00500

114 15 8
                                    


*bikaç tane yorum atıp hikayenin gidişatı hakkından bişeyler söylesenizee bana 👉👈



*


Size şeyi anlatmış mıydım?

Ben Taehyung'u çooook uzun zamandır tanıyorum, ama o beni son dört senedir tanıyor. Ve benden nefret ediyor.

Şöyle ki;
Ben daha beş yaşlarında götü boklu bir bebeyken, annemlerle gittiğimiz bir parkta görmüştüm ilk onu. Nasıl hatırladığımı sormayın, öyle bir afeti görüp unutmak ne mümkün.. evet çocukken de etrafına ışık saçan bir bebeydi o. Bir de bana kalıcı bir iz bıraktığı için çok iyi hatırlıyorum.. Ama var ya, görüş o görüş.. sallandığım salıncaktan düşmüştüm. Gözümün altındaki iz bana o günün bir hediyesi işte.. bir de yani parkta park hani, normal sokak kenarlarında çocuklar için oynasınlar diye kumun üstüne oturttukları salıncaktan ibaret olan küçük bir park değil, bakın asla beni yanlış anlamayın ben o parkları da çok severim, asla ama asla niyetim küçümsemek değil, niyetim benim gittiğim parkı yüceltmek.

Neyse, eğleneceğimi düşündüğüm için gittiğim parkta başlarda gerçekten çok eğlenmiştim yani öyle hatırlıyorum, her zaman ki Jeongguk işte her yerde her koşulda kendini eğlendirmeyi iyi bilen bir afet.

Her neyse!

Dediğim gibi başlarda normal bir bebe gibi oyun oynayıp aptal aptal kahkahalar atmakla meşguldüm, gittiğimiz park Kore'nin en ama en lüks parklarından biriydi, söylemiştim biz de baya varlıklı bir aileyiz, işte o parkta benim gibi zengin ailelerin çocukları vardı genellikle, bazı oyuncuların çocukları, iş adamlarının çocukları vs, vs.. ben kendi halimde uçak şeklindeki salıncakta sallanırken kapının orada bir şey gördüm bir anda, önce ışık topu falan zannetmiştim ama daha dikkatli baktığımda onun Taehyung aşkım olduğunu anladım. O gün bugündür deli divane yanığım. İçeriye adım attığı an öyle bir vuruldum ki asaletine, yanıma gelip "merhaba." Demesi hâlâ kulaklarımda, duyduğum en güzel ses, ömrüm boyunca işitebileceğim en güzel müzikti ses tonu. O bana gelip merhaba dedi ya, ben durur muyum? durmadım.

Oturduğum salıncakta kendimi biraz öne uzatıp dudaklarını öpmek istedim, sen beş yaşındaki salak çocuk.. neyine güvendin?

sallandığım salıncakta ben ona uzandığım an kendini geri çekip dengemi kaybetmemi sağladı, en azından dudağım dudağına değseydi be kaplanım.. dengemi kaybedip yere yapıştım, ama size bir şey diyeyim mi? Yapıştığım yerden kalkmadan, yüzüm kanlar içinde yine kafamı çevirip Taehyung'un asaletini izledim. Annesinin ve babasının elinden tutmuş ortalarında yumuş yumuş yürüyen bir çocuktu o zamanlar, ama var ya simsiyah giydirmişlerdi çocuğu, görenler hayran hayran bakıp yerlere kapaklansın diyeydi herhalde.

Uzaktan yanıma koşarak gelen annem ve babam yüzünden görüş açım kapanmıştı bu yüzden Taehyung'u görememiştim. Yine aralarından kafamı uzatıp onu görmeye çalışıyordum, var ya o çabamı görseniz kalkıp beni tebrik ederdiniz. "Ama.." dedim bağırıp, "ne bileyim, sen merhaba deyince bende bana aşık oldun sandım.." arkasından bağırıyordum ama beni duymamıştı bile. Bana aşık oldu diye onu öpmek istemiştim ama izin vermemişti, naz yapıyor yiğidim. Ya hayır bir de çocuk aklınla sen aşktan ne anlarsın şapşalak Gguk.. Yüzüm kanlar içinde kalmışken, korku filminden kaçmış bir canavar gibi gözüküyordum emindim bu arada. Sonra da düşünüyorum, acaba Taehyung benden neden nefret ediyor.. çocuğun kabuslarına girecek bir tiple ağzın yüzün kanlı bir şekilde ona gülümsersen, tabi ki senden nefret eder.. aptal Gguk. Gerçi nedeni bu değil ama olsun bu da bir seçenek.

O gün Taehyung'un beni o şekilde görüp ailesinin beni görmesin diye verdiği çabayı da ayakta alkışlamak lazım, sanki öldüm. Alt tarafı yüzüm kanlar içinde kalmıştı ne vardı o çocuğu oradan apar topar kaçıracak, oyun bile oynayamamıştı benim yüzümden..

Yani işte uzun lafın kısası, ben Taehyung'u beş yaşımdan beri tanıyorum, Beni o olaydan sonra apar topar hastaneye götürdükleri zaman Taehyung'un annesi yani kaynanam ve babası yani kayınpederim bana çiçek yollamışlardı, oradan öğrenmiştim adının Taehyung olduğunu da.. Çünkü çiçeği Taehyung adına göndermişlerdi, çiçeği yollama nedenleri de oğullarının önünde düşmemdi. Ne kadar düşünceliler görüyor musunuz? Neyse işte ben Taehyung'a beş yaşımdan beri deli divane aşığım. Ama o beni o zaman ki halimle hatırlayamayacağı için iki senedir falan tanıyor. Belki de hatırladığı şey; salağın biri düşüp kafasını yardı önümde, falandır.

