BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓

004400

*

Unutturmayın demiştim, hemen anlatıyorum.

O gün kapımı alacaklı gibi çalan bir arkadaş var demiştim ya işte, o konuyu anlatacağım şimdi. Hayır yani.. neden ben diye sorguluyorum çoğu zaman..

"Kapıdaki her kimse yumruğumu yiyecek." dedim sinirle yataktan kalkarak, benim güzel sevgilimle bu güzel anımı bölen her kimse cidden yumruğumu yemeyi hak ediyor bu arada.

Sinirli bir şekilde nefeslenip kapıya ulaştığımda kilitli olan kapımı açtım, Taehyung arkamdan gelip yapabileceğim herhangi bir saldırı girişiminde beni tutabilmek için tetikte bekliyordu.

Kapıyı açtığımda karşımda kimi görsem beğenirsiniz?

Sarı kafa Jimin..

"Senin ne işin var burada?" Taehyung şaşkınlıkla önüme geçmiş, benden önce davranıp merak ettiğimiz soruyu sormuştu.. "Ve senin?" Jimin'in hemen arkasında dikilen Yoongi'ye kaydı gözüm Taehyung'un sorduğu soruyla. Cidden.. ne alaka? benim evimde ve benim odamda? Artık ben bu çocuktan çok sıkıldım, ilişkimi sabote etmek için dünyaya gelmiş sanki.. her seferinde bölüyor, her seferinde en güzel anlarımın içine ediyor..

"Bir kez daha.. bak Jimin.. bir kez daha olursa bu Tanrı şahidim yumruğumu yiyeceksin.." dedim dişlerimin arasından, Yoongi'nin ters bakışlarını görmezden gelmeye çalışıyordum çünkü baksam Taehyung'un arkasına saklanmaktan başka bir şey yapamazdım.. beni dövecekmiş gibi bakıyor, zaten ondan korkuma kapıyı açtığımda suratına yumruğu geçiremedim ya, yoksa ohoo.. Tamam bende inanmadım.

"Ay ben size çok meraklı değilim." dedi suratını ekşitip, sarı cikcik. "Meraklı değilsin ama her seferinde bölüyorsun en güzel anlarımı Jimin o ne olacak pardon?" Dedim söylediğine karşılık olarak, bu defa Taehyung'un önüne geçip bir elimi kapının kenarına çapraz bir şekilde koydum, diğer elim kapının kulpunu sıkıca tutuyordu ve sinirlerimi yatıştırmaya çalışıyordum sıkarak.

"Neden burada olduğunuz söyleyecek misiniz?" dedi Taehyung arkamdan yaklaşıp belimi kavrayarak, sinirimi yatıştıran şey tam olarak bu işte.

"Canımız sıkıldı." dedi.. ben senin canını seveyim diyemedim..

"Canınız sıkıldı?" dedim gülerek, ama sinirden.. "Canınız sıkıldı ve siz de gidip Jungkook ve Taehyung'un en güzel anlarının içine edelim mi dediniz?"

"Nereden bilelim biz sizin ne durumda olduğunuzu Tanrı aşkına, her saniye sizi mi gözetliyoruz sanki." kolumu kapının kenarında sabit tutuyordum ama saolsun Jimin kolumu iterek odama daldı, bu rahatlığı bu çocuğun.. "Tabi girebilirsiniz buyurun." dedim arkasından gözlerimi devirerek, Yoongi'de sevgilisinin arkasından sinirli gözlerle bana bakarak yürüyüp odama girdi, sadece ağzımı oynatarak 'ne var be?' dedim ama bunu yapabilme nedenim bedenime yapışık duran Taehyung hayatımdı. Ondan aldığım güçle göstermiştim o cesareti. Yoksa ben kim Yoongi'ye öyle artistlik yapmak kim..

"Aslında biz Taehyung'a gidecektik, ama evde olmadığını öğrenince annesini arayıp sordum bu salak açmıyor telefonunu.. burada olduğunuzu söyledi, sizinkilerde bayağı bir kaynaşmışlar bu arada aşağıda.." dedi yatağımın biraz uzağımda duran kanepeye yerleşerek, "bir de bana diyorlar ki gidin monopoly oynarsınız.." son söylediğine kadar gayet ciddi bir şekilde dinliyordum onu ama en son söylediği şeyle kendimi tutamadım, istemsizce kıkırdayıp sırtımı Taehyung'un göğsüne yasladım hafifçe. Hâlâ bırakmamıştı belimi, elleri belimde sarılı duruyordu.

"Biz oynuyorduk aslında ama böldünüz.." dedi Taehyung arkamdan çenesini omzuma koyarak, söylediği şeyle kıkırdamamı tutamadım, ellerimi karnımın üzerinde duran ellerine doladım, parmaklarındaki yüzükleriyle oynuyordum gözlerim Jimin ve sevgilisinin üzerinde dolaşırken.