14 Kasım 2023'ten geliyorum ve bir şeyi çok merak ettiğim için bunu ekliyorum. Şimdi kitabın okumalari çok arttı ve bir sürü insanın oy bildirimleri geliyor. Merak ettiğim şey şu, kitabı nasıl keşfettiniz? Şimdi görenler ve gelecekte bunu okuyanlar cevap verirse çok sevinirim :)
*
Selamlarrr!
Bu benim sıralama olarak 3, bxb olarak 1. kitabım. İlk iki kitabımda şansım yaver gitmedi ama bu kitabımda öyle olacağını sanmıyorum.
Taslakta ve aklımda daha bir sürü kurgu var ve hepsi için çok heyecanlıyım.
Neyse çok uzatmadan bölüme geçelim. Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz çok nutlu olurum:)
İyi okumalar!
************
Balkonda sigaramı içerken sokağın başında görünen bedenle sırıttım. Kafasında külahı, önünde birleştirdiği ellerindeki tesbihiyle çok tatlı ve komik görünüyordu.
Yiğidim geliyordu.
Yanındaki annesini dikkatle dinliyor, bazen de kafasını sallıyordu. Evlerine birkaç adım kala kafasını kaldırdı ve goz göze geldik. Sırıtıp göz kırparken korkuyla başını çevirip etrafa baktı. Ben kahkaha atarken o kıpkırmızı olmuştu gerginlikten. Biri fark edecek diye ödü kopuyordu.
"Neye gülüyorsun sen yine bakayım?" Abimin sorusuyla ona döndüm. Birasını almış masaya oturmuştu. Kaşlarımla bizim binaya doğru gelen Yiğidimle annesini gösterdim. Yüzündeki ifadeyi görüp o da kahkaha attı. Biz böyle gülerken onlar binanın önüne gelmişlerdi bile. Aynı binada oturuyorduk.
Hemen ayağa kalkıp kapıya çıktım. Abim nereye gittiğimi tahmin etmiş olmalı ki bir şey demeden telefonuyla oynayıp birasını içmeye devam etmişti.
Ayakkabılarımı giyinip bina kapısına geldiğimde Yiğit ve annesi de binaya giriyorlardı. Annesi beni görünce gülümsedi. Bizi arkadaş olarak biliyordu.
Yani ona göre öyleydik ama benim için değildik."Yiğit gelsene sana bir şey soracağım," dedim. Anında itiraz etti. "Benim evde çok önemli işlerim var, sonra sorarsın kanka." Tam bir şey diyecektim ki annesi benim yerime harekete geçti. "Bir şey olmaz annecim sen arkadaşınla konuş senin işlerini ben hallederim."
Yiğit'in arkadaşlarından sadece beni seviyordu kadın. Diğerleri sevilecek gibi değildi çünkü. Aramızın bozulmasını istemiyordu. Bana nasıl yardımcı olduğunu bilmiyordu ama.
Yiğit annesine yok diyemediği için kafasını sallarken annesi gülümseyip merdivenlere yöneldi. Arkasından çıktığına emin olup önüme döndüğüm gibi Yiğit'i kolundan tutup bodruma sürükledim. "Ya oğlum bir gören olacak bırak kolumu," deyip kolunu çekiştirmeye çalıştı ama ben ondan daha güçlü olduğum için bunu beceremedi.
"Kimse görmez merak etme."
Merdivenlerden inip rutubet kokan bodruma indik. Anında onu duvarla arama alıp yanağını öptüm. Yüzünü buruşturup eliyle yanağını sildi. Gülüp aynı yeri yine öptüm. Elleriyle itti beni.
"Ya oğlum rahat bıraksana beni. Günahına ortak etme beni bari."
"Ne günahı oğlum ben inanmıyorum," diyerek güldüm. Göz devirip ofladı. "E ben inanıyorum. Kendini yakıyorsun bari beni yakma. Uzak dur benden."
"Yok duramam artık aşığım sana çünkü." Gözlerini irileştirip hızla gelip eliyle ağzımı kapattı. "Sus lan biri duyacak şimdi." Şeytan sırıtışı gönderip dilimi avucunda gezdirdim ve bir öpücük kondurdum. Anında elini çekmişti.
"Niye çektin ya daha yalayacaktım," diye üzgünce konuştum. "Numara yapma lan it," dediğinde kahkaha attım. Şu iki yılda tanımıştı beni yiğidim.
"Ya oğlum peşimi bırak demekten dilimde tüy bitti. Yeter lan artık!"
"Dil deme azıyorum."
"Ya sabır," deyip eliyle yüzünü sıvazladı. Birkaç adım atıp onu duvarla arama aldım yine. Anında yüzüme sinirle bakmaya başlamıştı. Beni etkilediğinden habersiz.
Sağ yanağına bir öpücük kondurdum. Sadece yanaktan öpebiliyordum onu. İleri gidemezdim. İstemediği için zorluyor olurdum ve eğer zorlarsam kendimi iğrenç hissederdim. Şimdilik sadece yanaktan öpüyordum.
"Böyle kızgın kızgın bakıyorsun ama bir gün seni sürekli öpmemi isteyeceksin." Sinirle derin bir nefes aldı. "Sinirli halinde aşırı tatlı yavrum."
Olumsuz anlamda kafa salladı 'senden bir bok olmaz' anlamında. "Anlamıyorsun, eğer seninle aramda bir şey olursa ve bunu annemler öğrenirse biterim ben. Hayatım kayar anladın mı?"
"Ha annenler sorun olmasa, başına bir şey gelmese benimle olurdun yani?"
"Seninle konuşmak küçük bir bebeğe laf anlatmak gibi. Hiçbir şey anlamıyorsun. Anlamak istemiyorsun," dedi sinirle. Onu daha fazla sinirlendirmek için, "Dolaylı yoldan bana bebeğim mi dedin şimdi?" dedim. Derin bir nefes alıp kafa sallayarak merdivenlerden çıkmaya başladı.
"Nereye?" diye sordum arkasından. "Cehennemin dibine, gelecek misin?" dedi sinirle. Kahkaha atıp, "Yavrum oralar hiç bana göre değil ya. Ama odana davet edersen gelirim bak." Bir şey demeden yukarı çıkmıştı. Birkaç dakika sonra ben de eve giriş yapmıştım. Keyfim yerindeydi.
***********
Konuyu az çok anlamışsınızdır diye düşünüyorum.
Tanıtımımız nasıldı?
Bir sonraki bölüm görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağuşuklu *BxB*
Teen Fiction(Tamamlandı) "Lan oğlum benim annem Kuran hocası babam imam. Gay olmamı nasıl beklersin benden?" "Ne alaka amına koyayım baban pezevenk anan orospu olsaydı sen de jigolo mu olurdun?" ********** Text- Düz metin karışık İki erkeğin aşkını konu almakt...