"Üzerimden kalkacak mısın?" Dedi alttan bana sırıtıp, deriiiin düşüncelerimden beni sıyırıp alan büyümüş Taehyung oldu, büyümüş ve benim üzerinde uzandığım Taehyung. Bakın diyorum bu çocukta bir gariplikler var.. okulda bana sırıtıyor, gülüyor be. "Biliyorum rahat şu an olduğun yer ama ortam müsait değil Gguk.." göz kırpıp belimdeki ellerini sıktı, SEN TAEHYUNG, SEN BÜYÜMÜŞ TAEHYUNG BENİ ÖLDÜRMEK Mİ İSTİYORSUN?

Apar topar ellerimden destek alıp kendimi üzerinden kaldırdım, benim için hava hoş hiç şikayetçi değildim olduğum durumdan ama dediği gibi ortam müsait değildi, ay bir dakika? BİR DAKİKA? Ne dedi o?

Bakın benimle flört ediyor.

BEN APTAL DEĞİLİM TAMAM MI? Benimle flört ediyor, etmiyorsa neden göz kırptı? Neden elleri belimi okşadı? Tamam okşamadı ama yani belimdeydi.

HER NEYSE ARKADAŞLAR, TAEHYUNG BEYİ BENİMLE FLÖRT EDİYOR, BANA AŞIK. YİNE ÖPMEYE ÇALIŞSAM MI? 

"Özür dilemeyeceğim." Dedim popomu ellerimle temizlerken, ben yerden kalkmıştım ama Taehyung beyi hâlâ yerde oturuyordu. "Senin yüzünden düştük yere, o yüzden sen benden özür dile." Arkadaşlar naz yapmak lazım, kendimi hemen kollarına atamam. Tamam bana aşık falan ama yani hemen dudaklarına yapışamam öyle, olmaz.

"Pardon?" Dedi alttan alttan bana bakıp anlamamış gibi bir yüz ifadesi takınarak. "Senin özür dilemen gerekiyor." Dedi bu kez kollarından destek alarak kendini yerden kaldırdı, kollarındaki kaslar var ya, bana gülümsedi.

"Yooooo." Dedim gözlerim kaslarında sabit kalmışken, rezillik yapma Gguk, rezillik yapma oğlum. Çek gözlerini üzerinden, sapık değilsin sen.. aşıksın sadece, kendine gel.

"Ne demek yoo?" Üzerini düzeltip karşıma dikildi yeniden, tüm okul fısır fısır bizim hakkımızda konuşuyordu. Ulan utanmanız olsun, bari biz gidince konuşun.. "sen," dedi parmağıyla omzuma bastırıp, "önce arabama çarpıyorsun ve en sevdiğim arabalarımdan birini çiziyorsun.." bir kez daha vurdu omzuma, o böyle yaparken yaptığım tek şey neydi biliyor musunuz? Ağzımdan sular aka aka ona bakmaktı.. Arabası falan popomda değildi.

"Sonra geliyorsun burada üzerime düşüyorsun, senin yüzünden yaralanabilirdim.." Aman aman, bakın beyefendiye.. "yaralanmadın değil mi?" Yaklaşıp elimle üzerinde bir şey var mı diye yokladım her yerini. Bakın maksat onu ellemek.. Gguk'tan dersler -ders 1- birinden hoşlanıyorsanız ve ona dokunmayı her şeyden çok istiyorsanız üzerine düşüp 'aman bir şey olmadı değil mi bakayım canım' diyerek her yerini elleyebilirsiniz. -Ders bitti.-

"Yaralanmadım dur Gguk." Bu da iyi ki bir Gguk demeyi öğrendi, yeni konuşmayı sökmüş bebekler gibi adımı ezberliyor sanki.. ama hoşuma da gitmiyor değil, ben onu Gguk diyen dillerini severim..

Kendini geri çekip dokunuşlarımdan kurtardı bedenini.

"Ayrıca." Dedim gözlerimi yeniden gözlerine dikerek, "arabana nasıl çarpmışım ben be senin he?" Az önce bir arabaya çarpmıştım ama ne bileyim..

"Az önce yolda deli gibi yürürken çarptın, bir de dönüp özür diledin ya hani.." dedi saçlarını karıştırıp. Ay bir dakikaaaaaaaa, o araba Taehyung'unmuymuş!!..??... Bir de manyak gibi park halindeki arabada mı oturuyormuş????!!!....

"Ne yapıyordun sen arabada be?" Dedim merakıma yenik düşüp. "Sanane Gguk?" Diyerek bilmiş bilmiş suratıma baktı. İçimden dil çıkarmak gelmişti ama kendimi tuttum. 

"Sanki sevgilinle mi yiyişiyorsun diye sordum he, ne var yahu?" Dedim, aptala malum olur diye boşuna demiyorlar işte......

"Belki yiyişiyordum?" Dedi ve o an beynim pufffff.

BİR TAVŞAN VARMIŞ KAPLAN AVINA ÇIKMIŞ | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin