00400

137 17 25
                                    


*

Şey demiş miydim? Şey şey, ben Taehyung'a kör kütük aşığım.. demiştim herhalde. Dediysem de bir daha diyeyim, ben Taehyung beyime çok aşığım.. Ama gerçekten kör kütük aşığım.. Şöyle ki çocuğu görmedim bile.. o derece bir körlükle aşığım.

Hayır yani kocaman çocuğu nasıl görmezsin..

Okula giderken gayet normal bir şekilde kendi etrafımda döne döne yolda yürüyordum, evet benim normalim bu ne yapabilirim.. herkes düz yürüyor diye niye ben bunun normal bir yürüme tarzı olduğunu kabul edeyim ki? Benim normalim dönerek yürümek.. her neyse konumuz bu değil, ben gayet normal bir şekilde yolumda dönüyorken, hava da gayet güzel ışıl ışıl parlıyorken, kuşlar cıvıldaşıyor, dallarda yiyişiyorken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.. tahmin edin ne oldu?

Bilemediniz.. Taehyung'a çarpmadım.

Çarptığım şey arabaydı.

Evet.

Araba.

Arabalar çarpardı insanlara normal şartlarda ama dediğim gibi, herkesin doğru kabul ettiği şey benim normalim olmadığı için yaşadığım bu şey bana gayet normal geliyordu. Duran bir arabaya çarpmak benim için olası bir şeydi, genelde olmadık şeylerin başını çektiğim için bunu da sorgulamadım.. ama keşke sorgulasaymışım.

Ne bileyim ben yolun ortasındaki arabanın Taehyung'un arabası olduğunu.. hayır bu çocuğun kaç tane arabası var bilmiyorum ki, en son onu gördüğümde başka bir araba, ondan önce gördüğümde başka bir arabası vardı, bende en son saymayı bıraktığım için artık arabalarının markasını bile takip edememiştim.. işte bakın, sırf bir şey size çok fazla geliyor diye o şeyi yapmaktan vazgeçmeyin, benim gibi ortada kalırsınız.. Jeongguk tavsiyesi, aklınızda bulunsun.. asla vazgeçmeyin. Bu araba sayısını takip etmek olsa bile..

Arabaya çarptığımda arkamı dönüp çarptığım şeye bakarak özür diledim, cansız bir varlık olsa da onunda duyguları var lütfen.. özür diledikten sonra elimle çarptığım yeri sevdim ve yoluma devam etmek için döne döne gayetttt normal bir şekilde yürümeye başladım. Arada bir de yol kenarlarındaki börtü böceğe selam veriyordum, belki kimseleri yoktu ve bir selam almaya ihtiyaçları vardı, bilemezdik..

Okulun yakınlarındaydı zaten evim bu yüzden yürümeyi tercih etmiştim, normalde arabamla gelirdim ama yürümeyi daha çok sevdiğim için fazla kullanmıyordum arabalarımı. Evet benimde arabalarım var Taehyung gibi, ama iki tanecik. Onun çok var..

"Sana da selam olsun ey güzel ağaç, bize oksijen verdiğin için teşekkür ederim.." gidip ağacın gövdesine sarılarak minik bir öpücük verdim ona, teşekkür ettiğimi bir de bu şekilde anlasın diye. "Bize defter olarak geri döndüğün için, meyvelerinle bizi doyurduğun için, çiçeğinle böceğinle gözlerimizi bayram ettirdiğin için sana teşekkürler güzel ağaç.." günlük rutinlerimi tamamlaya tamamlaya okula yürümeye devam ediyordum. Evet ağaçları selamlamakta vardı rutinlerim arasında ne var?

"Biliyor musunuz?" Dedim ağacın yapraklarına kafamı çevirip, hâlâ ağacın gövdesinde yapışık duruyordum "ben aşığım he." Sırıtıp kendimi ağaçtan ayırdım. Üzerimde ağacın gövdesinden gelen kabuklar vardı onları ellerimle silkeledim ve yoluma devam ettim. Giderken kabuklardan özür dilemeyi de ihmal etmedim ama, onları yerlerinden ayırdığım için üzülmüştüm.

Okula vardığımda kapının girişinden nefret ettiğim okuluma baktım. Buraya tek gelme sebebim biricik aşkım Taehyung'du o yüzden buraya katlanıyordum.. o olmasa burada iki saniye bile durmazdım, belki bir saniye durup giderdim.

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin