahsettiğimi duyunca güldü böyle içten.. AĞZINA SIÇICAM BEN O ÇOCUĞUN.

"Evet canım o çocuktan bahsediyorum." Yine sinir yüklenmişti tüm vücuduma, duygu geçişlerim o kadar sert ve yoğundu ki bu yoğunluk psikolojimi bozuyordu. Yanıma gelip oturduğunda üzgündüm ben, canım acımıştı gördüğüm rüya yüzünden ama şimdi bir o kadar sinirliydim. Çünkü kim olduğunu bilmediğim bir çocuk benim Tete'min aklına girmiş, çıkmak bilmiyordu ve ben o çocuğu bulup bir kaşık suda boğmak istiyordum.

"Biliyor musun o çocuğu ilk gördüğümde salıncakta sallanıyordu ve beni öpmeye çalışırken kafasını yarmıştı, çok komikti.. bir de benden hoşlandığını söyledi o halde.. beş yaşında bir çocuktan bunları duymak garipti.. o günden sonra hep onun için o parka gittim, bana hep Tete diye seslendi ama benim aklıma onun adını sormak gelmedi.."

NELER OLDUĞUNU GÖRÜYOR MUSUNUZ ŞUAN? BİRİ BENİ ÇİMDİKLESİN TANRI AŞKINA BİRİ BENİ TOKATLASIN RÜYA GÖRMÜYORUM DEĞİL Mİ BEN?

Ağlarım ben..

Hüngür hüngür ağlarım ve hiç kimse beni susturamaz şu an.

O çocuk..

ARKADAŞLAR O ÇOCUK BEN MİYİM?!?!?

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin