004800

34 4 1
                                    





*

Evet.. gelelim şimdi yarışma gününe.

Kaldığım yerden devam edip anlatacağım şimdi, dinleyin güzelce sonra biz anlamadık bir daha anlat Gguk demeyin, anlatamam..

Bizi sahneye çağırdılar ya kalp atışımı bir duysanız, içerde davul çalınıyor sanırsınız o derece şiddetli çarpmaya başlamıştı, ya bakın oysa ben hiç böyle heyecan yapan, böyle sosyal anksiyetesi bir anda arşa çıkan biri hiç olmadım.

"Ben gidiyorum size iyi eğlenceler canım sevgilim ve Hoseok.." dedim ve arkamı dönüp hızlı adımlarla kaçıp buradan çıkmak için çıkışı gözüme kestirdim, ama arkadaşlar.. durduruldum. Taehyung tek koluyla belimden tutup gitmeme izin vermedi, "dur bakalım.." diyerek az önce olduğum yere geri gelmemi sağladı.. "gidemezsin hiçbir yere.."

"Ama.." dedim dudaklarımı büzüp, -bakın bu bir taktik, belki şirinliğimi kullanırsam ikna ederim- "ama.. sesim kısılmış benim şarkı söyleyemezmişim." Her zaman ki salaklığımı yapıp söylediğim şeyi gördünüz mü?

"Şirinliğin işe yaramayacak.." dedi kafasını sallayarak, sırıtıyordu.. "ayrıca güzelim, sesini çok net duyuyorum ben.."

"Tamam da kısılacakmış.." dedim ısrarla, biliyorum ikna kabiliyetim sıfır.. "kim söyledi sana bunu?" Diye sordu sırıtıyordu, çok sevdiğim gülüşü o güzel yüzünde yerini almıştı yine.

"Öyle bir duyum aldım ben, çok gizli olduğu için kimin söylediğini söyleyemem.." tek kolu hâlâ belime sarılı duruyordu, "öyle diyorsan.." dedi ve hemen ardından salondan ikinci kez ismimizin anons edildiğini duydum, "bölmek istemem bu şirin atışmanızı ama hadi arkadaşlar.." dedi Hoseok, perdenin tam ucunda durmuş bizi bekliyordu gelmemiz için ama benim cesaretim yoktu ki..

"Geliyoruz sen önden gir gelmeyeceğimizi sanmasınlar." Taehyung'un tatlı dille konuşup ısrarla kaçmayayım diye belimi bırakmıyor oluşu bir tık etkilemedi değil hani beni.. pes edip sonunda sırtımı göğsüne yasladım ve beklemeye başladım, Hoseok önden sahneye çıkıp tüm alkışları almış salondakileri oyalamaya başlamıştı, son duyduğum 'size bir fıkram var..' olmuştu..

"Eğleneceğimizi söyledik güzelim.." dedi çenesini arkamdan omzuma yaslayarak, "ve ben sen olmadan nasıl eğlenilir bilmiyorum, öğrenmekte istemiyorum, sensiz gülmek istemiyorum, sen olmadan eğlenmek istemiyorum, ileride çocuklarımıza anlatırken bu anılarda senin olmadığını söylemek istemiyorum."

Çocuklarımız mı?..

Ay dur daha çok gencim! "Ay ben baba olmak için çok gencim!" Diye çıkıştım bir anda aklıma gelen şeyi sesli şekilde de söyleyerek.. Gguk çenesi durmuyor ki.. rezil çocuk. Kendime dedim çünkü rezil bir çocuğum.

Sırtımı göğsünden ayırıp kollarının arasında yan döndüm, bu sefer omzum göğsüne yaslı duruyordu bırakmıyordu çünkü beni, iki elini belimde birleştirmiş, parmaklarını birbirine geçirmiş beni kolları arasında hapsetmişti.

"Bende daha çok gencim güzelim, ilerde dedim zaten.." ama nasıl sırıtıyordu bir görseniz.. "çocuklarımızı daha sonrada konuşabiliriz değil mi?" Dedi çeneme minik bir öpücük kondurarak, "şimdi, eğleniyor muyuz?" Gözlerimin içine bakıyor, vereceğim cevabı bekliyordu merakla. Ben onun bu güzel bakışına nasıl olumsuz bir cevap verebilirdim ki.. hayır desem o gözlerinin içindeki ışığın sönmesini nasıl izlerdim göz göre göre.. zaten, böyle bir şeyi yapmak istemiyordum bile, ona asla hayır demezdim.

"Eğleniyoruz.." dedim sessizce, "sadece senin için yapıyorum bunu." Evet, sadece Taehyung için yapıyordum bunu, onunla eğlenebilmek için, onunla yeni anılar yaratmak için. Onun olduğu her şeyi yapardım da bu arada, triplerimi çok umursamayın.

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin